Bükreş, bir Doğu Avrupa ülkesi olan Romanya’nın başkenti ve en büyük yerleşim merkezidir. Tuna Irmağı’na dökülen küçük Dîmbovita Irmağı’nın kıyısında, çukur bir alanda kuruludur. Irmağın bir kıyısında dümdüz ovalar, öbür kıyısında alçak tepeler vardır. Bu nedenle yazın sıcak rüzgârlardan ve kuraklıktan, kışın da kar fırtınalarından yeterince korunamaz. Bükreş’te, Dîmbovita’nın iki yakası 16 köprüyle birbirine bağlanmıştır.
Kent merkezi geniş bulvarları, yüksek apartmanları ve görkemli kamu yapılarıyla çağdaş bir görünümdedir. Calea Victoriei (Zafer Bulvarı) Avrupa’nın en güzel caddele-rindendir. Eski krallık sarayı, Athenaeum ve üniversite göze çarpan yapılardır. Kentte 16. ve 17. yüzyıllarda yapılmış, genellikle küçük kiliseler ve manastırlar vardır.
1459’dan kalma yazılı belgelerden, Bükreş’in 14. yüzyılda bir kale çevresinde geliştiğini öğreniyoruz. Daha sonra Eflâk prenslerinin kışlık merkezi oldu. 1460’tan 1859’a kadar Osmanlı egemenliğinde kaldı. Osmanlılar, 18. yüzyıldan başlayarak Bükreş’e İstanbul’ daki Fenerli Rumlar’dan seçilen yöneticiler gönderdiler. 1821’deki halk ayaklanmasından sonra, 1859’da baş gösteren yeni bir ayaklanmayla Osmanlı yönetimine son verildi. Bükreş 1862’de, Eflâk ve Boğdan’ın birleşmesiyle kurulan Romanya Krallığı’nın başkenti oldu. 1947’de, krallığın kaldırıldığı ve cumhuriyetin kurulduğu da Bükreş’te ilan edildi. Zamanla eski yazlık köşklerin ve villaların yerini çağdaş yapılar aldı. Kent iki dünya savaşı arasında, özellikle de II. Dünya Savaşı’ndan sonra çok gelişti. Daha çok insanın kentte yaşamaya başlamasıyla nüfusu yaklaşık 1.975.800’e ulaştı (1985).
Bükreş’te birçok kişi kamu kuruluşlarında çalışır. Bükreş aynı zamanda büyük bir eğitim merkezidir. Bükreş Üniversitesi’nin yanı sıra, mühendislik, bilim ve sanat dallarında eğitim veren çeşitli yüksekokullar vardır. Opera ve balesi, tiyatroları, konser salonları ve çeşitli müzeleriyle Bükreş zengin bir kültür birikimine sahiptir. Kara ve demiryollarının önemli bir bölümü Bükreş’te buluşur. Petrol arıtımı, makine, sabun, kâğıt, dokuma, deri ürünleri ve tarım makineleri, otomobil, otobüs gibi araç ve gereçler Bükreş’in çevresinde üretilir. 1977’de Bükreş 1.400 kişinin öldüğü, birçok yapının yıkıldığı şiddetli bir depremde büyük zarar gördü. Yıkılanlar daha sonra yeniden yapıldı.