Bu yazıda Dünyadaki tüm dini semboller resimleri, dini semboller resimleri görseller, türkiyedeki dini semboller fotoğrafları, ülkemizdeki dini semboller ve islami semboller, dünyanın dini sembolleri, bütün dini semboller nelerdir, çevremizde hangi dini semboller mevcuttur, dini sembol nedir ne demektir gibi konularda bilgiler ve görseller yer almaktadır.
Çevremizde bulunan dini sembolleri tanıyalım
Sembol ne demektir
Duyularla ifade edilmeyen bir şeyi belirten, somut nesne veya işaretlere “sembol” denir. Dini sembol ise; dini hatırlatan nesne veya işaretlere denir.
Çevremize dini sembollere niçin rastlarız?
İnanan bir varlık olan insanın yaşamında, dinin önemli bir yeri vardır. Bu nedenle evimizde ve yaşadığımız çevrede dinî birer sembol olan resim, yazı ve yapıtlara rastlarız. Bunlar, dinin kültüre olan etkisinin sonucu ortaya çıkmıştır ve dinî bir inancı ya da bir olayı hatırlatır.
Çevremizde bulunan dini sembollere örnekler;
Cami, mescit, minare, kilise, havra, Kabe, seccade, tesbih, Kur’anıkerim veya Allah, Muhammed, Besmele, Kelimeitevhit, Kelimeişahadete işaret eden güzel sözler, bunların yazılı olduğu levhalar çevremizde bulanan dini sembollerden bazılarıdır.
Bu semboller ne anlama gelir?
Cami: Müslümanların hep birlikte ibadet etmek için toplandıkları yerdir.
Mescit: Küçük camiye denir.
Minare: Namaz vakitlerinin geldiğini bildirmek için müezzinin çıkıp ezan okuduğu çoğunlukla taştan, yüksek ince yapıya denir.
Kilise: Hristiyanların ibadet yerlerine denir.
Havra: Yahudilerin ibadet yerlerine denir.
Seccade: Bir kişinin üzerinde namaz kılabileceği büyüklükte, halı veya kumaştan yaygıdır.
Tesbih: Allah’ın ismini anarken sayıyı şaşırmamak için ipe dizilmiş birtakım boncuk veya değerli taşlardan oluşan halka. Tespihler genellikle 33 veya 99 taneli olur.
Dini sembollerin hayatımızdaki önemi nedir?
Dini semboller, dinin insanın yaşamında önemli bir yeri olduğunu gösterir. Dinî bir inancı ya da bir olayı hatırlatarak, onun insan zihnine yerleşmesine, dini duyguların canlı tutulmasına yardımcı olur. Örneğin “Allah” yazılı bir levhayı gördüğümüzde; bizleri yaratan, yaşatan Yüce Rabbimiz aklımıza gelir. Böylelikle onu unutmamış olur, ona karşı yapmamız gerekenleri bir kez daha hatırlamış oluruz.
Dini semboller ile ilgili olarak bize düşen görev nedir?
Hem dinimizle ilgili, hem de diğer dinlerle ilgili sembollere saygılı olmalıyız. Aynı zamanda bu sembolleri korumaya özen göstermeliyiz. Çünkü bunlar birer tarihi mirastır ve bizi geçmişimizle bağlarımızın sürmeni sağlayan değerlerdir.
Dini semboller nedir, örnek resimler verir misiniz?
1) Ay ve yıldız bir çok insan için İslam’ın sembolü olarak görülür. Aslında kökeni kadim ay kültlerine dayanırdaha sonra Bizanslılar tarafından kullanıldı ve son olarak Türkler tarafından Müslüman ülkelere yayıldı. Resimde görülen sekiz köşeli yıldız da bu kaynaklardandır. Onun yerinde güneş veya dolunay olabilir. Türk bayrağındaki beş köşeli yıldız Mars çağrışımı yapıyor. Yukarı bakan hilal boynuzlar olarak da telakki ediliyor. Güneşe yakınlığından dolayi Venüs de hilal şeklini alır ancak bazı sembollerde yıldız Venüs’tür. Genel olarak bu sembolü ateş ye su birleşkeni olarak görebiliriz. Ay suyun simgesidir.
