A vitamini hakkında bilgiler
Başlıca içeriğini beta karotenin oluşturduğu A vitamini, insan vücudunun mutlaka ihtiyaç duyduğu ana vitaminlerden bir tanesidir. A vitamini form olarak doğada iki farklı şekilde bulunabilmektedir. Bu iki farklı form da özellik olarak yağda erime özelliğine sahiptirler. Ayrıca A vitamininin bir türü olan “retinol”, sadece ve sadece hayvansal gıdalarla elde edilebilecek kaynaklarda bulunmakta olan hazır formdaki besin maddesidir.
Az önce de bahsettiğimiz gibi doğada iki farklı türde bulunan A vitamini, hayvansal gıdalarda yer almasına rağmen hiç bir zaman direkt olarak bitkisel ürünlerde yer almamaktadır. Sadece bazı durumlarda dolaylı yollardan da olsa bazı bitkiler A vitamini içeriği barındırabilmektedirler. Yani içeriğinde A vitamini pigmentine sahip bazı bitkiler dolaylı yoldan A vitamini bulundurmaktadır. Örneğin; havuç sebzesi, dolaylı yoldan A vitamini içeriğine sahip besinler arasında gösterilebilir. Havuca turuncu rengini vermekte olan pigmentler, A vitamini kaynağı olarak kullanılabilmektedir.
A vitamininin sağlık için çok yararlı olmasının yanında bu vitamini metabolizmamıza sokarken de mümkün olduğunca dikkatli davranmak gerekir çünkü A vitamini içeren ürünler ışıklı ortamlarda, sıcak ortamlarda ve açık havada bırakıldığı ortamda çok çabuk bozulma gösterebilmektedir. Bu yüzden A vitamini ihtiyacımızı mümkün olduğunca taze ve serin ortamda bekletilmiş hayvansal gıdalardan almamız en mantıklısı olacaktır.
A vitamininin yararları nelerdir?
A vitamini vücutta her şeyden önce görme duyumuz için gerekli olan en önemli vitaminlerden bir tanesidir. A vitamini metabolizmadayken herhangi bir göz problemi ya da görme işlevinde bozukluklar varsa bu tip problemlere müdahale etmekte etkin bir rol oynamaktadır. Körlük, gece körlüğü gibi daha ağır göz rahatsızlıklarında olumlu etki yaratmak amaçlı sorunlu bölgede etkin olarak kullanılabilmektedir.
Bir diğer önemli bir etki alanı yarattığı kısım ise bağışıklık sistemidir. Bağışıklık sistemini son derece kuvvetlendirici etkisi bulunan A vitamininin vücudu ve organları dış etkenli zararlardan ve hastalıklardan koruduğu bilinmektedir. Mevsim geçişlerinde ve özellikle kış aylarında akciğer enfeksiyonlarına karşı, böbrek hastalıklarına karşı; mukus zarında ve mesanede oluşabilecek enfeksiyonlara karşı vücuda alınan A vitamini koruma sağlamaya çalışmaktadır.
Bağışıklık sistemi gibi etki gösterdiği sistemler arasında sindirim sistemi de bulunmaktadır. Özellikle sindirim sistemimizde meydana gelen ve istenmeyen durumlar arasında olan ülser hastalığını da tedavi etmek adına uğraşan bir vitamin rolündedir.
Ciltle alakalı sorunlarda da metabolizmaya yardımcı olmaya çalışan A vitamini, cilt sağlığını koruyup herhangi bir cilt probleminin yaşanmaması adına cildin ihtiyaç duyduğu bakımı kendisine sunmaktadır. Cilt yapısında dokuların onarımı, cildin genel bakımı ve yeni hücre yapılandırılması gibi konularda etkin rol oynamaktadır.
Diş yapısı sağlığı için de son derece önem teşkil eden A vitamini; ağızda diş yapısında; dişlerin oluşumunda, dişlerin mevcut sağlığını korumasında ve diş eti sağlığının korunması konularında gayet etkili bir vitamin olarak karşımıza çıkmaktadır.
Vücudumuzda bağışıklık sistemini koruduğunu bildiğimiz A vitamini, aynı zamanda bu işlevini gerçekleştirirken antioksidan özelliklerini de devreye sokmaktadır. Antioksidan içerik şeklinde vücudumuzda dolaşan A vitamini sayesinde kanser gibi çok kötü hastalıklardan korunma kalkanlarımız da devreye girmektedir.
