Kur’an-ı Kerim’in ‘bin aydan daha hayırlı’ olarak tanımladığı bu mübarek ayın en önemli gecesini nasıl geçirmeli?
Nihayet âlem-i İslam olarak en kutlu ve mübarek geceyi ihya etme fırsatı yakaladık. Nurların yeryüzüne cömertçe dağıtıldığı gece için Efendimiz(sallallâhu aleyhi ve sellem), “KadirGecesi’ni Ramazan’ın son on gününde ve tek gecelerde arayın.” buyuruyor.
Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’da adı geçen tek ay Ramazan olduğu gibi, tek gece de Kadir Gecesi. Mekke’de nazil olan Kadir Sûresi, ‘bin aydan hayırlı’ olarak tanımlıyor bu mübarek geceyi: “Doğrusu Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece Rab’lerinin izniyle ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner… O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”
Önümüzdeki çarşambayı perşembeye bağlayan gece, Leyle-i Kadr olarak ihya ediliyor İslâm âleminde. Cenab-ı Hakk’ın, “Biz seni ancak âlemlere rahmet olasın diye gönderdik.” diye buyurduğu mübarek Zat’a gönderilen Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı zaman dilimi. Geceye isim olan ‘kadr’ kelimesi değer, kıymet ve ölçü manalarına geldiği gibi, kudretle de münasebeti var.
Orucu, iftarı, sahuru, teravihi, yardımlaşmasıyla gönül dünyamıza eşsiz tatlar bırakan Ramazan, bizlere veda etmeye hazırlanıyor. Başı rahmet, ortası mağfiret sonu da cehennem azabından kurtuluş olan bu kutlu ayın son on gününü, yaşıyoruz şu sıralar. Kadir Gecesi gibi bin aydan daha hayırlı bir gece de On Bir Ayın Sultanı’nın bu son günlerinde saklı. Allah Teâla Hazretleri, Bakara Sûresi’nin 185. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara yol gösteren, doğrunun belgelerini içeren ve doğruyu yanlıştan ayıran Kur’ân o ayda indirilmiştir…” Buna karşın, Kadir Gecesi’nin tam olarak hangi gecede olduğu ise meçhul. O kutlu gecenin, Ramazan ayında, Ramazan ayının son on gecesinde veya son yedi gecesinde, hatta Ramazan’ın tek olan son gecelerinde aranması hususunda rivayetler var. Buna göre Kadir Gecesi, Ramazan’ın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi ve yirmi dokuzuncu gecelerinden herhangi biri olabilir. Nebiler Sultanı (sas) Ramazan-ı Şerif’in son on gecede itikâfa girer ve ev halkını da ibadete sevk ederdi. Fecr Sûresi’nin hemen başında, “Fecr’e ve on geceye yemin” ederek başlanması ve itikâfın son on gecede yer alması Kadir Gecesi’nin Ramazan’ın sonunda aranması hususundaki kanaatleri daha da güçlendiriyor.
Fethullah Gülen Hocaefendi ise Kadir Gecesi’ni bütün bir yıl içinde aynı tempoda aranması gerektiğini vurguluyor: “Ramazan ayının 27’sinde Kadir Gecesi’ni aramaavamın, son 10 gününde arama havassın, bütün Ramazan boyunca arama havassu’l havassın, bütün sene içinde arama ise mukarrabinin özelliğidir.”
Ameller 30 bin ile çarpılıyor
‘Kutlu zaman dilimlerini içinde barındıran Ramazan’ın son on gününü nasıl değerlendirmeli?’ sorusuna karşılık olarak ilahiyatçı-yazar Cemil Tokpınar, herkesin kendi durumuna göre bir plan yapması gerektiğini söylüyor. İmkânı olanların bu günlerde umreye gitmesi de planlara dahil edilebilir. Zira Efendimiz (sas) “Ramazan ayında umre yapan benimle hac yapmış gibidir.” buyuruyor. “Kul olarak baktığımızda kelimelerle ifade edilmeyecek kadar muhteşem ve muazzam kurtuluş fırsatıdır Kadir Gecesi.” diyor Tokpınar. Ona göre, bir gecenin bin aydan hayırlı olması demek, bir gecenin 30 bin geceden değerli olması demek. Yani bu gece yapılan her salih amelin sevabı 30 binle çarpılıyor.
Mübarek gün ve gecelere çok önceden hazırlanmak gerektiğini söyleyen Cemil Tokpınar, “Bunun için o geceye yorgun, uykusuz veya meşguliyetli girilmemeli. Kadir Gecesi’nde mümkün mertebe seyahat, toplantı, uzun misafirlik gibi durumlardan kaçınmalı. Sabaha kadar istiğfar, Kur’an, namaz, salavat ve dua ile değerlendirilmeli. Ayrıca o gece boş sohbet veya gezmelerle geçirilmemeli. Çünkü kaybedilen her dakikanın değeri 30 bin kat.” diyor.
‘Bin ay’, her geceyi Kadir bilen için
Celal Bayar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulhakim Yüce ise Kadir Gecesi’nin bin aydan daha hayırlı olmasının belli şartlara bağlı olarak tahakkuk edebileceğini söylüyor: “Bu gecenin ‘bin aydan’ hayırlı olması –Allahu a’lem- kesretten kinaye olabilir. Dolayısıyla o geceyi idrak eden herkes için aynı manevi dereceyi ihraz söz konusu olmayabilir. Belki de bu bin ay ve daha fazlası her geceyi Kadir bilenler içindir…” Sadece bu geceyi ihya edenlerin de hissesini alabileceğini belirtiyor: “Ancak her geceyi Kadir bilip ihya edenin nasibdâr olacağı seviye bambaşka olacaktır.”
Bilinen bir şey var ki; Kadir Gecesi ömrümüzün fırsatı. Rahmet ve Şefkat Peygamberi’nden bu konudaki bir başka müjde de şöyle: “Kim Kadir Gecesi’ni faziletine inanarak ve mükâfatını sadece Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçirirse geçmiş günahlarının tamamı bağışlanır.”
Bu gece nasıl idrak edilir?
Kur’ân-ı Kerim anlayarak okunmalı.
Peygamber Efendimiz’e (sas) salât ü selâmlar getirilmeli.
Cevşen, Esmaü’l-Hüsna ile evrad ü ezkarda bulunulmalı.
Kaza, nafile namazlar kılınmalı.
Tefekkürde bulunulmalı.
Manevî hayatta diri kalabilmek için dinî içerikli okumalar yapılabilir.
Geçmişin ve nefsin muhasebesi yapılmalı.
Günahlara samimi olarak tövbe ve istiğfar edilmeli.
Peygamber duaları başta olmak üzere mü’min kardeşlerine ismen dualar edilmeli.
Yakın çevre, akraba ve arkadaşlar arasındaki küslükler ortadan kaldırılmalı.
Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet yapılabilir.
Hastalar, yaşlılar ziyaret edilebilir.