Çocuklara Her Gün Yedirilmesi Gereken Yiyecekler
Bir Çocuğa Her gün Verilmesi Gerekenler
Çocuğunuzun sağlıklı yemek yemesi için her öğünde alması gereken temel besinler vardır. Birinci grup süt ve süt ürünleridir.
Süt, yoğurt, peynir gibi bu besinler kalsiyum, çinko, iyot, magnezyum, protein, A ve B vitaminlerini içerir. 1 yaşın üzerindeki çocuklara günde 500 ml’ den fazla süt verilmemelidir. Bu dönemde az yağlı ( diyet peynir, diyet süt gibi) ürünlerinde kullanılması önerilmez. İkinci grup et, balık ve mercimek, nohut gibi baklagillerdir. Ayrıca yumurtayı da eklemeliyiz.
Bu besinler protein, A ve B vitaminleri, demir, çinko ve lif içerirler. Özellikle demir eksikliğine bağlı kansızlığın önlenmesi için kırmızı etten zengin beslenme bu dönemde çok önemlidir. Sonra Sebze ve meyveler gelir. A ve C vitaminleri, folik asit, demir ve potasyum içerirler. Dördüncü grup ise – Ekmek, patates ve diğer tahıllar (pilav, makarna ve diğer unlu gıdalar..) Bu besinler niasin, tiamin, kalsiyum, demir ve lif içerir.
Beş yaşına kadar bir çocuğa her gün 2 su bardağı süt veya yoğurt verilmelidir. Çünkü bu besinler kemik gelişimi için önemli olan Kalsiyum’un en iyi kaynağıdır. İki kibrit kutusu peynirde de bir bardak sütteki kadar kalsiyum vardır. Vücutta kan yapımında görevli olan Demir’in en iyi kaynağı olan tavuk, balık,yumurta ve kuru baklagillerin bir veya birkaçından en az iki porsiyon bulunmalıdır. Yumurta, düzenli et yiyen çocuklara gün aşırı, diğerlerine her gün verilebilir. Yumurta rafadan veya katı pişmiş olarak sandviç içinde veya omlet şeklinde de tüketilebilir. 1 porsiyon et = 2 köfte veya 3-4 silme yemek kaşığı kuru baklagil ( mercimek, bakla, kuru fasülye ) Meyva ve sebzeler, Vitaminler açısından zengindir, ayrıca kalsiyum ve demir emilimine de yardımcıdır. Bu ya?ta çocuklara 3-4 porsiyon sebze ve meyva verilmelidir. Ancak çocuklar özellikle sebzeler konusunda çok seçicidir. Bu nedenle sebzelerin çorbalar, pilav, makarna, börek ve köfteler içine doğrudan konması veya yine pilav, makarna, köfte yanında ek olarak şeklinde verilmesi sebzelerin daha zevkli ve kolay yenmesin sağlayabilir.
Meyvaların kabuklu olarak yenmesi bu yaş grubunda sık rastlanan kabızlık sorununun önlenmesine yardımcı olur.
1 porsiyon sebze = 5-6 silme yemek kaşığı sebze yemeği
1 porsiyon meyva = 1 orta boy meyva = 3/4 su bardağı meyva suyu
Vücudun esas ENERJİ kaynağı olan ekmek ve diğer unlu nişastalı yiyeceklerden günde en az 6 porsiyon yenmesi gerekmektedir. Belirlenen bu miktarın 3 porsiyon 3 dilim ekmek, diğerleri çorba, pilav, makarna, patates, börek vb. şeklinde verilebilir.
1 porsiyon = 5-6 silme yemek kaşığı pilav / makarna veya 1 dilim ekmek
4-5 Yaş Çocuk Beslenmesi Nasıl Olmalı ? |
Bebek Çocuk – Beslenme | |
Çocuklarda okul öncesi dönem olarak da adlandırılan 4-5 yaş, evde kazanılan doğru beslenme alışkanlıklarının yerleştiği, bu alışkanlıkların okul dönemindeki yeme davranışlarınıda etkilediği hatta yetişkin birer birey haline gelindiğinde oluşabilecek sağlık sorunlarıyla bile ilinti olduğu bilinen bir süreçtir. Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Ayça Ilıca Murat bu dönemde doğru beslenme alışkanlıkları kazanma konusunda anne, baba ve aile büyüklerinin önemli birer örnek teşkil ettiğini söylüyor.