2) Heksagram Musevilerin sembolü olarak bilinir ve Davut yıldızı olarak anılır. Ancak bu sembolü pek çok başka din ve kültürlerde de görmek mümkündür özellikle Hindularda. Resimde görülen ve bir üçgeni siyah ve diğer üçgeni beyaz iç içe heksagram ateş ve suyun birleşimini simgeleyen okült bir semboldür. Ancak genelde kırmızı ve mavi renkleri kullanılır.
3) Haç sembolü Hıristiyanlıktan daha eskidir ve Mısırlılarda Ankh haçı olarak görülmektedir. Bu sembol dişi ve erkek organlar olarak da yorumlanır. Resimde görülen eşit kolu haç okült bir semboldür ve dört elementi veya dört istikameti ve rüzgarı simgeler. Bunun ayrıca ortası gülü olan gülü haç vardır. Haç iki tarafa kollarını açmış bir insan şekli olarak tasavvur etsek gül kalbe rastlar. Bu sembol dört elementin insanda dengelenip kalp merkezinin açılmasını ifade eder.
4) Zerdüst dininin amblemi olarak gözüken ve içinde ateşin yandığı kadeh de hem ateş hem de su sembolleri malumdur. Mecusilerin direkt olarak ateşe taptıkları doğru değildir. Ateş onlarda ilahi ışığın bir sembolüdür. Onlar ayrıca diğer elementlere de saygı gösterirler.
5) Taoizmin klasik sembolü Yin ve Yang bulunduğu Ta Ki’dir. Dişi (yın) ve Erkek ( yang ) güçlerini simgeler. Doğada da bütün tezatlı güçleri ve onların ahenkli birleşimi simgeler. Bu tabi özellikle ateş ve su toprak ve hava için geçerlidir.
6) Budizmin sembolü Dharma tekerleği. Budha hava elementin hakim olduğu orta yolunun takip edilmesini önermiştir.
7) En alta Hinduizmin sembolü ve AUM mantranın karşılığı. Hindulardaki element bilimi (Tatva yoga ) Doğu Ezoterizmi: Çakra ve Kundalini sayfamızda bulabilirsiniz. Bu sembolün her bölümü beş elementten birine tekabül eder.
Görüyoruz ki din amblemleri arasında Batı dinlerinde elementlere dönük sembolizm daha yaygın ve doğu dinlerde daha kozmik ve ruhsal prensipler simgelemekte. Taoculukta Yin ve Yang Hindularda puruşa ve prakiti ikilisine benzetebiliriz. Budizm’de ve Hinduizmde kullanılan semboller genelde kozmik siklüsleri göstermektedir (bakınız Kozmik ve Beşeri Devinimler). Dharma tekerleği veya doğa kanunların ve maddenin çarkı büyük zaman siklüslerde dönmekte ve reenkarne olan ruhların aydınlanıncaya dek sürmektedir. Ruhlar hayat çarkın içinde sürekli doğup ölmekte ve yeniden doğmakta. Hindu amblemde OM veya AUM mantrasında her harfı kozmik bütünün başka bir safhasını ele almakta. Manvantara. olarak adlandırılan Kozmosun doğuşu var olma süresi ve yok oluşu üçlüsünün siklüsüdür. Brahma yaratıcı (A harfı) Vishnu koruyucu (U harfı ) ve Şiva yok edicidir (M harfı).
Hıristiyan Dini Sembolü
Lakşmi Yıldızı bir kompleks {8/2} yıldız figürüdür. Hinduizm’deki sembollerden olan bu yıldız sembolü tanrıça Lakşmi’nin Aşthalakşmi sekiz formu veya “servet çeşitleri”ni temsil etmektedir.
Hristiyan Dini Sembolleri
Kelt haçı Hristiyan haçı’nın kesişim yerine bir halka eklenmesi ile oluşur. Keltik Hristiyanlık’ın karakteristik sembolüdür ancak kökeni Hristiyanlık öncesine dayanır.
Halka ile birleştirilmiş haçların Hristiyanlık öncesinden gelen birçok türü bulunur. Sıklıkla Güneş haçı olarak adlandırılan bu tür haçlara pagan Kuzeybatı Avrupa’da (İskandinav mitolojisi’nde tanrı Odin’in sembolüdür.) veya Pireneler ve İber Yarımadası’nda rastlanabilir. Ancak Hristiyan haçı ile ortak bir köken ya da bağlantıya dair bir kanıt yoktur.
