MR nedir? Nasıl çekilmelidir?
Emarın “MR” harflerinin İngilizce söylenişi olduğunu ve bu uygulamanın tıbbi bir görüntüleme tekniği olduğunu kısaca söylemek mümkün olmaktadır.
Emar uygulaması, büyük ve etkili bir mıknatıs içeren büyük bir aletin içerisine alınarak çekilen bir görüntü uygulamasıdır. Bu mıknatısın içeriği manyetik alanlardan oluşmakta; mıknatıstan çıkan radyo frekansları görüntülenme esnasında insan metabolizmasına bulunan hidrojen atomlarına iletilmektedir.
Bu iletim sonrasında görüntülenmek istenen bölgeden alınan görüntüler uzmanlar tarafından elektronik görüntü ekranlarında tıbbi olarak incelenmektedir.
Günümüzde her hastanede tıbbi olarak teşhis edilecek bir durum amacıyla kontrole girilebilmesi için uygulanan emar uygulaması, son teknolojiye sahip tıbbi makinelerle son teknolojiye uygun yöntemlerle uygulanmaktadır.
Emar uygulamasının bir diğer adı “manyetik rezonans görüntüleme” olarak da geçmekte ve diğer sıradan tıbbi görüntüleme tekniklerinden daha değişik bir sisteme sahip olmaktadır.
Bu görüntüleme sisteminde, az önce bahsettiğimiz hidrojen atomları büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü emar görüntüsünün alınması işleminde insan vücudundaki dokularda bulunan su moleküllerinin içerisindeki hidrojen atomlarının doğal protonlarına sinyal gönderilmekte ve böylece bölgenin bir fotoğrafı denilecek görüntü elde edilebilmektedir.
Yani kısaca MR görüntüsünün insanın iç metabolizmasının en gerçekçi fotoğrafı olarak adlandırılması da şu şartlarda uygun bulunmaktadır.
emar-cekim-teknigi
Emar çekimi nasıl yapılır?
Emar çekiminin uygulanabilmesi için, hastanelerin yetkili birimlerinde MR cihazının bulundurulması şarttır. Bu silindir şeklindeki büyük yapının ortasında bir de hastanın yatması için yatak bulunur. Hasta, bu yatağa uzandıktan sonra mıknatıslı büyük yatağın içine doğru çekilmeye başlar.
Tünel şeklindeki bu yapıda, hastanın görüntüsünün istendiği bölgeye bir takım radyo frekansları gönderilir ve bölgenin verdiği yanıt, aletin bağlı bulunduğu anten aracılığıyla ekrana görüntü olarak aktarılmaktadır.
Bu işlemler esnasında hasta MR cihazının içerisine doğru yattığı yatakla birlikte alet tarafından çekilirken, görüntünün doğru çıkması adına mutlaka hareketsiz yatması gerekmektedir. En ufak bir yersiz kıpırdanma, kişinin sonuçlarında yanlışlık yaşanmasına sebep olmaktadır.
MR çektirenlerin konuyla alakalı bir büyük korkusu da, emar görüntülenmesi esnasında makineden çıkan yüksek değerlerdeki seslerdir. Bu sesin ürkütücü olmasının önüne geçilebilmesi için, sesin sadece radyo frekansları iletimi sırasında çıktığını bilip panik yapmamak gerekmektedir.
Emar çekimine neden ihtiyaç duyulur?
Emar uygulaması, doktor kontrolünde vücutta bir bölgenin daha detaylı olarak incelenmesi adına yapılmaktadır. MR çekiminde; hem kafa tasının iç kısmı ve otomatikman beyin görüntülenebilinip herhangi bir tümörün var olup olmadığı tespit edilebilir, kişinin beyin kanaması geçirip geçirmediği belirlenebilir; kemiklerin iç kısmı görüntülenebilir, sinir ağları görüntülenip eklem rahatsızlıkları ya da sklerozla ilgili bir sıkıntı olup olmadığı da belirlenebilmektedir.
emar-cekim-teknikleri
Bununla birlikte hem kalp yapısı, hem böbrek yapısı, hem kas yapısı, hem doku ve bağ yapısı, hem damar yapısı hem de karaciğer yapısın gibi daha pek çok organ derinlemesine incelenebilmektedir.
Bu incelemelerin ardından, MR sonucunda çıkan sonuçları bir uzman radyolog, görüntülerin üzerinde ek programlar da kullanarak istenilenden daha da detaylı bir sonuca da ulaşabilmektedir. Yani tek bir MR görüntüsüyle çok çeşit bulgu adına araştırma yapılabilmesi mümkündür.
Emar görüntüsünün hasta için en önemli faydaları; işlemin çabuklukla halledilebilmesinden dolayı hastanın ivedi bir şekilde işlemlerini halledip hastaneden ayrılmasına imkan tanınması, doktora hastayla alakalı yapılacak tedavi sürecinde en detaylı ve faydalı bilgileri kısa sürede iletebilmesi ve kişinin MR çekimi sonrasında herhangi bir fiziki acı duymamasıdır.
Günümüz tıbbi şartlarında emar çekimi; hem omurilik hastalıklarında hem de beyinle ilgili hastalıklarda en önemli ve kıymetli görüntüleme tekniği olarak kabul edilmektedir.