Metabolizmanın yaşlanma hızını düşürmeye yarayan A vitamini, yaşlanma etkilerine savaş açmakla birlikte vücudun daha uzun süre daha canlı bir şekilde görevlerini yerine getirmesine yardımcı olmaktadır.
Vücudumuza çeşitli kaynaklar vasıtasıyla alınan besinlerden sentezlenen ve en önemli yapı taşlarımızdan biri olan proteinler, vücut sistemimizde ayrıştırılırken, sindirilirken ve gerekli bölgelerde kullanılırken mutlaka A vitamininin yardımına başvurulmaktadır. Yani özetle A vitamini, vücuttaki en önemli pigmentlerden biri olan proteinlerin sentezlenmesi için başlıca gerekli olan vitaminlerdendir.
Dokuların yapılarında bulunan A vitaminine aynı şekilde proteinde olduğu gibi her daim ihtiyaç vardır. Çünkü dokuların her daim yenilenmesi, sağlıklı bir yapıda tutulması, yeni hücrelerin oluşturulması gibi işlemlerde A vitamininden sıklıkla yararlanılmaktadır.
Vücudumuzda herhangi bir hastalık oluştuğu zaman bu hastalıklarla savaşan antikorlar ve akyuvarlar, vücuda alınan A vitamini sayesinde çoğaltılır ve yapısında problem olan akyuvarlarla antikorlar onarılarak canlandırılır.
A vitamini bulunduran besinler nelerdir?
A vitamininin genel yapısına bakıldığında ısıya ve pişirmeye dayanıklı bir vitamin türü olduğu görülmektedir. Bunun yanında içeriğinde bulunduğu besinlerin genelde ultra-viyole ışınlarından olumsuz etkilenmesi göz önünde bulundurulursa bu duruma çare olarak bu tip besinlerin renkli cam içeren kaplarda muhafaza edilmesi önerilmektedir.
A vitamini içeren sebzeler; biber, brokoli, kabak, havuç, tatlı patates, ıspanak, şalgam, kale, hardal yeşilliği, pazı, mercimek, kırmızı biber, bezelye, pırasa, kuşkonmaz, papaya, domates, yeşil fasulye, maydonoz ve brüksel lahanasıdır.
A vitamini içeren meyveler; portakal, greyfurt, elma, kavun, şeftali, karpuz, erik, üzüm ve kayısıdır.
A vitamini içeren hayvansal ürünler ise; karaciğer, ciğer ezmesi, inek sütü, keçi sütü, yoğurt, yumurta, balık yağı, kuzu ciğeri, tereyağı, süt yağı, peynir, somon balığı, karides, tuna balığı, sardalya, tavuk eti
A vitamini eksikliği durumu nedir?
Günlük beslenme periyodumuzda istesek de istemesek de bir şekilde vücudumuza A vitamini sokmaktayız. Çok fazla gıdanın içerisinde A vitamini bulunduğundan ötürü metabolizmada eksikliği gözlenen vitaminlerden biri çok da fazla A vitamini olmamaktadır.
Ancak özellikle doğum sürecinde ve doğumdan sonraki süreçte hamile kadınların metabolizmalarında sürekli bir A vitamini kullanımı ve ihtiyacı olduğundan A vitamini eksikliğinin görülmesi olası bir durumdur.
Yeterli miktarda anne sütüyle beslenemeyen bebeklerde, bunun dışında sık sık ishal sorunu yaşayan yetişkinlerde ve çocuk denilecek yaştaki bireylerde de çoğu kez A vitamini eksikliği yaşanabilmektedir.
A vitamini eksikliğinin vücutta çok uzun süreçlerde devam etmesi, kendisiyle bağlantılı olarak kan seviyemizdeki demir miktarının da azalmasına yol açtığından sonuç olarak demir eksikliği anemisi rahatsızlığı gözlemlenebilmektedir.
