Güneşin değişken yüzeyi 6 bin santigrad derecede tüm güneş sistemini ısıtarak yanar.Bu, yeryüzündeki sıcak bir günden 80 kat daha sıcaktır.Ama güneşin yüzeyinin bazı kısımları diğerlerinden serindir.Kabaca bizim gezegenimizin boyutunda olan güneş lekeleri koyu renkte görünürler.Çünkü çevreleyen yüzeyden 2000 derece daha soğuktur.Güneşin parlayarak yanan iç çekirdeğinden yayılan ısıyı baskı altında tutan yoğun manyetik alanlara sahiptir.Çinli astronomlar, güneş lekelerini ilk kez MS30 yılında gözlemledi.
Genelde güneş lekeleri ,herbiri zıt bir manyetik yüke sahip olan çiftler halinde görülürler.Zıt olarak yüklenen güneş lekeleri arasındaki bölgeler,1 milyar megaton TNT kadar çok enerji salan güneşin yüzeyindeki patlamalar,güneş parlamaları için hazırdır.Güneş parlamaları, jeomanyetik fırtınalara sebep olan x ışınları ve manyetik radyasyon ile yeryüzünü bombardımana tutar.Kuzey ve güney ışıklarını yoğunlaştırır, elektrik şebekelerini bozar, radyo ileticilerini karıştırır.
Son zirvesini 2000 yılında yapan güneş lekeleri ve güneş parlamaları 11 yıllık döngüyle güçlenir ve zayıflar.14 Temmuz 2000’de ‘’Bastille Günü Olayı ‘’ da denen devasa güneş parlaması Teksas’a kadar güneye uzanan göz kamaştırıcı haleler saçtı, elektrik kesintilerini tetikledi ve uyduların yerini değiştirdi.Astronotların solar maksimumlara karşı çok dikkatli olmaları gerekir.Çünkü radyasyon fırtınaları ölümcül olabilir.
Güneş lekeleri aynı zamanda, yeryüzündeki sıcaklığı etkiler.Maksimum güneş lekesi faaliyeti, ultraviyole radyasyondaki büyük bir artışı da içine alan güneşten salınan enerjide küçük bir artışla ilişkilendirilebilir.Küresel ısınmayla örtüşür şekilde son 60 yılda güneş lekesi faaliyetlerinde büyük artış vardır.Batı Avrupa’da 1600’lerin ortasından 1700’lerin başlarına kadar süren ciddi soğuklar ve uzun kışlar nedeniyle ‘’Küçük Buz Çağı ‘’ denen dönem,güneş lekesi faaliyetlerinde bir düşüş dönemi ile çakışıyordu.