Bu yaş grubundaki çocukların günlük olarak her besin grubundan tüketmesi sağlanmalıdır. Bu besin grupları süt ve süt ürünleri, et grubu, sebze –meyve grubu, yağ grubu ve tahıllardan oluşmaktadır. Yapılan fiziksel aktivite göz önünde bulundurularak çocukların günlük beslenme düzeni ayarlanmalıdır. Bu dönemde özellikle dikkat edilmesi gereken bir nokta kahvaltı yapma alışkanlığının oluşturulmasıdır. 1-2 dilim peynir çeşitleri, tam tahıllı ekmek, zeytin, pekmez-bal, süt, haftada 2-3 kere yumurta veya omlet, taze meyve, evde yapılmış kuru meyveli kek veya börek çocukların kahvaltılarında olabilecek gıdalardır. Bu yaş grubu çocukların oldukça aktif oldukları ve gelişimlerinin en yüksek düzeyde seyretti düşünülerek gereksinimleri karşılayacak hem besleyici değeri yüksek hem de çocukların severek tüketebileceği gıdalarla beslenmesi gerekmektedir. Her zaman olduğu gibi her öğün kendi içerisinde yeterli miktarlarda karbonhidrat, protein ve yağ içermelidir. Mutlaka kahvaltı arkasına ara öğün, öğle yemeği, bunu takip eden 1 veya 2 küçük ara öğün ve akşam yemeği okul çocuğunun gereksinimlerini karşılayacak yemek sistemidir. Özellikle çocukların ana öğünlerde temel besin grubumuz olan ekmek ve ekmek türevi olan çorba – pilav – makarna gibi gıdalar, et/ tavuk haftada en az 1 gün balık ve mevsiminde olan herhangi bir sebze yemeği, bunun yanında oldukça önemli kalsiyum kaynakları olan süt ve yoğurt hem ana öğünlerde hem de ara öğünlerde tükettirilmelidir. Büyüme ve gelişme sırasında vücutta meydana gelen bir çok mekanizmada proteinlere önemli görevler düşer. Eğer vücudumuz protein alamazsa vücut hücreleri yenilenemez. Bu durumda büyüme yetersiz kalır. Vücut için temel protein kaynakların yiyeceklerimizden sağlanır. Proteinler bitkisel ve hayvansal kaynaklar olmak üzere iki kaynaktan elde edilir. Hayvansal kaynaklar yumurta, et, tavuk, balık, deniz ürünleri, süt,y oğurt gibi kaynaklardır. Proteinlerin bitkisel kaynakları ise kurufasuyle, nohut, mercimek gibi kurubaklagiller ve tahıl ürünleridir. Tabii bunların dışında hayatın başlangıcında aldığımız en değerli protein kaynağı anne sütüdür. Hayvansal kaynaklı proteinlerin biyoyararlılığı yüksektir. Yani vücudumuz bu proteinlerden daha çok yararlanır. Bitkisel kaynaklı proteinlerin vücut tarafından kullanımı ise daha düşüktür. Hayvansal besinlerin içinde proteinin vucüt tarafından en iyi kullanıldığı gıdalar anne sütü ve yumurtadır. Her ikisinde de bulunan proteinlerin neredeyse tamamı vücudumuz tarafından kullanılır. Bu yüzden yumurta ve anne sütündeki proteinler “örnek protein ” olarak adlandırılırlar. Çocuklarda büyümenin devam etmesi sebebiyle protein gereksinimi fazladır. Her yaş grubu için protein gereksinimi farklıdır.Alınan protein kaynaklarının vücudun kolay kullanabileceği kaynaklardan olması gerekir.Bu nedenle bitkisel kaynaklı proteinlerle beraber hayvansal kaynaklı proteinler de beslenmede kullanılmalıdır. Proteinin eksik alınması çocuklarda büyümeyi ve zihinsel gelişimi etkileyebilir.Büyüme-gelişme sorunları oluşabilir. Ayrıca proteinin vücutta bir çok önemli reaksiyonda yer aldığını düşünürsek bu reaksiyonlarda da aksamalar gerçekleşebilir. Çocuklar genellikle renkli yiyecekleri severler.Bu nedenle özellikle et yedirmekte zorlanıyorsanız köftesini sebzelerle karışık pişirebilirsiniz veya tabağını renkli biberlerle,havuçla süsleyebilirisiniz. Ancak çocuklar çoğu zaman ailenin beslenme alışkanlıklarını örnek alırlar. Örneğin akşam yemeği için çocuğunuza etli bezelye gibi yemekler yapıyor ama siz bu yemeği sevmediğinizi söylüyorsanız O da yemeyecektir. Bu yüzden özellikle yemek seçen çocuğunuzla beraber sofraya oturmaya ve aynı yemekten yemeye özen göstermelisiniz. Proteinli gıdaların