Kanın onda dokuzundan fazlası alyuvarları kapsar .Bunlar öylesine küçüktür ki,büyükçe bir damla kanda 250 milyon dan fazla alyuvar vardır. Alyuvarlar disk biçiminde olup, kenarları dışa doğru kabarıktır. Alyuvarlarda “emoglobin” diye tanımlanan bir öz (cevher) bulunur. Emoglobin, demir bileşiği bir maddedir. Ciğerlerden gelen oksijenle çok iyi birleşir. Alyuvarların görevi oksijeni vücudun bütün kısımlarına taşımak,orada bulunan hücrelere ulaşarak onlara oksijen sağlamaktır.
Emoglobin oksijenle birleşince iyice kırmızılaşır. Bir kesikten akan kanın daima kırmızı olması, havanın oksijeniyle birleşen emoglobin nedeniyledir.Alyuvarlar sadece elli ile yetmiş gün arasında yaşarlar.Devamlı olarak yenilenmeleri,yani yerlerini yenilerinin alması gereklidir. Bir kemiğin iç yapısındaki kırmızımsı dokunun,kırmızı kan hücreleri dolayısıyla olduğunu öğrenmiştik. Bazı kemiklerin iliğinde de kırmızı hücreler oluşur.
Alyuvar eksikliği çeken bir kimsede “anemi” olduğu söylenir. Genellikle halsiz ve incedir. Çünkü vücut hücreleri, yeterince oksijen alamaz. Anemi hastalıkları, hasta kişinin besin maddelerinde “demiri bol” şeylerin arttırılmasıyla tedavi edilirler.
Görüldüğü gibi,alyuvarlar vücut sağlığı bakımından son derece önemli bir unsur niteliğindedirler.