Halkının çıkarlarını diğer herşeyin üzerinde tutan , ana hedefi ulusun çağdaşlaşması ve sosyal adaletin gerçekleştirilmesi , ülkenin sanayileşmesi ve gelişmesi olan , ulusal varlığa ve benliğe sahip çıkan devlet modelidir.
Ulus devlet modeline sahip bir devlet , karşısına çıkan sorunlara karşı daha dayanaklıdır.Kendini tek bir millet olarak gören toplumdan oluşan ulus- devlet sağlıklı bir yapı taşıdır.
Küreselleşme, ulus devlet modeli olan ülkeler için büyük bir tehlikedir.Küreselleşmenin etkisine giren bir ülke ulusal egemenlik ilkesinden taviz vermeye başlar.Sosyal devlet olmaktan çıkar, piyasa ve şirketlerin egemenlikleri artar.Oluşan bu yapı ,ulus devleti dışlayan , ulus devlete karşı kendi şirketlerini güçlendiren bir yapı oluşturur.Günümüzde küreselleşme ile üçüncü dünya ülkelerinin ulus devlet anlayışı savaşlarla, mezhep kavgaları gibi iç çatışmalar çıkartılıp bu çatışmalar demokrasi adı altında desteklenerek ülkeler üçer beşer parçaya bölünmektedir.İç çatışmalar ile Parçalanıp bölünen ülkelerde çok uluslu sermaye şirketlerinin yönetimi ve güçleri artar.Böylece bölünen ülkeler üzerinde daha kolay etki yapılabilir.IMF, Dünya Bankası gibi oluşturdukları proğramlar ile halk daha fakir hale getirilir, ulus devletin eli kolu bağlanır.