189
Karma sistemlerin tanımı ve kavramlar
Karma sistemlerin araştırmacılar, bilim adamları ve uluslararası örgütler tarafından değişik tanımları söz konusudur (Nair 1993, Turna 1993, Smith ve Ark. 1997, Yavuzşefik ve Akbulut 2005, Nair ve Ark. 2009, W.A.C 2012, A.F.T.A. 2012). Bu tanımlar birlikte değerlendirilerek, izleyen tanım yapılmıştır.
Karma sistemler;“bir arazi parçasında ekolojik ve ekonomik etkiler ve ilişkiler dikkate alınarak tarım, ormancılık ve hayvancılık uygulamalarının farklı yoğunlukta ve değişik kombinasyonlarda bir arada kullanılmasıdır.
Karma sistemlerde amaç; tarım, orman ve hayvancılığın bir arada aynı alan üzerinde veya yan yana yapılmasıyla araziden çok yönlü yararlanmak ve gelir düzeyini artırmaktır. Üçlü kombinasyonla çok yönlü yararlanma daha da etkinleştirilmektedir. Karma sistemlerin farklı koşullar altında ve değişik yerlerde 150 yıla yakın bir süredir uygulanan bir arazi kullanım şekli olduğu ifade edilmektedir. Bu karma sistemin Buruma’da halkın yamaç arazilerde tarım yaparken, tik (Tectona grandis) ağacını da tarım ürünleri ile aynı arazide yetiştirme ve çeşitli ürün elde etme deneyiminden kaynaklandığı belirtilmektedir. Zaman içerisinde sistemin değişik isimler ile Asya, Afrika ve Latin Amerika’da yaygınlaştığı ifade edilmektedir (Geray ve Görecelioğlu 1983). Başka bir kaynakta, tarımsal ormancılığın Çin’de daha eskiden, 300 yıldan bu yana kullanıldığı belirtilmektedir (Menzies 1988).
İnsanların tarım bitkilerini ve hayvanları evcilleştirerek toplu yaşama geçişleri ile karma sistemler başlamış olmalıdır. Günümüzden 10-11 bin yıl öncesinden başlayarak, insanlar tarım bitkileri çevresinde orman ağaçları veya meyve ağaçları yetiştirmiş, aynı alanlarda evcilleştirdikleri hayvanların da beslenmelerine olanak sağlamışlardır.
Türkiye’de ve diğer birçok ülkede sebze ve meyve bahçeleri etrafında oluşturulan canlı çitleri, nadasa bırakılan tarım alanlarında ve yakındaki doğal ağaçlıklar altında otlatma ve benzeri yaklaşımları, aynı alandan çok yönlü ve etkin yararlanma bakımından karma sistem uygulamaları olarak düşünmek mümkündür. O dönemlerin karma sistemlerinde öne çıkan, bireyin çalışkanlığı ve girişimciiği ile ortaya koyduğu, ekonomik katkı sağlayan yaklaşımları içeren karma sistemlerdir. Ayrıca toplumlar arası iletişimin sınırlı olması nedeniyle karma sistem uygulamalarının sınırlı bitki ve hayvan türleri ile benzer ekosistemli küçük bölgelerde benzerlik gösterebilmesi beklenir.
Dünya nüfusunun artması ve ormanların azalması sürecinde karma sistemler, etkin uygulama koşulları altında kişi ve toplum refahına katkı ile orman azalmasını engelleme açılarından önemli işlevler yapabilmektedir.
