Hamzaçebi, sigorta öncesi doğum yapmış annelerin borçlanma hakkını Meclis gündemine taşıdı
İstanbul Milletvekili ve TBMM Başkanvekili Akif Hamzaçebi “Sigorta öncesinde doğum yapmış olan annelere borçlanma hakkı verilmesine ilişkin Kanun Teklifi ve bu konu ile ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplandırması istemiyle Soru Önergesi verdi.
-Kanun Teklifi-
İstanbul Milletvekili Hamzaçebi’nin 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve gerekçesi şöyle:
“GENEL GEREKÇE
Bilindiği üzere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 41’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki “Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri” şeklindeki hükümle analık borçlanması sadece kanunlar gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 5510 sayılı Kanun’un 4’ncü maddesinin (a), (b) ve (c) bentlerine göre sigortalılıkları devam ederken doğum yapan annelerle sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme ile sigortalı olmadıkları dönemde doğum yapan annelerin doğum borçlanması yapma hakları bulunmamaktadır. Oysa 5510 sayılı Kanunun 41’nci maddesinin birinci fıkrasının;
(b) bendinde er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,
(d) bendinde sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,
(e) bendinde sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj süreleri,
(j) bendinde sigortalı olmaksızın, 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna göre yurt dışına gönderilen ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi hizmet süresini tamamlamış olanların, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait olan kısmı gibi durumlar borçlanma kapsamına alınmıştır. Benzer ve hatta kutsal sayılan annelik borçlanmasının yukarıda sayılan durumların aksine sadece sigortalılık süresindeki yasal ücretsiz izinlerle sınırlandırılması eşitsizliğe ve kadınlarımıza karşı haksızlığa yol açmaktadır.
Anne olmak gibi kutsal sayılan bir görevi yerine getiren annelere sağlanan borçlanma hakkının sadece sigortalı geçen sürelerdeki doğum ve analık izni ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan sürelerle sınırlamak; hem eşitlik hem de anneler arasında çalışan çalışmayan ayrımı yapılması açısından doğru değildir. Oysa doğum yapan ve ihtiyacı olan bütün annelerin çalışan çalışmayan ayrımı yapılmaksızın borçlanma hakkından yararlanması gerekir.
Bu Kanun teklifi sadece doğum yaptıkları sırada sigortalı olan annelere tanınan doğum borçlanması hakkı sigortalı olmadıkları dönemde doğum yapan anneleri de kapsayacak şekilde genişletilmektedir.
Madde Gerekçeleri
MADDE 1- Bir işte sigortalı çalışırken doğum yapan annelere tanınan borçlanma hakkı; doğum yaptıkları sırada sigortalı olmayan anneleri de kapsayacak şekilde genişletilmektedir.
MADDE 2- Yürürlük maddesidir.
MADDE 3- Yürütme maddesidir.
31/05/2006 TARİH VE 5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 41’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“a) Bu Kanuna göre sigortalı olup olmadığına bakılmaksızın doğum yapan annenin, Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ve analık izinleri ile çocuğun yaşaması koşuluyla üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonraki iki yıllık süreyi geçmemek ve borçlanılacak sürede uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmamak şartlarıyla talepte bulunulan süreleri”
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.”
-Soru Önergesi-
İstanbul Milletvekili Hamzaçebi’nin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önerge şöyle:
“Bilindiği üzere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 41’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendindeki “Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri” şeklindeki hükümle analık borçlanması sadece kanunlar gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 5510 sayılı Kanun’un 4’ncü maddesinin (a), (b) ve (c) bentlerine göre sigortalılıkları devam ederken doğum yapan annelerle sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme ile sigortalı olmadıkları dönemde doğum yapan annelerin doğum borçlanması hakları bulunmamaktadır.
Anne olmak gibi kutsal sayılan bir görevi yerine getiren annelere sağlanan borçlanma hakkının sadece sigortalı geçen sürelerdeki doğum ve analık izni ile 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan sürelerle sınırlamak; hem eşitlik hem de anneler arasında çalışan çalışmayan ayrımı yapılması açısından doğru değildir. Oysa doğum yapan ve ihtiyacı olan bütün annelerin çalışan çalışmayan ayrımı yapılmaksızın borçlanma hakkından yararlanması gerekir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Türkiye’de doğum yaptığı sırada sigortalı olmayıp daha sonra sigortalı bir işe giren, hak tanındığı takdirde doğum borçlanması hakkından yararlanabilecek durumda olan kaç kişi vardır?
Bu kişilere doğum borçlanması hakkının tanınmamasının nedeni nedir?
Sigortalı olmadıkları dönemde doğum yapan annelere borçlanma hakkı tanınması için Bakanlığınızca bir çalışma yapılmakta mıdır? Böyle bir çalışma varsa ne zaman yasalaşacaktır?”