169
Bedenimiz, başı da içerecek şekilde pozitif tarafı gövdenin üst kısmı, bacaklar ve gövdenin alt kısmı ise negatif tarafı olan bir pil gibi çalışır.
Biz, pozitif yüklü Evrenden, negatif yükü ise dünyadan alırız. Enerji akışı ne kadar yüksek ise bedenimiz o kadar sağlıklı ve güçlü olur.
Kozmik enerjiyi nefes almak suretiyle, su ile temas ederek ve bitkisel gıdalar yiyerek alırız. Bu yüzden havayla, suyla ve bitkiler dünyasıyla yakın bir ilişki içinde olmamız gerekir.
Elektrik akımı yerden çıplak ayaklarımız aracılığıyla bedenimize yüklenir.
Çıplak ayakla yürümenin bedenimizde yarattığı uyarılara ilişkin araştırmalar yapılmıştır. Uçları ayakkabılarımızda sona eren yaklaşık yetmiş iki bin sinir vardır.
Yalınayak yürümek doğal bir masaj gibi iş görür ve iç organlarımızın çalışmasını olumlu yönde etkiler. Ayakkabı kullanmaya başlayarak yerden bedenimize elektrik yüklenmesini sağlayan bağlantıyı da azaltmış olduk.
Bu durum baş ağrılarına, sinirli olmaya, nevrozlara, koroner hastalıklarına ve başka pek çok rahatsızlığa yol açar.
Atalarımız hayatlarını çıplak ayakla geçirirlerdi ve bizlerden daha sağlıklı ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmalarının nedeni buydu. Yalınayak dolaşmak yalnızca bizi güçlendirip, bağışıklık sistemimizi desteklemekle kalmaz bu arada yüksek topuklu ve sivri burunlu ayakkabılar giymeyi yeğleyen kadınlarda sırt, omuz ve bacak kaslarındaki ağrılarından da korur.
Günümüzde, ayakkabı, terlik veya sandaletlerin olmadığı bir yaşamı hayal etmek zordur. Herhangi bir koruyucu olmadan, yalınayak yürümek insanlığın eski zamanlarında kalan bir yürüyüş biçimi. Modernizasyon gereği artık ayakkabılara ihtiyacımız var. Ayakkabı giymek ilk olarak, yaralanma, yanmaya, donmaya vb. tehlikelere karşı koruyucu olması nedeniyle, fonksiyonel bakış açısından önem kazanmıştır. Ayrıca bize zarar verebilecek böcek, bitki gibi diğer canlılara karşı da bir önlemdir. Günümüzde ise, yalınayak yürümek çevremizdekilerde negatif bir etki bırakacağından, ayakkabı giymek zorunlu hale gelmiştir. En basitinden bir yoksulluk göstergesi olarak kabul edilir.
Yalınayak Yürümenin Sağlığa Faydaları
Ayakkabı giymenin en büyük dezavantajı, ayağın doğal hareket kabiliyetini kısıtlaması ve esnekliğini azaltmasıdır. Bu durum pek çok ayak problemine ve sağlık sorunlarını neden olmaktadır. Yalınayak yürümek yaygın ayak problemlerini kontrol altına almanın yanında daha pek çok açıdan da sağlığımıza faydalıdır.
Kasları Güçlendirir
Yalınayak yürümek, özellikle ayak, bacak ve kalçalar olmak üzere, vücudumuzun alt kısmındaki kas gruplarının güçlenmesini sağlar. Bu bölgelerdeki küçük kaslar ayakkabı ile yürüdüğünüzde doğru bir şekilde uyarılamazlar. Yalınayak yürümek, ayakkabı nedeniyle oluşan baskıyı ortadan kaldırır ve kasların daha güçlü ve kıvrak olmasına yardımcı olur. Böylece farklı kas gruplarının koordinasyonunun geliştirilmesinin yanısıra; yürümek ve koşmak gibi hareketler esnasında meydana gelebilecek yaralanmaların da önüne geçilmiş olur.
Eklem Problemlerini İyileştirir
Yalınayak yürümek vücudumuzdaki pek çok eklem için iyidir. Yüksek topuklu veya ince tabanlı ayakkabı giydiğinizde eklemlerin doğal hizalanması olumsuz olarak etkilenmektedir. Yalınayak yürümek, diz, kalça ve alt bedenimizdeki eklemlerin doğru bir şekilde hizalanmasını sağlar. Böylece daha rahat bir vücut duruşuna sahip olur, eklem problemlerinizden de kurtulursunuz.
Vücut Duruşunu Geliştirir
Tüm vücut duruşumuz (postürümüz) için olumlu etkileri vardır. Düzenli ayakkabı giyilmesi ayak kaslarının gelişiminde zayıflamaya neden olur. Bu durum ise doğal postürümüzün aleyhine etkileri vardır. Hatta sırt problemlerine bile yol açabilir. Yalınayak yürümek, ayak kaslarını şekillendirir ve onları esnekleştirir. Böylece ayak kaslarımız uygun biçimde ayarlanmış, fiziksel yapımız da korunmuş olur. Eğer sırtınız için bir tedavi görüyorsanız, ayakkabısız yürümek iyileşme sürecinizi hızlandıracaktır.
Varisli Damarları İyileştirir
Yalınayak yürümenin iyi geleceği bir rahatsızlık da varistir. Varisli hastanın ayak ve bacaklarındaki toplardamarlar, kanı tekrar kalbe göndermede başarısız olmaktadırlar. Yalınayak yürümek, ayakkabının aksine, ayak ve ayak parmaklarının hareketlerini kısıtlamaz. Hareket özgürlüğü sayesinde bacaklardaki kan dolaşımı daha hızlı olur. Böylece toplardamarların ve bacak kaslarının kanı kalbe daha etkin bir şekilde taşımasına olanak sağlanır.
Batık Tırnak Büyümesini Engeller
Eğer sık sık içe doğru büyüyen tırnak sorunu yaşıyorsanız, daha çok yalınayak yürümelisiniz. Bu şekilde problemin yin
elenmesi olasılığını azaltabilirsiniz. Ayakkabı giyerken, ayak parmaklarımıza büyük miktarda baskı biner ve bu da tırnakların normal bir şekilde büyümesine engel olur. İdeal olarak, tırnak sorununuzu çözebilmeniz için, günde en az 10 saat yalınayak kalabilmelisiniz. Eğer bunu yapmanız mümkün değilse, en azından evdeyken yalınayak gezme imkanı yaratmalısınız.
Mantar Oluşumunu Engeller
Yaz mevsiminde, ayaklarımız uzun süre ayakkabının içinde kaldığında, ayakkabı içinde, ayak ve parmaklarda mantar oluşumuna elverişli nemli bir ortam oluşur. Bu riski daha uzun süre yalınayak yürüyerek ve ayaklarınıza olması gerektiği gibi hava aldırarak azaltabilirsiniz.
Çocuklarda, Ayak Deformasyonu Riskini Azaltır
Yalınayak yürümek sadece yetişkinler değil, uzun vadede, çocuklar için de faydalıdır. Bebeklerin ve küçük çocukların düzenli olarak yalınayak yürümeleri sağlandığı takdirde parmakları düzgün bir şekilde şekillenecektir. Böylece, ileride, düz taban gibi ayak bozukluklarının meydana gelme olasılığı azalacaktır. Dahası, yalınayak yürüyen çocuklar çok daha güçlü ayak kavislerine ve daha esnek ayaklara sahip olabilirler.
* Alıntı