Bilinçsiz köle anlamına gelen mankurt, eski dönemde insanları köleleştirmenin bir yöntemi olarakkullanılıyordu. ‘Mankurt’ haline getirilmek istenen insanın saçları kazınıp başına devenin boyun derisi gerdirilerek geçirilir ve güneş altında birkaç günbekletilirdi. Devenin derisi kafatasına yapışan insanın saçları uzayamaz hale gelir ve bir süre sonra saçlar kafatasının içine doğru uzayarak kişiye büyük acılar vermeyebaşlardı. Bu acılar neticesinde ‘Mankurt’ ismini alan insan, anne ve babasını dahi tanıyamaz hale gelir ve kendisine söylenen herşeyi sorgusuzca yapan bir köle haline getirilirdi.
BİR İNSAN NASIL MANKURT OLUR?
Eski Türk, Kazak ve Kırgız destanlarından edinilen bilgi ve Orta Asya Mitlerine göre ‘Mankurt’ dönemin Orta Asya halkları arasında çok yaygın bir İşkence ve zihin kontrol yöntemiydi. Bir insanı mankurt yapmak istediklerinde: O kişinin kafası (saçları) iyice kazınır, Kafasına devenin boyun derisi iyice gerdirilirek geçirilir, Kafasında deve derisi bulunan Mankurt adayı sıcak çölde güneş altında birkaç gün bırakılırdı.
Böylece sıcağın etkisiyle deve derisi büzülür ve kafaya iyice yapışır. Deve derisinin artık kafa derisiyle bütünleşmeye başlamasıyla kazınan saçlarda yeniden uzamaya başlar. Fakat deri kafaya o kadar yapışır ki zaten sert olan deve derisi sıcağın etkisiyle iyice sertleşir ve uzayan saçlar deriyi delip uzamasına devam edemez. Bu nedenle saçlar uzamaya vücudun dışı yönünde değil de kafanın içine doğru uzamaya başlar. Sıcaktan büzüşen deve derisinin kafatasına yaptığı baskı ve kafanın içinde ters yönde uzayan saçların kafatasını delip beyne doğru ilerlemesiyle mankurt büyük acılar çeker. Bu acılara dayanamayan mankurt bir müddet sonra kuklaya döner. Hafızasını yitirir, anne-babasını dahi tanımaz. Aklını çalıştırıp düşünemez hale gelir. Bu nedenle sahibi ne söylerse ona itaat eder.