Ortalama, sağlıklı bir bebek doğduğu zaman 52-55 santim boyundadır. Bunu izleyen 20 yıl içinde, boyunun uzunluğu doğduğu zamankinin üç katını aşar.
Fakat büyüme niçin hayatı boyunca sürüp gitmez acaba? Vücudu daha fazla,alabildiğine büyümekten alıkoyan nedir? İnsan vücudunda “endokrin guddeleri” adı verilen bir guddeler sistemi vardır. Büyümemizi de bu guddeler sistemi kontrol eder.
Endokrin guddeleri sistemi, boyundaki “tiroid” ,beyine bağlı “pituiteri/hipofiz”,göğüsteki “timus” ve “cinsiyet guddeleri”nden meydana gelmiştir. Hipofiz guddesi kemiklerimizin büyümesini düzenler. Eğer bu gudde gereğinden fazla,normal üstü çalışıyorsa,kollarımız ve bacaklarımız çok uzun, ellerimiz, ayaklarımız çok büyük olur. Gudde yeteri kadar çalışmıyorsa, cücemsi yapılar oluşur.
Bebek büyükçe bir “timus” guddesiyle doğar.Çocukluk esnasında bu gudde daha da büyür. Çocuk 13 veya 14 yaşına vardığı zaman, gudde küçülmeğe başlar. Söz konusu gudde ile cinsiyet guddeleri arasında kesin bir ilişki vardır. Timus guddesi çalışırken, cinsiyet guddeleri küçüktür. Cinsiyet guddelerinin gelişmeye başlamasıyla, bu guddenin çalışması durur. Bir insanın cinsel yönden tam olgunluğunun 22 yaş diye kabul edilmesi bundadır. Büyüme artık tamamen durmuş demektir.
Bazen cinsiyet guddeleri çabuk gelişir ve timus guddesinin çalışması çabuk yavaşlar. Bu, insanın ortalama boydan aşağı (kısa) olduğu durumlarda görülür.Bacaklarımız vücudun öteki kısımlarından daha sonra ve onlardan daha fazla geliştiği (büyüdüğü) için,erken gelişme hallerinde bacak kısa kalır. Çok erken gelişen kimselerin çoğunluklu tıkız yapılı olmalarının nedeni budur. Napoleon bu bakımdan seçkin bir örnek sayılabilir.
Cinsiyet guddeleri çok geç gelişirse, timus guddesi çalışmağa devam ediyor demektir. Sözkonusu kimse uzamağa devam eder, ortalama boyu aşar. Aslında 25 yaşından sonra büyüme (dolayısıyla uzama) çok enderdir. Belki hafif,belli belirsiz bir büyüme yarar. Böylece, 35-40 yaşlar arasında boyumuzun en uzun olduğu düzeye varılacaktır. Bundan sonra, her 10 yılda boyumuz 1 ile l. 5 santim kısalır. Sebebi, oynak yerlerdeki (mafsallardaki) kuruma,sertleşme halidir.