Artan dünya nüfusu ile tarım ve orman alanları üzerindeki baskılar, birim alandan daha fazla ürün almanın yollarının araştırılmasını zorunlu kılmış ve ivme kazandırmıştır. Son yıllarda belirli bir orman veya tarım arazisinden alınan ürün miktarının artırılmasında, arazinin genişletilmesinden çok yörede yetişebilecek türlerin ıslahına ve bir arada yetiştirme yöntemlerinin geliştirilmesine ağırlık verilmiştir. Tarımsal ormancılık kavramının ortaya çıkmasında en önemli amacın aynı arazi parçasından çok yönlü faydalanma, böylece kırsal alanlardaki halkın yaşam düzeyini iyileştirme ve farklı ürünler elde ederek insanların gereksinim duyduğu ürünleri piyasaya sunmadır (Yavuzşefik ve Akbulut 2005). Yazarlar karma sistem uygulamalarında daha fazla ürün alınması yanında verimlilik, devamlılık, ekonomi, toprak ve suyun korunması, erozyon<!– [if supportFields]>xe "erozyon"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–> kontrolü, yetişme ortamının iyileştirilmesi ve verim gücünün artırılmasının da dikkate alınması gerektiğine vurgu yapmaktadırlar.
Karma sistemler birçok araştırmacı tarafından değişik şekillerde sınıflandırılmıştır (Nair 1985, Zou ve Sanford 1990). Sınıflandırmalarda karma sistemler; Agrisilvikültürel; Agroforestry (tarım ve ormancılık), Silvopastoral (ormancılık ve hayvancılık) ve Agrosilvopastoral (tarım, ormancılık ve hayvancılık) olmak üzere üç ana başlık altında toplanmaktadır. Agrisilvikültürel sistemlerde ağaçlar tarım ürünleri ile birlikte kültive edilmekte, birarada yer almakta; silvopastoral sistemlerde ağaç ve çalılar evcil hayvanlarla beraber yetiştirilmekte; Agrosilvopastoral sistemlerde ise ağaçlar, hayvanlar ve tarım bitkileri belirli bir döngüde aynı alan içinde yetiştirilmektedir. Bu sistemlere balıkçılığın eklendiği silvofishery-agrisilvofishery ve tıbbi ürünlerin eklendiği silvomedical-agrosilvomedical gibi sistemler de bulunmaktadır (Zou ve Sanford 1990). Agrisilvikültürel sistemlerde ağaç, meyve ağacı ve tıbbi aromatik bitkiler aynı alanda şeritler halinde uygulanabilmektedir (Smith ve Ark. 1997). Bu sistemlerde yöre ve ekolojik koşullara bağlı olarak çok farklı ekonomik kombinasyonlar yapılabilir.
Karma sistemlerin yararları ve uygulamasında dikkat edilecek hususlar
Tarımsal ormancılığın yararları aşağıda özetlenerek açıklanmıştır (Yavuzşefik ve Akbulut 2005):
· Kırsal toplumun yaşam düzeyini iyileştirmek
· Milli ekonomiye katkıda bulunmak,
· Toprağı korumak ve ekolojik koşulları iyileştirmek,
· Mevcut ormanları korumak ve çölleşmeyi önlemek,
· Suyu korumak, sel ve taşkınları önlemek, barajların ömrünü uzatmak.
Tarımsal ormancılık uygulamalarındaki esaslar aşağıda sıralanmıştır (Yavuzşefik ve Akbulut 2005):
·Uygulamalar bilimsel esaslara dayandırılmalıdır.
·Karma sistemlerin uygulanmasında ürün çeşitliliği ve üretim miktarının artırılması sağlanmalı, ancak uygulamalar ormanların bütünlük, verimlilik ve sürdürebilirliğini olumsuz yönde etkilememelidir.
·Yetişme ortamına uygun türler seçilmeli, bitki beslenmesi ve rekabet koşulları göz önünde bulundurulmalıdır.
·Tür seçiminde sosyo-ekonomik durum ve bölgesel Pazar koşullarına dikkat edilmelidir.
·Ekolojik uyum, süreklilik ve ekonomi bağdaştırılmalıdır.
·Erozyonu önleyici önlemlerin alınmasına özen gösterilmelidir.
