Mevlid kandili orucuna nasıl niyet edilir? Mevlit kandili orucu var mı, tutulur mu? Mevlid Kandili orucu ne zaman?
Mevlid Kandili, Hz. Muhammеd’in doğumgünü olarak kutlanıyor. Mevlid kеlimе anlamı olarak “doğum, doğum zamanı” gibi anlamlara gеlir vе Hz. Muhammеd’in doğumgünü bu gündе ibadеtlеrlе kutlanır. Mevlid kandili Hicri Takvimdе Rеbiülеvvеl ayının 12. gеcеsi kutlanır. Pеki; Hz. Muhammеd (s.a.v.)’in doğumgünü olan Mevlid Kandili nе zaman? İştе cеvabı…
Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, İslam dininin peygamberi olan Muhammed bin Abdullah’ın doğum gecesi ve aynı zamanda hicri rebiülevvel ayının on ikinci gecesidir. Peki ama Mevlid Kandili orucuna nasıl niyet edilir?
Mevlid kandili orucuna nasıl niyet edilir? Mevlit kandili orucu var mı, tutulur mu? Mevlid Kandili orucu ne zaman?
Mevlid Kandili idrak ediliyor. Müslümanlar tarafından Mevlid Kandili orucu merak konusu oldu. Kandil gecesi ibadetleri ve ziyaretlerine hazırlık yapmak isteyen İslam alemi Diyanet dini günler tarihlerini merak ediyorlar. Hicri takvime göre rebiyülevvel ayında idrak edilecek olan Mevlid Kandili hazırlıkları başladı. Peki ama Mevlid Kandili orucuna nasıl niyet edilir?
Mevlid kandili orucuna nasıl niyet edilir?
Mevlid Kandili’ne özel bir oruç bulunmamaktadır. Bu nedenle kişi kaza orucu varsa bugün kaza orucuna niyet edebilir ya da sadece Allah rızası için oruç tutulabilir. Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Hadis ve Fıkıh üzerine büyük bir kaynak olarak kabul edilen İbni Hacer, mevlid kandilindeki ibadetin meşrûiyeti hakkında şu hadisi dile getirir: Zira Hz. Peygamber (s.a.v.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur.
Kandil gecelerinin gündüzlerinde yani geceyi takip eden ertesi günde oruç tutmak müstehaptır. Zira Hz. Peygamber (s.a.s.), “Şaban’ın ortasında (yani berat gecesinde) ibadet ediniz, gündüz oruç tutunuz. Allah o gece güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, ‘Yok mu benden af isteyen onu affedeyim, yok mu benden rızık isteyen ona rızık vereyim, yok mu bir musibete uğrayan ona afiyet vereyim, yok mu isteyen…’ der.” (İbn Mâce, İkâmetü’s-Salat, 191) buyurmuştur.
MEVLİD KANDİLİ ORUCU İÇİN NASIL NİYET EDİLİR?
“Niyet ettim Allah rızası için oruç tutmaya.” demek yeterli olacaktır.
Mevlid kandilinde oruç tutulur mu?
Mevlid Kandili’nde oruç tutulmasına dair herhangi bir bilgi yer almamasına karşın, bu gece, Resulullahın doğum zamanında görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Bugün veya ertesi gün oruç tutmakta mahzur yoktur. Tutmak savap olarak nitelendirilebilir.
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) doğum günü olan mevlid kandilinde oruç tutmanın dinen bir sakıncası yoktur. Aksine Allah katında takdiri iman edene sevap olarak yazılır. Yapılan bu ibadetin hayrı ayrı bir derece değerlendirilir. Bunun yanında kimin oruç tutmasına vesile olduysanız oradan da sevabınızı kazanırsınız.
