Kulunç nedir?
AMI_pain_back
Kol, bacak ve gövdede sebebi tam açıklanamayan ağrılı durum. Tıp dilindeki ismi fibrositis olan kulunç, oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Genellikle boyun ve sırt ağrısı olarak karşımıza çıkar. Fakat kasın bulunduğu her yerde bulunabilir.
Romatizmal şikayetlerle gelen hastaların yüzde onbir kadarını kulunçlu hastalar oluşturur. Primer (birincil) fibrositiste, sadece ağrı vardır. Sekonder(ikincil) fibrositis ise, kronik enfeksiyonların ve bağ dokusu hastalıklarının seyri sırasında görülür. Sadece kulunç denince primer fibrositis anlaşılmaktadır.
Kulunç ağrısı nerelere vurur?
Kulunç ağrısı, tetik nokta denen bazı bölgelerde daha fazla duyulur. Tetik noktaya basmakla ağrı artar. Hareketsizlikle de ağrı artar. Hafif egzersizle ağrı azalır, ağır egzersizle artar. Kuluncun ağrı dışında hiçbir tehlikesi ve zararı yoktur. Hastaların bu yönden rahat olması gerekir.
İstanbul Tıp Fakültesi Algoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serdar Erdine, sırtta görülen ve halk arasında ‘kulunç’ diye bilinen sırt ağrılarının içine fazla kapanık, sürekli düşünen ve aşırı hassas insanlarda görüldüğünü söyledi:
“İçine çok kapanık, dertlerini biriktiren insanlarda vücut isyan eder ve kendini kasar. Bu aşırı ve uzun süreli kasmaların sonucunda vücutta ‘kulunç’ dediğimiz yapılar oluşur. Kulunçlar, uygun egzersiz, masaj ve tedavilerle geçer. Sırt ağrılarında asıl dikkat edilmesi gerekenlerden biri de bu ağrıların değişik hastalıkların habercisi olmalarıdır.
Örneğin kanser, kalp sorunları, akciğer hastalıklarının habercisidir sırt ağrıları. İçeriden kaynaklanan hastalıkların alarmı şeklinde sırt ağrıları görülebilir. Pankreas kanseri sırta vurur. Kürek kemiğinin arkasında görülür belirtisi. Sırt ağrısı kulunç diye geçiştirilmemeli ve nedenine mutlaka bakılmalı. Çünkü bulguları farklı farklıdır.”
Kulunç ağrısı nasıl geçer?
Tedavide, lokal sıcak uygulaması, sinir ve kas gevşetici ilaçlar kullanılır. Kasları, hastanın bilinçli olarak gevşetmesini sağlayacak gevşeme egzersizleri, belki de tedavinin en önemli bölümünü oluşturur.
Ense ve omuzları örtecek büyüklükte bir havlu sıcak suya batırılır ve yakmayacak sıcaklıkta iken omuza konur. Eller göbek üzerine konur. Vücut gevşek bırakılır. Kafa, önce mümkün olduğu kadar sağa, sola, öne, arkaya eğilir.
On-on beş defa yapıldıktan sonra bu defa başa daire çizdirilir ve bu esnada gözler açık olmalıdır. Daire hareketi her iki tarafa yapılmalıdır. Ayrıca bu seans esnasında sırt, boyun ve omuz kaslarına masaj yapılır.
Sıcak havlu birkaç defa değiştirilene kadar bu egzersizler ve masajlar tekrar edilir. Akupunktur ile yapılan uygulamalar da faydalıdır.