İran’ın Ramsar kentinde 1971 yılında imzalanan ve sulak alanların korunmasını ve akılcı kullanımını hedefleyen, kısaca Ramsar Sözleşmesi adıyla anılan sözleşmeye Türkiye, 1994 yılında taraf olmuştur. Sözleşme 94/5434 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla 17.05.1994 tarihi ve 21937 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Sulak alanlar; doğal veya yapay, devamlı veya geçici, sürekli veya mevsimsel, suları durgun veya akıntılı, tatlı, acı veya tuzlu, denizlerin gel-git hareketlerinin çekilme devresinde 6 metreyi geçmeyen derinlikleri kapsayan, başta su kuşları olmak üzere canlıların yaşama ortamı olarak önem taşıyan bütün sular, bataklık, sazlık ve turbiyerler ile bu alanların kıyı kenar çizgisinden itibaren kara tarafına doğru ekolojik açıdan su altında kalan yerler olarak tanımlanmaktadır.
Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilen sulak alanlar; doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleridir. Sulak alanlar;
•Yeraltı sularını besleyerek veya boşaltarak, taban suyunu dengeler. Sel sularını depolayarak, taşkınları kontrol ederek, kıyıları deniz suyunun girişini önleyerek bölgenin su rejimini düzenlerler.
•Bulundukları yörede nem oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim elemanları üzerinde olumlu etki yaparlar.
•Tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini (azot, fosfor gibi) kullanarak suyu temizler.
•Tropikal ormanlarla birlikte yeryüzünün en fazla biyolojik üretim yapan ekosistemleridir.
•Başta balıklar ve su kuşları olmak üzere gerek ekolojik değeri, gerekse ticari değerleri yüksek, zengin bitki ve hayvan çeşitliliği ile birçok türün yaşamasına olanak sağlarlar.
•Yüksek bir ekonomik değere sahiptirler. Balıkçılık, tarım ve hayvancılık, saz üretimi, turizm ve ulaşım olanaklarıyla bölge ve ülke ekonomisine önemli katkı sağlarlar.
Türkiye, sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğunun en önemli ülkelerinden biri kabul edilmektedir. Bunun temel olarak iki nedeni bulunmaktadır; birincisi Türkiye’nin farklı ekolojik karakterdeki zengin ve çeşitli sulak alan habitatlarına sahip olması, ikincisi ise batı palearktik bölgedeki 4 önemli kuş göç yolundan ikisinin Türkiye üzerinden geçmesidir. Ramsar Sözleşmesi ölçütlerine göre Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından şu ana kadar yapılan değerlendirmeler sonucunda Türkiye’de 135 Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan belirlenmiştir. Bu alanların çoğu barındırdığı su kuşları ve balık türleri açısından uluslararası öneme sahiptir.
Türkiye’de Ramsar listesinde bulunan sulak alanlar aşağıda Çizelge’de verilmiştir;
ADI
|
İLİ
|
RAMSAR ALANI İLAN TARİHİ
|
|
1.
|
Göksu Deltası
|
Mersin
|
28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete
|
2.
|
Manyas Gölü
|
Balıkesir
|
28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete
1998 sınır değişikliği
|
3.
|
Burdur Gölü
|
Burdur
|
28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete
1998 sınır değişikliği
|
4.
|
Seyfe Gölü
|
Kırşehir
|
28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete
|
5.
|
Sultan Sazlığı
|
Kayseri
|
28.05.1994 tarih ve 21943 sayılı Resmi Gazete
|
6.
|
Uluabat Gölü
|
Bursa
|
15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete
|
7.
|
Gediz Deltası
|
İzmir
|
15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete
|
8.
|
Kızılırmak Deltası
|
Samsun
|
15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete
|
9.
|
Akyatan Lagünü
|
Adana
|
15.04.1998 tarih ve 23314 sayılı Resmi Gazete
|
10.
|
Yumurtalık Lagünü
|
Adana
|
09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete
|
11.
|
Meke Maarı
|
Konya
|
09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete
|
12.
|
Kızören Obruğu
|
Konya
|
09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazete
|
13.
|
Kuyucuk Gölü
|
Kars
|
20.06.2009 tarih ve 27264 sayılı Resmi Gazete
|
14.
|
Nemrut Kalderası
|
Bitlis
|
31.01.2013 tarih ve 28545 sayılı Resmi Gazete
|