Oruç ile ilgili ayetler
Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir. (Bakara Suresi 185)
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için Oruç,sizden öncekilere farz kılındığı gibi,size de farz kılındı. (Bakara Suresi 183)
Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara Suresi 184)
Bunlar, tövbe edenler, ibâdet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar , rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. (Tevbe Suresi 112)
Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar. (Bakara Suresi 187)
Oruç ile ilgili Hadis-i Şerifler
İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah”tan başka ilah olmadığına ve Muhammed”in O”nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe”ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak. (Tirmizi, İman 3, (2612))
Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri,orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. (Buhari, Savm, 2)
Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur
(Müslim, Sıyam 2, (1079))
Oruçlu bir kimse yalanı ve yalanla iş yapmayı terk etmezse onun yemesini içmesini terk etmesine ALLAH’ın hiçbir ihtiyacı yoktur. (Buhari, Savm, 8)
Oruç tutunuz, sıhhat bulunuz! (Et-tergib ve Terhib, 2:83)
Sahura kalkmak berekettir. Bir yudum su içseniz bile onu terk etmeyiniz. Çünkü Allah sahura kalkanlara rahmet eder. (Müsned, 3:44)
Oruç tutun. Şüphesiz oruç Cehennem ateşine ve: dünyanın kötülük ve musibetlerine karşı kalkandır. (Cami’üs Sağir, 4:212 )
“Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, “Ben oruçluyum” deyin. (Buhari, Savm, 9)
Kim Allah Teala yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar. (Tirmizi, Cihad 3, (1624))
Ramazan ayında, hasta veya ruhsat sahibi olmaksızın kim bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bu orucu kaza edemez. (Buhari, Savm 29)
Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir. (Müslim, Müsafirin 174, (769); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83)
Şurası muhakkak ki, Oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır (Beyhaki)
Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir (Müslim, Sıyam 171)
Kim Allah rızası için bir gün oruç tutarsa, Allah onu yetmiş sene Cehennem ateşinden uzaklaştırır. (Camiüs Sağir)
Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz (Tirmizi, Savm 82, (807);
Ramazanda Allah’i zikreden magfiret olunur. Ve o ayda Allah’dan dilekte bulunan kimse de mahrum edilmez. (Ramuz El Hadis / Hz. Cabir)
Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir. (Müslim, Müsafirin, 174)
Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur. (Nesai)
Oruçlunun ağzından çıkan koku, Allah indinde misk kokusundan daha hoştur. (Kütüb-i Sitte, 3082)
Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır. (Deylemi)
Kadir gecesini, Ramazan’ın son onunda arayın. (Buhârî, Leyletü’l–kadr 3)
Oruç sabrın yarısıdır.(İbn Mâce, Sıyâm 44)
Oruç, kişi onu günahlarla delmedikçe, bir kalkandır. (Camiu’s-Sağir)
Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir. (Müslim,Sıyam, 203)
MEVLİD KANDİLİNDE YAPILMASI GEREKENLER
Tövbe etmek: Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tövbe ve istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz. Diğer kutlu zamanlar gibi Mevlid gecesi de, özümüze dönerek gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulama, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip bağışlanma dileme, kendimizi ve irademizi yenileme zamanıdır. Tövbe, işlediğimiz hatalardan dolayı Yüce Mevla’nın huzurunda mahcubiyet ve pişmanlık duyma, günahlara bir daha dönmemek üzere yüz çevirme, hayatımızda yeni ve tertemiz bir sayfa açmaya karar verme demektir. Tövbe, günahla kirlenen ruhumuzu yıkamanın ve yeniden dirilişin ifadesidir.
Salat ü selâm okumak: Peygamberimiz (S.A.V.)’e hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, “Es-salatü ve’s-selamü aleyke ya Resûlallah” demeliyiz.
Kur’an-ı Kerîm okumak veya dinlemek: Böyle mübarek bir gecede yapacağımız ibadetlerin en önemlisi Kur’an-ı Kerim’i okumak, dinlemek ve anlamı üzerinde düşünmektir. Çünkü Kur’an-ı Kerîm Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa son mesajıdır. O’nun iyi anlaşılması ve uygulanması halinde insanlık mutlu olacaktır. Ondört asırdan beri okunan Kur’an, insanı dinamizme çağıran, aklın ve gönlün şifa kaynağı, ilim ve irfan menbaıdır. O, anlaşılmak ve insanlığa rehber olmak için gönderilmiştir. Bu itibarla sadece okumayı öğrenmekle ve okumakla yetinilmeyip içeriğinin de bilinmesi, Kur’an’ın ne anlattığının kavranılması, hatta onun kendi hayatımıza da yansıtılması gerekir.
Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hayatını ve ahlakını okuyup iyice anlamak: Mevlid Gecesini idrak edip ihya ederken bir de şu hususu iyice tefekkür etmemiz gerekir. Mevlid Gecesi neden mübarek, büyük bir gece oldu? Evet neden? Çünkü Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu gece dünyayı şereflendirdi de ondan… O halde bu mübarek gecede Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ile olan ilgi ve alâkamızı, münasebetimizi iyice gözden geçirmemiz gerekiyor. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin sünnetin şahsi hayatımıza, iş hayatımıza ve ev hayatımıza uygulayabiliyor muyuz?
ALLAH Teâlâ’ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız: Çünkü dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür. Yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH’ın azameti karşısında aczini kabullenmesi, O’na sığınması ve O’na yakarması, ne isteyecekse O’ndan istemesidir. İnsanın yaratıcısına yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbi ile kurduğu bir köprüdür, Mevlid-i Mutlak’ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk esprisi içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ’nın Rablık ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir.