yapısı yüksek ısıda bozulur. Bu nedenle yüksek ateşe maruz kalmaması ve kavrulmaması gerekir. Orta veya kısık ateşte pişirilmesi daha doğru pişirme teknikleridir. Ayrıca et, tavuk gibi gıdaların yağda kızartılması durumunda zararlı bazı kimyasal maddeler oluşur. Bu maddeler özellikle kanserin öncü maddelerini oluşturabilir. Bu nedenle et, tavuk gibi gıdaları kızartmak yerine haşlama veya fırında pişirme yöntemleri tercih edilebilir. Balıklar buğulama yapılabilir veya fırında pişirilebilir. Yumurta haşlanırken de rafadan değil tam olarak haşlanmalıdır.Böyle pişirilirse proteinin vücut tarafından kullanımı daha fazla olur. Bu yaş grubunda anneleri en çok üzen ve telaşlandıran konulardan bir tanesi çocuklarının iştahsız olup yemek yememeleridir. Çocuğumu doyuramıyorum, aç kalıyor düşüncesiyle ne yapacaklarını şaşıran anneler, doğru sandıkları bir çok yanlış yaparak yemek yemeği, ya çocukları için işkence haline getirirler yada kendileri için büyük bir tehdit unsuru oluştururlar. Çocuklarda iştahı etkileyen en büyük etkenlerden birisi öğün aralarında abur-cuburla karnını doyurmalarıdır. Buna bağlı olarak doygunluk hissi hisseden çocuk ana öğünlerde yemek yemeği rededicektir. Oyalamak için ana yemek öncesi çocuğunuzun eline tutuşturduğunuz bir gofret veya bir dilim kek onu tıkayacak ve sofrada yiyecekleri reddetmesine neden olacaktır. Bu tip durumlarda çocuğun sofra düzenine alışık olması çok önemlidir. Çocuğunuz bir yaşına geldiğinde artık aile sofranıza oturur hale gelmeli ve yemek zamanının aile ile bir araya gelinen, herkesin yemek yediği eğlenceli bir vakit olduğunu öğrenmelidir. Bunun yanısıra çocuğunuz gereksinimlerini karşılayacak küçük ara kahvaltılar yada meyveler, kahvaltı ile öğle yemeği arasında, öğle yemeği ile akşam yemeği arasında verilebilir ancak bu ara öğünler iştahı kapatıcak miktarda ve ana öğün saatine çok yakın olmamalıdır. Ayrıca yemek tabaklarının çocuğunuzun ilgisini çekecek tarzda renkli ve eğlenceli olması, tabağına yiyebileceği kadar yemek konması çocuğunuzun çok daha istekli yemek yemesini sağlayacaktır. Bunların dışında çocuğunuzla beraber alışveriş yapmanız, sofra hazırlanırken yardım istemeniz hatta onunda yemek hazırlanmasında katkıda bunmasına fırsat tanımanız çocuğunuzun yemek yeme isteğini artırıcı yönde olumlu etkiler oluşturacaktır. Yemek öncesi çocuğunuzun hem temizlik hem de kendisini daha zinde hissetmesi için elini yüzünü yıkaması faydalı olacaktır. Çocuğunuz çok yorgun ve uykusuzsa yemek yemesi konusunda ısrarcı olmayın. Çocuğunuzun yemeği reddetmesindeki diğer en önemli etmen ise aynı biz yetişkinlerde olduğu gibi iştahsız olmasıdır. Özellikle hasta ve ateşi yükselmişse, diş çıkartıyorsa, yorgun yada uykusuzsa, alışmış olduğu düzen değişmişse çocuğun iştahında azalma gözlenebilir. Bu dönemde de telaşlanmadan hacmi küçük ama içeriği çocuğunuzun ihtiyaçlarını karşılayacak, normalde de yemekten hoşlandığı yiyecekleri görsel açıdan da ona hitap edecek eğlenceli tabak süslemesiyle yine ısrarcı olmadan yemesini sağlayabilirsiniz. Tüm bunlara rağmen çocuğuz da kilo kaybı gözlemliyorsanız,yemek yemeği şiddetle reddediyor ve yediklerini çıkartıyorsa mutlaka vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmanız faydalı olacaktır. Sağlıksız beslenen çocuklarda görülebilecek en büyük sağlık sorunu çağımızın hastalığı obezite ve ardından gelebilecek obezitenin yol açtığı genç yaşta oluşabilecek kalp damar hastalığı, diyabet, tansiyon, böbrek fonksiyonlarında bozukluk, mide rahatsızlıkları, demir eksikliği ve bu eksikliğin neden olabileceği bir çok hastalık görülebilir. Bunun yanısıra yetersiz beslenme sonucu gelişim bozuklukları ve konsantrasyon problemleriylede sıklıkla karşılaşılmaktadır . |