HZ. PEYGAMBERLE YAPILAN MÜBAREK YOLCULUK
Müslümanlar için bir milat olan hicrеt; Allah’a vе O’nun Kutlu Elçisi Rahmеt Pеygambеrinе gönüldеn bağlılığın bir ifadеsi; hakka, hakikatе, ilmе, irfana vе mеdеniyеtе yapılan yolculuktur.
Hicrеt, Allah rızası için; anadan, babadan, еvlattan, yardan, diyardan, maldan, mülktеn hatta candan vazgеçmеnin ibrеtli vе mеşakkatli bir öyküsü; Yücе dinimizin rahmеt yüklü mеsajlarını bütün insanlığa ulaştırmak için çıkılan kutlu yolculuğun adıdır. Öylе ki tеbliğ hicrеti doğurmuş, hicrеt isе tеbliği yoğurmuştur. Kısaca hicrеt Müslümanlar için bir milattır.
Hicrеt, Allah yolunda fеdakârlığın, yardımlaşmanın kardеşliğin zirvеsidir…
SABAH YAZARI NİHAT HATİPOĞLU HİCRETİ ŞÖYLE ANLATIYOR
MEKKE’de çember daralıyordu. İlk Müslümanlar dayanılmaz bir zulmün kavşağındaydılar. Hz. Yasir ve Hz. Sümeyye gibi mazlumlar hunharca öldürülüyorlardı.
Hz. Sümeyye ilk kadın şehit olarak tarihe geçecekti. Hz. Ömer gibi zincire gelmez delikanlılar, Mekke sokaklarında müşrik aristokratlarla göğüs göğüse mücadeleye girişiyorlardı. Müslümanların evleri basılıyor, mallarına el konuluyordu.
Bugün Hicri yılbaşı. Yani 1 Muharrem 1443…
MASUM KIZ ÇOCUKLARINI ÖLDÜREN ZİHNİYET
Daha düne kadar kendi öz kızlarını diri diri toprağa gömen bu karanlık zihniyet, Müslümanlara hayat hakkı tanımıyordu. Ya Muhammed (SAV) susacak veya hepsi kılıçtan geçirilecekti. Hesap böyleydi, ama Muhammed (SAV) susmadı. Mekke’den de kaçmadı. Aksine direndi. Hesaplarına gelmeyen ayetleri okumaya devam etti. Karanlığa, teröre, cinayete ve aymazlığa karşı bir özgürlük kapısı açmaya çabaladı. Açtı da…
KÖLELER ÖZGÜRLEŞTİ
Köle Bilal (RA), siyahi eski köle Müslüman oldu. Ebu Fukayhe (RA), kadın sahabi Zinnire (RA), Amir bin Füheyre (RA) gibi birçok köle, zalimlere karşı özgürlüklerini ilan ettiler. Tabii ki karşılığında ancak toleranssızlık, acı ve işkence gördüler. Hz. Peygamber dönemindeki köleler İslam’la hürriyetlerine kavuştuktan sonra ne antik Yunan’daki meşhur demagog Pzistrat gibi, ne de Trakyalı köle Spartaküs gibi kan ve intikam devşirdiler. Sevgiden başka, aftan başka hiçbir şey sunmadılar.
KİMİ HABEŞİSTAN’A KİMİ MEDİNE’YE HİCRET ETTİ
Hz. Peygamber (SAV) bu dönem içinde iman edenleri peyderpey Mekke’den tahliye etti. Kimi Habeşistan’a, kimi de Medine’ye. Mekke boşalıyordu. Hz. Peygamber (SAV) ise hicret için bekliyordu. Her peygamberin hayatında hicret vardır, ama peygamberler izinsiz hicret edemezlerdi. İzinsiz hicret eden Hz. Yunus (AS) gibileri de Allah tarafından cezalandırılmışlardır.
HZ. AİŞE SEVİNÇTEN AĞLADI
Nihayet bir gün Medine için izin çıktı. O gün Hz. Peygamber (SAV) sessizce Hz. Ebu Bekir’in evine gelmiş ve fısıltı halinde konuşarak, “Ebu Bekir hicret var”buyurmuştu. Dostundan hiç ayrılmayan Hz. Ebu Bekir (RA) heyecan içinde, “Ben de var mıyım seninle” diye sorunca, “Evet yol arkadaşım sensin” cevabını verdi. Henüz evlenmemiş ve o dönemde 17 yaşlarında olan Hz. Aişe (RA) o anı anlatırken, “Babam sevinçten ağlamaya başladı. Bir insanın sevinçten ağladığını ilk kez görmüştüm” diyecektir.
HZ. PEYGAMBER BÜTÜN EMANETLERİNİ HZ. ALİ’YE TESLİM ETTİ
Hz. Peygamber (SAV) yanındaki bütün emanetleri -altın, gümüş ve kıymetli taşları- tek tek torbalara koyup Hz. Ali’ye (RA) teslim etti: Bu emanetler Hz. Peygamber’i (SAV) öldürmek için suikast hazırlığında olan Mekkelilere aitti. Hem en kıymetli eşyalarını O’na (SAV) teslim edecek kadar güvenecekler, hem de öldürmeye çalışacaklar! Ne kadar garip değil mi? İyi biliyorlardı ki Hz. Muhammed’e (SAV) verilen emanet kaybolmaz, zarar da görmez. Zira hiçbir hırsız ve çapulcu O’nun (SAV) evine girmez.
HZ. EBUBEKİR’İ ALARAK YOLA ÇIKTI
Hz. Peygamber (SAV) bir pazartesi günü yanına sadık dostu Hz. Ebu Bekir’i (RA) alarak yola çıktı. Üç gün Sevr mağarasında gizlendiler. Mağaranın kıyısına kadar gelen Mekkelilerden O’nu (SAV) ve dostunu Yüce Rabbimiz koruyacaktı. Sonradan, kendilerine yol gösterecek bir gayrimüslimi -Abdullah bin Uraykıt’ı- ücretle tutup yola koyuldular.