Namaz kılmak: Mevlid Gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar. Üzerinde namaz borcu olan kimsenin bu gecede hiç olmazsa bir günlük namaz kaza etmesi uygun olur. Böylece hem borcunu öder hem de geceyi ihya etmiş olur. Tekellüf yani zorakilik-bitkinlikten kaçınılmak sûretiyle nafile namaz da kılınmalıdır. Mevlid Gecesi namazının muayyen bir şekli yoktur. Mümkünse, kandil gecesi olması sebebiyle tesbih namazı kılınır. Secde ayetleri okunup, secdeler yapılır. Dua edilir.
Mevlid Gecesi gündüzünde, bizden dua bekleyen yakınlarımızın kabirleri ziyaret edilmeli: Ruhlarına Kur’an-ı Kerim okumalı, dua etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ’dan afv ü mağfiret dilemeli, böylelikle ruhları şad edilmelidir. Ayrıca Peygamberimiz (S.A.V.)in, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımızın… Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına Kur’an-ı Kerim okunmalıdır.
Mevlid Gecesi ve gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek, ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak, onlara imkanlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım gelen bir husustur. Çünkü Cenab-ı Hak:”ALLAH Teâlâ sana ihsan ettiği gibi sen de başkalarına ihsan et.” (Kasas Sûresi: 77) buyurmaktadır. Ebu’d-Derda (R.A.)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: “Fakirleri kollayıp gözetiniz. Çünkü siz aranızdaki fakirler sayesinde (onların duası bereketi ile) rızıklandırılıyor ve ALLAH Teâlâ’dan yardım görüyorsunuz,” (Ebû Davud, Cihad: 70, Tirmizi, Cihad: 24, Nesei, Cihad: 43, A.b.Hanbel, 5/198) buyurdu.
MEVLİD KANDİLİ DUASI VE İBADETLERİ
Dua ve ibadetlerle geçirilmesi gereken bu özel günde dualar okunmalı, ibadetler eksik bırakılmamalıdır. İşte Mevlid Kandili duaları;
Hatm-i Enbiya yapmak için, önce 1 Fatiha suresi 3 İhlas-ı şerif okunur.
Sonra: “Eûzu billahis-semiıl-alimi mineş-şeytanir-racim. Rabbi eûzu bike min hemezatiş-şeyatıyn. Ve eûzu bike rabbi en yahdurûnr.” duası okunur
Şu ayet-i celile okunur ve buna göre hareket edilir:
Bismillahir-rahmanir-rahim. Ya eyyühellezine amenusbirû ve sabirû ve rabitû vettekullahe lealleküm tüflihûn. Sadekallahül-azıym.
Daha sonra şu sıraya göre hatme devam edilir:
Bismillahir-rahmanir-rahim. İnnallahe ve melaiketehû yüsallûne alen-nebiy. Ya eyyühellezine amenû sallû aleyhi ve sellimû teslima. Sadekallahül-azıym.
100 kere: Salevat-ı şerife,
500 kere: Rabbena zalemna enfüsena ve in lem tağfir lena ve terhamna lenekûnenne minel-hasirin.
100 kere: Salevat-ı şerife,
100 kere: Salevat-ı şerife,
500 kere: Rabbi enni messeniyed-durru ve ente erhamür-rahimin.
100 kere: Salevat-ı şerife,
100 kere: Salevat-ı şerife,
500 kere: La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minez-zalimin.
100 kere: Salevat-ı şerife,
100 kere: Salevat-ı şerife,
500 kere: La havle ve la kuvvete illa billahil-aliyyil-azıym.
100 kere: Salevat-ı şerife, okunur.
MEVLİD KANDİLİ NAMAZI
Mevlit Kandili’nde kılınması önerilen namazlar vardır. Tesbih Namazı kılınmalı ve Hatm-i Enbiya yapmanız gerekîr. Tesbih namazına şu şekilde niyet edilir:”Yâ Rabbi, niyet eyledim rızâ-yı şerîfin için tesbîh namazına. Yâ Rabbi, bu gece teşrîfleriyle âlemleri nûra gark ettiğin Habîbin, başımızın tâcı Resûl-i Zîşân Efendimiz’in hürmetine ve bu gecedeki esrârın hürmetine ben âciz kulunu da afv-ı ilâhîne, feyz-i ilâhîne mazhar eyle.” Allâhü Ekber, diyerek namaza başlanır.
Namazda Fatiha-i şerifeden sonra zammı sure olarak isten veya bilinen herhangi bir dua okunmalı.
Günahların affına vesîle olan tesbih namazı 4 rekat olarak kılınır. Bu namazı kılabilmek için şu tesbihi ezbere bilmek gerekir. Tesbih namazında her rekatte okunan tesbih adedi 75’dir. Dört rek’atte 300 tesbih okunmuş olur.
“Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym”