Sünnet hakkında genel bilgi
Sünnet denilen olay, erkek çocukların cinsel organlarına yapılan tıbbi bir müdahaledir. Çok eski zamanlardan beri bir çok farklı toplumda uygulanan ve günümüzde hala uygulanmaya devam eden, bunun dışında İslam dininde de Müslüman erkek çocuklarına mutlaka uygulanması gereken bir operasyon olarak gösterilmektedir.
Sünnet geçiren erkeğin, cinsel organının uç kısmında yer alan ve idrarın çıktığı deliği kapatarak yersiz bir boşluk oluşmasını sağlayan fazla deri kesilerek alınmaktadır. Bu işlemin insalık tarihinde çok uzun yıllar öncesinden beri yapıldığı göz önünde bulundurulursa, ilkel dönem diye tabir edebileceğimiz dönemlerde dahi insanlar bu işlemin faydalı olduğu gerçeğini kabullenip daha sağlıklı bir yaşam için işlemi hiç vazgeçmeden uygulamaya devam etmişlerdir.
Normal şartlarda doğumdan sonra penisin orijinal halindeki deri, idrarın boşaldığı deliği ve penisin kendi ucunu tamamen örtmektedir. Örtülen kısmın içerisi çeşitli pisliklerle dolmakta, idrar kalıntılarıyla birlikte gayet bakteri ve mikrop dolu salgılar bu boş kısmın içerisinde birikmekte, havasızlıktan dolayı hem sağlık açısından tehlike oluşturduğu gibi hem de nahoş bir koku yaratabilmektedir.
Sünnet yaptırmayan erkeklerin cinsel organ bakımına çok özen göstermeleri, bu alanı sürekli temizleyip bakterilerden ve mikroplardan arındırmaları gerekmektedir. Eğer bu temizleme işlemi ihmal edilir ve önemsenmezse, kişinin cinsel organında enfeksiyon oluşma riski çok yüksektir. Bunun dışında daha da vahim bir tablo olarak, sünnetsiz cinsel organlarda biriken virüslü atıklar cinsel yolla bulaşan hastalıkların çok hızlı bir şekilde yayılmasına ve taşıyıcı konumunda bulunulmasına sebep olabilmektedir
Tıbbi olarak başka hastalıklara da yol açan bu deri, verilecek en başlıca örnek olan “parafimozis” durumunu ortaya çıkarmaktadır. Bahsedilen bu hastalık, sünnet edilmesi gereken bu derinin bir şekilde sıkışarak cinsel organdaki kan akışı durumunu bozabilmektedir. Bu nedenle bu tip hastalıkların önüne geçebilmek ve daha temiz bir cinsel bölgeye sahip olmak adına sünnet olmak verilebilecek en doğru karardır.
Sünnet hangi süreçlerde yapılmalıdır?
Halk arasında da uzmanlar arasında da pek çok fikir ayrılığına yol açan bu durum, genellikle sünnet olacak çocuğun psikolojisi göz önünde bulundurularak gerçekleştirilirse en doğru karar verilmiş olunur. Çünkü sünnet olacak çocuğun bedenen olmaktan öte ruhsal olarak bu duruma hazır olması ilk koşul olarak alınmalıdır. Bu durum sebebiyle sünnet operasyonunun yapılmasının kesinlikle 2 yaşla 7 yaş arasında yapılması önerilmemektedir.
Genel olarak her yaşta psikolojik olarak etki yaratabilecek sünnetin özel olarak bu yaşlar arasında önerilmemesinin sebebi, çocukların bu yaştan itibaren psikolojik karakterlerinin oturmaya başladığı ilk dönemler olmasıdır. Bu yaşlarda yaşayacakları sünnet gibi operasyonların travmaları, hayatları boyunca kalıcı olabilecek ruhsal problemlere zemin oluşturabilmektedir.
Eğer ki bu yaşlar arasında yapılması gereken çok gerekli bir durum varsa (başka hastalıkların bu durumu tetiklemesi gibi), çocuğu mümkün olduğunca korkutmadan genel anestezi altında uyutarak (tıp dilinde bu duruma “sedasyon” adı verilmektedir) cerrahi müdahale gerçekleştirilmelidir. Operasyondan sonra iyileşme sürecine bireyin hangi yaşta olduğunun hiç bir pozitif etkisi olmamaktadır. Vücut kendi doğal seleksiyonunun gidişatında iyileşme göstermektedir.
