Kuzgun Acar kimdir sorusu araştırma konusu oluyor. Dünyaca ünlü arama motoru Google tarafından özel tasarlanan doodle ile ana sayfasına taşınan Kuzgun Acar’ın kim olduğu Türkiye’de binlerce kullanıcı tarafından araştırma konusu olmaya devam ediyor. Asıl adı Abdülahet Kuzgun Çetin Acar olan Türk heykeltraş demir, ςivi, tel ve ahşap gibi malzemeler kullanarak gerςekleştirdiği yapıtlarıyla biliniyor.
KUZGUN ACAR KİMDİR, HAYATI VE KARİYERİ HAKKINDA BİLGİLER…
Abdülahet Kuzgun Çetin Acar, (d. 28 Şubat 1928, İstanbul – ö. 3 Şubat 1976, İstanbul), demir, ςivi, tel ve ahşap gibi malzemeler kullanarak gerςekleştirdiği yapıtlarıyla tanınan Türk heykeltıraş. Türkiye’de ςağdaş heykel sanatının öncülerinden kabul edilir.
Yaşamı ve eserleri
Libya kökenli Ayşe Zehra Hanım ile Nazmi Acar Bey’in oğlu olarak 28 Şubat 1928 günü İstanbul’da dünyaya geldi. Yoksul bir ςocukluk ve genςlik dönemi geςirdi. Sultanhahmet Ticaret Lisesi’ni bitirdikten sonra 1948’de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi heykel bölümüne girdi, Rudolf Belling’in öğrencisi oldu. Daha sonra Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu’nun atölyesine geςerek öğrenimini onların yanında tamamladı.
Öğrencilik yıllarında Bara’nın sanat anlayışından etkilenerek soyut ςalışmalara yöneldi ve soyut heykele tutku derecesinde bağlandı. 1953 yılında mezun olduktan sonra serbest ςalışmaya başladı ve aynı yıl ilk kişisel sergisini düzenledi. Demir, ςivi, tel ve ahşap malzeme ile heykeller üretti.
Çivilerle gerςekleştirdiği bir ςalışması, 1961’de Paris Bienali’nde birincilik kazandı. Bu birincilik, hayatında bir dönüm noktası oldu. Çünkü ödülle birlikte sanatςılara tahsis edilmiş iki burstan birisini kazanmıştı. Kuzgun Acar, aldığı bursla Fransa’ya gitti. 1962 yılında Paris Modern Sanatlar Müzesi’nde sergi aςtı, sergideki bir yapıtı ve iki deseni müze tarafından satın alındı.
Paris’te geςirdiği bir yıldan sonra İstanbul’a dönen sanatςı, ςalışmalarını aralıksız sürdürdü. Heykeli, işhanı ve otel gibi yapılara bir süsleme unsuru olarak katmak iςin girişimlerde bulundu.
1962 yılında 23. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde, demir bir heykelle birinciliği kazandı.
Fransa’da Havre Müzesi’nde ve Lacloche Galerisi’nde 1962 ve 1963 yıllarında iki kişisel sergi düzenledi. 1966 yılında ise Rodin Müzesi’nde eserlerini sergiledi Avrupa sanat ςevrelerinde de tanındı.
1966 yılında yaptığı İstanbul Manifaturacılar Çarşısı’ndaki “Kuşlar” heykeli ile Ankara Kızılay Meydanı’nda bulunan Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nün cephesine yaptığı tunςtan kabartma “Türkiye” heykeli sanatςının önemli ςalışmalarıdır.
Sinema ile de ilgilenen sanatςı, 1966 yılında “Sinema Tanık” topluluğu iςine yer aldı. Tamamlamadığı belgesel filmler ςekti.
60’lı yıllarda Türkiye İşςi Partisi’ne girmesinden sonra yapıtlarına alıcı bulamaz hale gelince balıkςılık, meyhanecilik gibi işler yaptı. .
1968 yılında Mehmet Ulusoy’un başlattığı sokak tiyatroları iςin masklar da üreten Acar, 1975’te Mehmet Ulusoy daveti ile Paris’e giderek Ulusoy tarafından sahnelenen Kafkas Tebeşir Dairesi adlı oyun iςin masklar üretti. Savaştan kalma eski ςelik ve lastik malzemeleri kullanarak üretilen bu 140 adet mask, onun önemli ςalışmalarındandır.
Sanatςının yapıtları arasında DİSK-Maden-İş’in Gönen’deki eğitim ve dinlenme tesislerinin duvarına yaptığı duvar heykeli, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ne alınan üς metal heykeli, Gülhane Parkı’na konulan “50. Yıl Heykeli”, ölümünden kısa bir süre önce tamamladığı Antalya’daki Haşim İşςan Anıtı, Bayrampaşa Belediyesi iςin hazırladığı Mustafa Kemal Anıtı yer alır.
Sanatςı, Marmara Adası’na konulması tasarlanan bir anıt hazırlamaya başladı, ancak tamamlayamadı. Acar, bir duvar rölyefi üzerinde ςalışırken merdivenden düştü ve beyin kanamasına bağlı olarak 4 Şubat 1976 günü 48 yaşında hayatını kaybetti. Mezarı Zincirlikuyu Mezarlığı’ndadır.
Kaldırılan eserler
Acar’ın bazı eserleri tartışmalara sebep olmuş ve sökülüp depolara kaldırılmıştır; Ankara’da Emek İş Hanı’nın ön girişine Anadolu’nun ςoraklaşma sonucu kaybettiği toprakları ifade etmek üzere 1966’da yaptığı büyük boyutlu metal “Türkiye” heykeli yerinden kaldırıldı, depolarda bekletildikten sonra hurda olarak satıldığı yapılan araştırmalarda ortaya ςıktı; Metal-İş Gönen tesisleri iςin yaptığı heykel 1980 sonrasında sökülerek bir depoya kaldırıldı, 1997’de hatırlanarak depodan ςıkarıldı ve yerine asıldı; 1975 Heykel Sempozyumu iςin 1940’lı yılların Antalya valisi Haşim İşcan anısına yaptığı dev el heykeli ise, bir süre sonra bir depoya kaldırılmış, uzun zaman sonra Antalya Karaalioğlu parkına yerleştirildi.