Petrus Haçı veya Aziz Petrus Haçı ters çevrilmiş bir Latin haçıdır. Bu sembolün kökeni Petrus’un ters biçimde çarmıha gerilmesidir; İsa ile aynı şekilde çarmıha gerilmek için fazla değersiz olduğunu düşünmüştü ve bu nedenle ters biçimde çarmıha gerilmişti.
Petrus’un isteği üzerine baş aşağı çarmıha gerildiğini ilk bildiren kişi İskenderiyeli bilgin Origen’dir. Bazı katolikler bu tür haçı İsa ile karşılaştırıldığında değersizliğin bir sembolü olarak kullanmaktadırlar.
Sıklıkla satanizm ile ilişkilendirilmiştir. Alistair Crowley sembolün lütufun tersi veya İsa’nın lütfundan uzaklaşmak anlamına sahip olduğunu ileri sürmüştür.
İchtys (Yunanca: ἰχθύς transliterasyonları: ichtys icthys veya ikhthus) Yunanca “balık” anlamına gelen kelimedir. Kesişen iki yay parçası içeren bir sembolü tanımlamakta kullanılır bu sembolün ismidir. Bir balığı andıran sembol ilk Hıristiyanlar tarafından kullanılan gizli bir semboldü.
Svastika veya Gamalı haç tarih öncesi dönemlerden kalma sembol.
Gamalı haç ismi Yunanca gama (Γ) harfine ve haç şekline (+) atfen verilmiştir. Svastika kelimesi Sanskritçe’deki su (iyi) ve asti (olmak) kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. “İyi olmak mutlu ve sağlıklı olmak” anlamlarına gelir.
Svastika Hinduizm Budizm ve Jainizm’e göre kutsaldır. Kökeni pek çok antik uygarlığa örneğin MayalarNavarrolar ve Sümerler’e M.Ö. 4000’li yıllara dayanır.
Vişnu’nun 108 sembolünden biridir ve kolları saat yönünde dönük olan şekliyle başarı ve uğurun yanısıra hayatın kaynağı olan güneş ışığını simgeler. Kolları ters yöne dönük şekli ise geceyi ve uğursuzluğu ifade eder.
Svastika’nın dört kolu dört kozmik gücü (ateşsuhavatoprak) simgelemektedir. Ayrıca bazı kaynaklardaeski dönemlerde bu sembol sayesinde dört kozmik gücün etki altına alınıp büyü yapıldığı belirtilir.
Bazı kaynaklarda da Svastika’nın dört adet L harfinden oluştuğu ve bunların Light-Life-Love-Luck yani Işık-Yaşam-Sevgi-Şans anlamına geldiği belirtilir.
Nazi Partisi’nde kullanımı
Nazi svastikası
Gamalı haç I. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan Alman Nazi partisi ve hükümeti tarafından amblem olarak kullanılmaya başlanmıştır.Daha sonra Nazi Almanyası’nında bayrağı olmuştur.
Çevremizde rastlayabileceğimiz dini semboller
İnanan bir varlık olan insanın yaşamında dinin önemli bir yeri vardır. Bu nedenle evimizde ve yaşadığımız çevrede dinî birer sembol olan resim yazı ve yapıtlara rastlarız. Bunlar dinin kültüre olan etkisinin sonucu ortaya çıkmıştır ve dinî bir inancı ya da bir olayı hatırlatır. Cami mescit minare kilise havra Kabe seccade tesbih Kur’anıkerim veya Allah Muhammed Besmele Kelimeitevhit Kelimeişahadete işaret eden güzel sözler bunların yazılı olduğu levhalar çevremizde bulanan dini sembollerden bazılarıdır.
Cami: Müslümanların hep birlikte ibadet etmek için toplandıkları yerdir.
Mescit: Küçük camiye denir.
Minare: Namaz vakitlerinin geldiğini bildirmek için müezzinin çıkıp ezan okuduğu çoğunlukla taştan yüksek ince yapıya denir.
Kilise: Hristiyanların ibadet yerlerine denir.
Havra: Yahudilerin ibadet yerlerine denir.
Seccade: Bir kişinin üzerinde namaz kılabileceği büyüklükte halı veya kumaştan yaygıdır.