Sünnet konusunda uzmanların vardığı ortak bir görüş ise, sünnet işleminin yenidoğan bebeklere anında yaptırılıp işlemden çok çabuk kurtulunmasıdır. Bunun tıbbi olarak daha tercih edilen bir yöntem olmasının sebebi de yenidoğan bebeklerde, dünyaya geldikleri yeni süreçlerde metabolizmalarında hücre çoğaltma ve hücre yenileme durumları maksimum seviyededir.
Böylelikle sünnet işlemi gerçekleştirildikten sonra çok çabuk iyileşme durumu gözlenebilmektedir. Yani hem psikolojik olarak hem de metabolizma olarak yıpranmadan sağlıklı bir şekilde sünnet operasyonu geçirilip işlem tamamlanmaktadır.
Sünnetin aşamaları nelerdir?
Sünnet müdahalesi geçiren çocuk için durumun getirdiği şartlara göre lokal (bölgesel anlamını taşımaktadır) anestesi ya da sedasyon denilen genel anestezi uygulanabilmektedir. Bu kararın alınma aşamasında sünnet olacak bireyin yaşı ve psikolojik durumu ön plandadır. Eğer sünnet yenidoğan bebeğe yapılacaksa herhangi bir psikolojik farkındalık daha oluşmadığı için sedasyon yapılmasına gerek duyulmamaktadır. Yeni doğan bebek sünnetleri genellikle lokal anestezi uygulanarak yapılabilmektedir.
Bunun dışında eğer sünnet yapılacak çocuk 2 yaşından büyükse ve yapılacak olan müdahalenin bilincine varabilecek durumdaysa, bu şartlarda çocuğun psikolojisinin etkilenmemesi için; kaygı, korku ya da panik duygularının esareti altına gidip bu olayın travmasını yaşamaması için genel anestezi uygulanarak hem müdahalenin daha kolaylıkla yapılması hem de daha profesyonel bir kalitede cerrahi müdahalenin gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır.
Sünnet işlemine başlandığı andan itibaren, önce cinsel organ dezenfekte edilir ve ardından uyuşturma işlemi gerçekleştirilir. Kesilmesi gereken deri fazlalığı havaya kaldırılarak yapışık olan kısımları ayrıştırılarak kesme hattı bir çizgi halinde belirlenir. Bistüri ya da cerrahi makas gibi aletlerle bu kesim hattı üzerinden deri kesilir. Penis ucu ortaya çıkartılır ve meydana gelen kanamalar hassas koter denilen tıbbi müdahale ürünleriyle kontrol altına alınır. Kesikler yaralar iyileştikten sonra kendi kendini yok eden ince tıbbi ipliklerle dikildikten sonra müdahale sonlandırılır.
Hastanelerde yapılması en doğru yöntem olan sünnet işleminde, müdahalenin gerçekleştirildiği hastanenin teknolojik durumuna bağlı olarak müdahale şeklinde değişiklikler olabilir. Normal şartlarda her türlü hastane sünnetinde mutlaka sünnet materyallerinde de, anestezi materyallerinde de hijyeniklik ve kalite ön planda tutulmaktadır. Öte yandan dikişlerde kullanılan ameliyat iplikleri de hem iz bırakmayacak malzemelerden hem de deride herhangi bir alerjik reaksiyon bırakmayacak malzemelerden seçilmektedir.
Bistüri ya da makasla yapılan müdahalelerin haricinde bir de yeni teknolojiyle birlikte yaygınlaşmaya başlayan “çan” ya da “sünnet klambi” denilen aletler de sünnet müdahalelerinde kullanılmaktadır. Bu tip ürünlerin kullanıldıkları operasyonlarda herhangi bir dikiş durumu yapılmaksızın sünnet operasyonu gerçekleştirilir, 48 saatlik bir sürenin ardından da bu ürünler cinsel organdan çıkartılmaktadır.
İşlem bitirildikten sonra iyileşme sürecinde çok yaygın olmasa da gerekli görüldüğü durumlarda penise minik bir sargı yerleştirilebilmektedir. İki gün geçtikten sonra bu sargı cinsel organdan çıkartıldıktan sonra banyo yapmaya başlanılabilmektedir. Cinsel organın uç kısmında şişmeler olsa da bu durum bireyi ve ailesini korkutmamalı, şişliğin iki gün sonrasında ineceği durumu göz önünde bulundurulmalıdır.