Bu tip rahatsızlıklara neden olan A vitamini eksikliğinin en belirgin belirtileri ise şöyledir;
Göz yapısında aşırı derecede kuruma
Işığın az olduğu alanlarda net görememe
Gece körlüğü yaşama
Ortamdaki ışık miktarının değişimlerine gözün yavaş geri dönüş vermesi
Gözün epitel dokusunda sertleşme meydana gelmesi
Ciltte aşırı denebilecek kurulukların oluşması
Herhangi bir enfeksiyon durumunun çok abartı şekilde nüksetmesi
Kemik yapısında ve diş yapısında zayıflıkların meydana gelmesi
Uzun süreli A vitamini eksikliği kandaki demir seviyesinin düşmesine de yol açabilir. Bunun sonucu olarak demir eksikliği anemisi yaşanabilir.
A vitamini fazlalığı durumu nedir?
Beslenme yoluyla metabolizmamıza aldığımız A vitamininin vücut sağlığımızı bozacak kadar fazla miktarda birikmesi, normal şartlarda çok fazla rastalanan bir sağlık problemi olmamaktadır. Bu tip problemlerin genel olarak A vitamini takviyesi kullanan bireylerde ya da düzenli olarak multi vitamin alan bireylerde görülebilmesi mümkündür.
Uzunca bir müddet sürecek şekilde, vücudun günlük süreçlerde ihtiyaç duyduğu A vitamininden fazlasını bünyesine alması ilk olarak karaciğerde hassasiyete ve karaciğer hastalıklarına yol açabilmektedir. Daha sonrasında özellikle hamile kadınlarda A vitamini fazlalığı nelere yol açar diye baktığımızda ciddi bir problem olarak kusurlu doğumlara sebep olduğu görülmektedir. Bunun yanında kemik yapısında da güçsüzleşmelerin meydana geldiği ve kemik zayıflıkları yaşandığı bilinen belirtiler arasındadır.
A vitamini fazlalığı hem bebeklerde, hem çocuklarda hem de yetişkin yaştaki bireylerde kendisiyle bağlantılı olarak daha farklı sağlık sorunlarına da yol açabileceğinden geciktirmeden mutlaka bir uzman doktor kontrolüne görünülmelidir.
Her şeyden önce bilinçsiz bir şekilde doktor önerisi olmadan isteğe bağlı olarak A vitamini takviyesi kullanmak son derece yanlış ve sağlığa zararlı bir durumdur. Vücudunuza alacağınız hiç bir ek besini kendi kararlarınıza göre kullanmak sağlıklı bir durum değildir. Aksine sağlıklı bir durum yaratmak isterken vücudunuzun mevcut sağlığını da bozmanız ihtimali bulunmaktadır.
A vitamini fazlalığı belirtileri
A vitamini fazlalığında çok bariz bir kaç belirti bulunmaktadır. Bunlardan ilk akla gelen A vitamini fazlalığında saç dökülmesidir. Saçlar çok çabuk kopmaya ve aşırı derecede dökülmeye başlamaktadır. Bunun dışında karaciğerimizde depolanan bir vitamin türü olduğundan A vitamini fazlalığı yaşandığında dolaylı olarak karaciğerimizde de pek çok sağlık problemi ortaya çıkabilmektedir.
A vitamini fazlalığı nasıl anlaşılır diye diğer belirtilere bakıldığı zaman da kusam durumları, mide bulantısı şikayetleri, bulanık görme durumu, baş dönmesi şikayeti, kaşıntı, ciltte döküntüler ve kurumalar; daha da ağır olarak sakat doğum ihtimalleri görülmektedir.
A vitamini fazlalığı nelere yol açar?
Beta karoten aşırılığı olarak da adlandırabileceğimiz A vitamini fazlalığında, fiziksel olarak vücudumuzda dışarıdan bakan birinin anlayabileceği bir belirti olarak ayak tabanlarında ve avuç içerinde kavun içinden sarıya dönük bir renk değişikliği olduğu gözlemlenebilmektedir.
Çocuk yaştaki kişilerde fazlalık denilecek seviyeler vücuda 300.000 retinol değerinde A vitamini alınmasıyla meydana gelmektedir. Yetişkinler ise genel olarak 100.000 retinol değerini uzun zaman boyunca vücuduna almaya devam edince A vitamini sorunlarıyla karşılaşabilmektedir.
Yetişkin denilebilecek bir kadının günlük A vitamini gereksinimi 800 retinol değerinde, yetişkin denilebilecek bir erkeğin günlük A vitamini gereksinimi ise 1000 retinol değerlerinde seyretmektedir.