Jo – Wilfried Tsonga’nın hayatı
17 Nisan 1985’te Le Mans’ta doğan Fransız asıllı Jo-Wilfried Tsonga, dünyaca ünlü profesyonel anlamda tenis oynayan oyunculardan bir tanesidir. Kendisine, yakın zamanda hayatını kaybeden ünlü boksör Muhammed Ali ile olan benzerliğinden dolayı “Tenisin Muhammed Ali’si” ismi de uygun görülmüştür.
24 Ocak 2008 tarihinde Avustralya Açık turnuvasında teniste dünya sıralamasında en iyi isimlerin arasında yer alan Rafael Nadal’ı beklenmedik bir şekilde mağlup etmiş ve o günden sonra kendisinin tenis kariyerindeki yükselişler hızla gelmeye başlamıştır. Ayrıca yine dünya çapında en iyi isimlerden biri sayılan Roger Federer’i de 2011 yılında düzenlenen Wimbledon Açık Tenis Turnuvası’nda ilk setlerde 2-0 geride olmasına rağmen oyun sonunda 3-2 yenerek kendisi adına çok iyi bir performansa imza atmıştır.
Jo-Wilfried’ın babası Didier Tsonga, profesyonel bir hentbol oyuncusudur. Annesi ise Kongo asıllı bir kadındır ve ismi Evelyne’dir. Babası Didier Tsonga; 1970’li yıllarda Fransa’da annesi ile tanışıp bir süre sonra büyük bir aşkla evlenerek, kendi hayatı ve kariyeri için de büyük umutlarının olduğu hentbol tutkusu adına harekete geçmiştir.
Jo-Wilfried’ın ailesinde de kendisinde olduğu gibi spora yatkınlık ve sporun çeşitli dallarına ilgi alaka bulunmaktadır. Kardeşi Enzo, Fransız Junior basketbol programında yer almaktadırlar. Kuzeni Mael Lepicier de Kongo’nun futbol takımında yer almaktadır.
Jo-Wilfried’ın tenisteki başarıları
Tsonga, ABD Açık şampiyonluğunu elde ettikten sonra dünya 2. rütbesine ulaştığı dönemlerde kendi adına inanılmaz büyük bir başarı elde etmiştir. Junior Grand Slam turnuvalarında dört farklı rakibini yenerek yarı final heyecanına dahil olmuştur.
Kendisi 2008 yılında düzenlenen Avusturya Açık turnuvalarında, kendisi dereceye giremeyen ve başarı açısından ayrıcalıklı olarak seçilmemiş oyunculardan biri olmasına rağmen turnuvadaki başarılı gösterilip seçilmiş diğer dört ismi setlerde yenerek yarı finale çıkan isim olmuştur. Hatta ve hatta burada üstün başarı göstererek dünya ikincisi Rafael Nadal’ı da düz setlerde yenebilmiştir. Son olarak da dünya üçüncüsü olan isim Novak Djokovic’le karşı karşıya gelen Jo-Wilfried, ilk seti kazanmasına rağmen son dört sette Djokovic’e yenilmiştir.
Tsonga, ilk kez 2008 yılında Paris Masters turnuvasına katılarak kendi tenis kariyerindeki ilk ATP Masters serisi şampiyonluğunu kazanmıştır. Bu şampiyonluğu ona yine 2008 yılında gerçekleştirilen Çin ve Şangay Tenis Masters Cup finalini izleme imkanını yaratmıştır.
Kendisinin 2008 yılından itibaren içinde bulunduğu tenis camiasındaki hatrı sayılır başarıları; 2010 yılında düzenlenen Avustralya Açık Turnuvası’nda yarı finale kalması, 2013 Fransız Açık ve 2015 Fransız Açık turnuvalarında oyuncu olarak yer alabilmesi, 2011 Wimbledon turnuvası ve 2012 Wimbledon turnuvasında yer alabilmesidir. 2014 yılında da Kanada Açık turnuvasında ikinci kez olarak Masters Serisi galibiyetini elde edebilmiştir.
Bu zaferinin kendi kariyerinde çok büyük önemi vardır çünkü bu zafer yolunda Roger Federer, Andy Murray ve Novak Djokovic gibi tenis dünyasının starlarını yenebilmeyi başarmıştır. En son 2015 yılında Şangay Rolex Masters turnuvasında finale ulaşmış ve bu finale ulaşabilme yolunda da hiç bir set vermeden dünyanın teniste bir numaralı ismi olan Novak Djokovic’i yenmeyi başarabilmiştir.
Jo-Wilfried Tsonga’nın oyun teknikleri
Jo-Wilfried Tsonga; 2008 yılının, 2009 yılının, 2010 yılının ve 2013 yılının turnuvalarında çeyrek finallerde ve yarı finallerde başarı gösterebilmiştir. Bu başarıyı perçinleyen sebeplere bakıldığında çoğu turnuvada Stonga’nın toprak sahalarda daha elverişli ve daha başarılı performanslar sergilediği görülmüştür.
Bunun dışında çim sahada da aynı başarıyı ve hakimiyeti yakalayabilen Stonga, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında Queen’s Club Şampiyonası’nda final maçına çıkabilmiş, 2011 ve 2012 yıllarında düzenlenmiş olan Wimbledon tenis turnuvalarında yarı finale kadar çıkma şansı yakalayabilmiştir.