·Yetişme ortamının iyileştirilmesi için gerektiğinde gübreleme<!– [if supportFields]>xe "gübreleme"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–> ve sulama<!– [if supportFields]>xe "sulama"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–> yapılmalıdır.
Agrisilvikültürel-agroforestry (tarım+ormancılık) sistemlerinden örnekler
Bazı agrisilvikültürel sistemler aşağıda ana hatlarıyla açıklanmıştır:
Dönüşümlü kültivasyon sistemi: Eski bir sistem olup günümüzde hemen hemen kullanılmamaktadır. Sistemde birkaç yıl tarım bitkisi yetiştirilen bir alanın, kısa idare süreli (örneğin 8-10 yıl) olarak orman yetiştirmeye ayrılması, daha sonra birkaç yıl tarım bitkisi yetiştirme ve yine bunu ağaç yetiştirmenin izlemesidir (Yavuzşefik ve Akbulut 2005). Piyasa koşullarına ve tahminlere göre alan tarıma veya orman ağaçlarına ayrılabilir. Daha çok düz
veya az eğimli alanlarda uygulanabilecek bir sistemdir.
veya az eğimli alanlarda uygulanabilecek bir sistemdir.
Taungya Sistemi<!– [if supportFields]>xe "Taungya Sistemi"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–>: Sistemin 19 yüzyılda (yaklaşık 150 yıl önce) İngilizler tarafından Buruma’da geliştirildiği belirtilmektedir. Ancak araştırmalar taungya sisteminin daha önce Çin’de en az üç yüzyıldan beri kullanıldığını işaret etmektedir (Menzies 1988). Java’da taungya sisteminde, geniş dikim aralıkları<!– [if supportFields]>xe "dikim aralıkları"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–> ile tik (Tectona grandis) plantasyonları kurulmakta, bunların sıra aralarında ise ilk yıllarda tarım yapılabilmektedir. Dikilen ağaçlar toprağı gölgelemeye başlamadan önce (1-3 yıl), çiftçilerin tarımsal ürün yetiştirilmelerine izin verilmekte ve bu ürün yetiştiriciye bırakılmaktadır (Geray ve Görcelioğlu 1983 ).
Taungya sistemi Hindistan, Tayland, Kenya, Nijerya ve Costa-Rica’da iyi sonuçlar vermiştir. Hindistan’da Tectona grandis plantasyonları ile tarımsal ürünlerden mısır ve pirinç bir arada yetiştirilmiştir. Costa-Rica’da ise Eucalyptus deglupta mısır ekimleri ile kombine edilmiştir. Yine aynı ülkede Dalbergia retusa türü altında tarımsal ürün olarak mısır ve fasülye yetiştirilmiştir (Yavuz Şefik ve Akbulut 2005).
Türkiye’de geniş dikim aralıkları<!– [if supportFields]>xe "dikim aralıkları"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–> kullanılan kavak ağaçlandırmaları altında 3-4 yıl tarımsal bitkilerin yetiştirilmesi bir tarımsal ormancılıktır (Bölüm 14). Tarım yapılan tarlaların kenarlarına dikilen alıç, iğde, kavak, söğüt, dut, kuşburnu, böğürtlen gibi türler de tarımsal ormancılık kapsamında değerlendirilebilir. Doğu ve Batı Karadeniz bölgelerinde çay yetiştirme ve ormancılık ile mısır, fındık bahçeleri kenarlarında yörelere göre ladin, göknar kızılağaç ve sekoya yetiştirme de tarımsal ormancılık kapsamaktadır.
