CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, tüm sigortalı kadın çalışanların “DOĞUM BORÇLANMASI” hakkından yararlanması için kanun teklifi verdi.
Teklif yasalaşırsa, şu anda sadece SSK’lı kadın çalışanlara tanınan “doğum borçlanması” hakkı, Emekli Sandığı, Bağ-Kur’lulara da genişletilecek. Bu haktan ayrıca, “genel sağlık sigortası” ve “isteğe bağlı sigortalı çalışanlar” da yararlanabilecek. Yasa, “doğum borçlanması”nda hiçbir sigortalıya ayrım yapmayacak ve kadınlar arasında yasa yoluyla yaratılan eşitsizlik ortadan kaldırılacak.
Manisa Milletvekili Sakine Öz, on binlerce kadının talebini Meclise taşırken, eşitsizliğe çözüm ararken diğer partilerin de konuya siyasetüstü bir bakışla yaklaşmasını beklediğini belirterek sözlerini şöyle devam ettirdi: “SSK’lı kadınlara doğum borçlanması olanağı tanınırken, diğer sigortalılar bu haktan mahrum. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 41. maddesinde değişiklik yapılması için verdiğim kanun teklifinde, son derece eşitsiz bir durumu düzeltmeyi hedefliyorum. Bu konuda birçok kadından destek alıyorum. Sorun, aslında sadece kadınların değil, “toplumsal eşitlik” isteyen her yurttaşın alanına giriyor.
Bu kanun teklifimiz sayede, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı kaydına bakılmaksızın, sigortalı, genel sağlık sigortalı ve isteğe bağlı sigortalı ayrımı yapmaksızın, tüm sigortalı kadın çalışanlara ‘doğum borçlanması’ olanağını tanıması, Anayasamızın “eşitlik” ilkesinin yaşama geçmesi açısından olumlu bir adım olacaktır.
Mevcut kanun, doğum yapmadan önce SSK’ya kayıtlı olarak çalışan kadınlara, doğum sebebiyle çalışma hayatından ve sosyal güvenceden yoksun kaldıkları süreleri borçlanma yoluyla kapatabilecekleri bir olanak yaratmıştır. SSK’ya kayıtlı çalışan kadınların kullandıkları ücretsiz doğum ya da analık izin sürelerinin emeklilik için hesaplanması işlemini ‘doğum borçlanması’ adı altında belirlemiştir.
5510 Sayılı Kanunda 2008 yılında yapılan değişiklikler, “doğum yapmadan önce” bir işgünü dahi olsa “SSK’ya kayıtlı” gözüken kadın çalışanlara, yani 4. Maddenin 1/a hükmüne dayanarak, “doğum borçlanması” hakkını tanımaktadır.
Kanun, ‘doğum borçlanması’ hakkını, tüm sigortalı, genel sağlık sigortalı ve isteğe bağlı sigortalı çalışan kadınlara tanımamaktadır. Ayrıca, “doğum borçlanması” talebiyle başvurulması halinde, başvuru tarihinde SSK’lı olunup olunmadığını dikkate almamakta, doğumdan önceki tarihte SSK kaydının bulunmasını şart koşmaktadır.
Yetkili makamlar, 5510 Sayılı Kanunun 4 ve 41. maddelerini esas alarak, doğum yapmadan önce SSK’ya kayıtlı olmayan tüm kadınların “doğum borçlanması” talebiyle yaptıkları başvuruları geri çevirmekte; yargıya intikal eden uzlaşmazlıklar, davacı kadınların aleyhine sonuçlanmakta, sosyal güvence sorunu yaşayan birçok çalışan kadını mağdur etmekte, kadınların kendi ayakları üzerinde durarak kendi geleceklerini planlamalarının önüne geçmektedir.
Kadınların ‘doğum borçlanması’ gerçekten sorunlu bir alan. Verdiğim kanun teklifiyle, koşulsuz biçimde, tüm sigortalı kadınların doğum borçlanmasından yararlanmasını önerdim. Kadınlar, bu sayede, doğum nedeniyle çalışamadıkları 2 yıllık sürenin primlerini, daha sonra borçlanarak kapatabilecekler. Üstelik, kanun teklifimiz kabul edilirse, bu hak artık sadece SSK’lı kadının değil, ayrım gözetmeksizin tüm sigortalı kadınların hakkı olacak. Anayasamızın ‘eşitlik’ ilkesi bu kanunda kendisini hissettirecek, sigortalı kadınlar arasında ayrım kalmayacak. Başta kadın milletvekilleri olmak üzere, Meclisimizin kadınların bu ortak sorununa duyarsız kalmamalarını, kanun teklifine destek verecek tavrı göstermelerini rica ediyorum.”