Neden Ağlarız?
Doğumlarda, ölümlerde, iyi veya kötü haberlerde, bazen bir film izlerken, gözyaşlarımız süzülüveriyor… BBC Focus dergisi, işte bu gözyaşlarıyla ilgili bilinen ve bilinmeyen bazı gerçekleri derledi.
Dergide yer alan habere göre, 3 farklı tür gözyaşı üretiyoruz. Temel gözyaşı göz küresini yağlıyor ve onu kayganlaştırıyor. Bu gözyaşları bir günde sürekli olarak yaklaşık 300 ml üretiliyor. Refleks gözyaşları ise fiziksel veya kimyasal uyarana karşı tepki olarak üretiliyor ve tahriş eden nesneleri gözyaşlarıyla uzaklaştırıyor. Üçüncü tür gözyaşı ise duygularımızın yoğunluğuna bağlı olarak oluşuyor. Bu beyinde bulunan ve gözyaşı bezlerine nörotransmiter gönderen kraniyal siniri harekete geçiriyor ve aynı zamanda gözyaşının akışını artırmak için hazır bulunan yüzdeki kan basıncını artırıyor. Duygusal gözyaşları yüksek seviyede manganez ve prolaktin (normalde insanlarda süt üretmek için mamal bezleri harekete geçiren) hormonu içeriyor. Ağlamak bizi içimizdeki endişelerden uzaklaştırıyor. Ağladıktan sonra ferahlar, içimizdeki kargaşayı akışına bırakır ve dikkatimizi zihinden uzaklaştırıp fiziksel olana odaklarız.
“ Ağlamak güzeldir dökülürken yaşlar gözünden sakın utanma “ demiş Sezen. Gerçi konu ağlamak olunca bazen utansak da utanmasak da akar yaşlar gözümüzden istemsizce. Çok nadir durumlarda tutabiliriz kendimizi ağlamamak için. Peki, nedir bizi ağlatan? Neden ağlarız? Neden bir kişi bile ben hayatımda hiç ağlamadım diyemez kolay kolay.
Aslında şöyle bir düşünecek olursak ağlama sebeplerimiz sayısızdır. Çoğu zaman; bir yakınımızın ölümü, aşk acısı, sinir harpleri, büyük kavgalar, haksızlığa uğramak gibi kötü olaylar bizi ağlatırken, bazen de güzellikler akıtır yaşları gözlerimizden. Çocuğunu ilk kez kucağına alan anne, yıllar sonra birbirlerine kavuşan âşıklar, aylardır çalıştığı sınavı kazanan bir genç, büyük ikramiyeyi kazandığını öğrenen dar gelirli bir aile, evlenme teklifi alan bir kadın, amansız hastalık olan kanseri yenen bir hasta tutamaz gözyaşlarını.
Öyleyse ağlamak; doğal olarak gelişen, duygusal bir tepki ve acı, keder, mutsuzluk ya da sevinç, neşe gibi belirli hislere verilen bir cevaptır. Bu anlamda ağlamak bir çeşit rahatlama ve boşalma yöntemidir. Hatta bazı kaynaklara göre ağlamak stres hormonlarını ve toksinleri vücuttan dışarı atar.
Bazı zamanlarda ise bir savunma silahı olarak kullanılır ağlamak. İstenen bir şeyi elde etmek, karşıdakinin desteğini kazanmak ya da suçunu hafifletmek için ağlamak yoluna başvuran kişiler vardır.
Film İzlerken Ağlamanın Nedeni Nedir?
Gerçek olmadığını bile bile bazı filmler öyle çok etkiler ki bizi. Kimini izlerken sevinir, kiminde korkar, kiminde ise elimizde olmadan ağlamaya başlarız. Peki, nedir bizi ağlamaya iten sebep?
Yapılan araştırmalara göre film izlerken ağlamamızın nedenlerinden birisi “ Ayna Kuralı “ dır. Filmdeki oyuncuların mimikleri bize net bir şekilde yansırsa bunun sonucu gözyaşlarının yanaklarımızdan süzülmesi olacaktır. Bununla birlikte filmlerde kullanılan müzik de çok önemlidir. Özellikle duygusal içerikli filmlerdeki müzik seçimi duyguların yoğunlaşmasına neden olabilmektedir. Film izlerken ağlamamızın nedenlerinden bir diğeri de filmde yaşananlarla empati kurmamızdır. Eğer filmde geçen sahnelerin benzerini kendimiz daha önce yaşadıysak, bu da ağlamamıza yol açabilir.
Şöyle bir düşünsenize Titanic, Yeşil Yol, Selvi Boylum Al Yazmalım, Pianist, Uçurtma Avcısı, Babam ve Oğlum, Aslan Kral, Hayat Güzeldir ya da Eşkıya gibi filmler size de farklı duygular yaşatmadı mı? Hatta birçoğumuzu ağlattı belki de. Şimdi arkanıza yaslanın ve şöyle bir düşünün sizi de ağlatan filmler oldu mu hiç?
Göz Yaşının Vücuttaki Görevi Nedir?
Gözyaşlarının görevlerinden birisi gözün içerisinde temizlik yapmaktır. Üst taraftan akan gözyaşı göze gelen toz ve mikropları temizleyerek gözden çıkıp gider. Gözyaşını oluşturan bezlerden en önemlisi “ lacrimal gland “ adı verilen bezlerdir ve buradan gözyaşının önemli bir kısmı salgılanmaktadır. Bunun dışında ise kirpiklerin diplerinde yer alan minik keselerden gözyaşını tamamlayan elementler salgılanabilmektedir. Oluşan gözyaşı üstten aşağı doğru gözü temizler ve burna yakın olan yerdeki küçük deliklerden pompa sistemi ile emilir. Emilen kirli su ise lacrimal kanalda birleşip lacrimal keseye gelir ve buradan da burnun içerisine akar.
Gözyaşının diğer görevleri ise gözün kornea tabakasının optik olarak verimli çalışmasını sağlamak, göz yüzeyini nemlendirmek, göz kuruluğunu önlemek, gözü bakterilerden korumak ve ışığın kırılmasını azaltmaktır. Gözyaşı o kadar önemlidir ki, yokluğu durumunda gözlerimizi kaybederiz.
• Genellikle ağlama sonrası kişinin rahatladığı düşünülür. Ancak, yapılan bir araştırmaya göre ileri derecede depresyonda olanlar ya da anksiyetesi yüksek olanlar ağlama sonrası kendilerini daha kötü hissetmektedirler.
• İstatistiklere göre yaşamımız boyunca yaklaşık 10 kova gözyaşı dökeriz.
• Bebekler ağlamayı kendilerini ifade edebilmek için kullanırlar. Karınları acıktığında, gaz sancısı yaşadıklarında, altları pisse ya da ortamdan memnun değillerse tepkilerini ağlayarak dile getirirler.
• Fil bakıcılarına göre filler üzgün olduklarında ağlarlar.
• Gözyaşı mekanizması otomobillerdeki sileceklere benzetilir. Gözümüzü her kırptığımızda, göz kapakları gözümüzün yüzeyinde yer alan gözyaşını emer.