Bazı ülkelerde tarımsal ormancılıkta kullanılan bitki türlerine örnek olarak; Eucalyptus sp., Populus sp., Salix sp., Acacia sp., Prosopis sp., Albizia sp., Robinia pseudoacacia, Casuarina sp., Alnus sp., Corylus sp., Tamarix sp., Castanea sp., Ailanthus sp., Morus sp., Pinus pinea, Cupressus sempervirens, Ziziphussp., Onobrychis sp., Vicia sativa, Asparagus sp., Craeteagussp., Quercus sp., Castanea sativa, Fagus orientalis belirtilebilir. Ceratonia siliqua’nın baklaları %40-59 şeker içermektedir. Hayvanlar için tamamlayıcı yem olarak da uygundur (Savill ve Ark. 1997). Karma sistemlerde kullanılacak ağaç ve ağaççık türleri ile tarımsal bitkiler ekolojik ve ekonomik koşullar kapsamında belirlenmelidir. Uygun ekosistemlerde belirtilen türlerin altında veya civarında yem bitkisi olarak Onobrychis sativa (korunga) ve Vicia sativa(adi fiğ) yetiştirilebilir.
Ağaç Bahçeciliği:Çeşitli meyve ağaçlarının ve diğer ağaçların karışık olarak yetiştirildiği, bazen de bunlara yıllık ürün üretiminin dâhil edildiği bir sistemdir. Java’da uygulanmakta olan ağaç bahçeciliğinin üç ayrı tipi bulunmaktadır (Geray ve Görecelioğlu 1983).
· Ev bahçeleri: Evleri çevreleyen ve çitle çevrilmiş özel arazilerde yıllık veya çok yıllık tarım ürünleriyle birlikte ağaç türleri yetiştirilir. Çoğu kez aynı alanda küçükbaş hayvanlar da beslenir.
· Karma bahçeler: Köy dışındaki özel arazilerde çok yıllık ürünler (çoğunlukla ağaçlar) hâkim olarak yetiştirilir. Bunların altında yıllık ürün tarımı yapılır.
· Orman bahçeleri: Köy dışındaki özel arazilerde dikimle ya da kendiliğinden gelmiş ağaçlar ile birlikte çok yıllık ürünler yetiştirilmesidir.
Aslında dar veya geniş anlamda karma sistemleri çeşitlendirmek mümkündür. Örneğin tarımsal ürünün artmasında önemli katkılar yapan rüzgâr perdeleri (örneğin Konya-Altınova TIGEM), kıyı veya iç kumul<!– [if supportFields]>xe "kumul"<![endif]–><!– [if supportFields]><![endif]–> ağaçlandırmaları da bu kapsamda değerlendirilebilir. Yukarıda belirtildiği gibi meyve bahçeleri, tarım alanları, üzüm bağları etrafında yetiştirilen canlı ağaç çitler de karma sistemler içinde yer alır. Genel olarak belirtirsek; ekolojik ve sosyo-ekonomik koşullara göre arazinin tarım, ormancılık ve hayvancılık konularından ikisini veya üçünü içerecek şekilde değerlendirilmesi seçenekleri karma sistem kavramı içinde yer alır. Ormanların bütünlük, verimlilik ve sürdürülebilirliğini aksatmadan yörelere göre en verimli karma sistemlerin belirlenebilmesi ve uygulanması halinde ekonomik açıdan yarar daha büyük olur.
Belirtilen yaklaşım içinde Anadolu’da birçok kentin çevresinde “bağlar” diye isimlendirilen (örneğin Harput Bağları, Gesi Bağları, Meram Bağları vb.) tarım, hayvancılık ve kısmen ormancılığın bir arada yür
ütüldüğü birey ve ülke ekonomisine katkı yapan alanlar da yerel karma sistemlerdir. Aynı zamanda bağlar yazın rekreasyon işlevi de yapmaktadır. Bu karma sistemlerin Anadolu’da yüzlerce yıldan beri, hatta daha önceleri uygulandığını belirtebiliriz.
ütüldüğü birey ve ülke ekonomisine katkı yapan alanlar da yerel karma sistemlerdir. Aynı zamanda bağlar yazın rekreasyon işlevi de yapmaktadır. Bu karma sistemlerin Anadolu’da yüzlerce yıldan beri, hatta daha önceleri uygulandığını belirtebiliriz.