Tesbih: Allah’ın ismini anarken sayıyı şaşırmamak için ipe dizilmiş birtakım boncuk veya değerli taşlardan oluşan halka. Tespihler genellikle 33 veya 99 taneli olur.
Dini semboller dinin insanın yaşamında önemli bir yeri olduğunu gösterir. Dinî bir inancı ya da bir olayı hatırlatarak onun insan zihnine yerleşmesine dini duyguların canlı tutulmasına yardımcı olur. Örneğin “Allah” yazılı bir levhayı gördüğümüzde; bizleri yaratan yaşatan Yüce Rabbimiz aklımıza gelir. Böylelikle onu unutmamış olur ona karşı yapmamız gerekenleri bir kez daha hatırlamış oluruz.
Hem dinimizle ilgili hem de diğer dinlerle ilgili sembollere saygılı olmalıyız. Aynı zamanda bu sembolleri korumaya özen göstermeliyiz. Çünkü bunlar birer tarihi mirastır ve bizi geçmişimizle bağlarımızın sürmeni sağlayan değerlerdir.
Ramazan pidesi gördüğümüzde bu bize neyi çağrıştırıyor? Seccade gördüğümüzde aklımıza ilk ne gelir? Minarelerin ucundaki hilalin anlamı nedir?
Din ile yakından ilgili olan simgelere dini semboller denir.
Çevremizde dinimize ait pek çok resim güzel yazı ve yapı gibi semboller bulunmaktadır. Bu semboller bizim en önemli değerlerimizdendir. Evimizde bulunan Kuran-ı kerim namaz kılmak için serdiğimiz seccade Allah’ın adını anarken çektiğimiz tespih duvarlarımızı süsleyen besmeleler ayet ve hadisler birer dini sembollerdir. Aynı şekilde camiler şadırvanlar minareler de birer dini semboldür.
Kilise haç ve çan da Hıristiyanlığa ait birer dini semboldür; tıpkı havranın ve kipanın (başa takılan küçük takke) Yahudiliğin sembolleri olması gibi. (Dr. Ali Kuzudişli)
Dini Sembol Resimleri – Dini Semboller Nedir? Dini Semboller Nelerdir? Dini Sembol
Dinsel Sembollere Örnekler
Çeşitli dinlerde çeşitli biçimler resimler sayılar ve objeler sembol olarak kullanılmıştır. Ayrıca bazı tarikatlarda ve ezoterik ekollerde sembollerle öğretimin yapıldığı bilinmektedir. Yanda çeşitli dinlere ait bazı biçimsel semboller görünmektedir.
Ezoterizm’de Sembol
Ezoterizm okültizm mistisizm ve teozofideki sembol kavramı sembol sözcüğünün modern kullanımdaki anlamlarından yalnızca birini içerir: Bir şeklin göründüğünden daha farklı bir anlam taşıması ezoterik bakımdan bir sembol olarak nitelendirilmesi için yeterli değildir; ezoterik geleneğe göre herhangi bir şeyi ifade etmek üzere kullanılan her simgeyeher temsile her işarete her tasvire sembol denilmez.
Örneğin bir bilgisayar şirketi reklam için hazırladığı bir broşüre bir kartvizite bir beyin ve bir klavye çizimini amblem olarak koyabilir; fakat bu bir amblemdir sembol değildir bir ilhama dayalı olarak oluşturulmamıştır ve içeriğinde hiçbir evrensel bilgiyi gizlememektedir . Evrensel hakikatlerin evrendeki ilke ve yasaların keşfinde birer araç olan ve kişiye “doğa-üstü” denilen âlemi anlama kavrama olanağı sunan sembollerin hiçbiri keyfi olarak oluşturulmamış keyfi olarak seçilmemiştir ve genellikle doğaya doğal örneklere dayalıdırlar. Sembollere daha çok eski uygarlıklara ait eserlerde çizimler kabartmalar freskler ve heykeller olarak mitolojilerde masallarda inisiyatik ve kutsal metinlerde ise sözcük ve kavramlar olarak rastlanmaktadır. Sembol sözcüğünün kökeninin eski Mısır dilinden Grekçe’ye geçmiş symbolonsözcüğü olduğu ileri sürülür. Sözcük Latince’den Fransızca’ya ve oradan da Türkçe’ye geçmiştir.
Sembollerin Çokanlamlılığı
Sözcükler bir sembolün anlamını ya da anlamlarını ifade etmek için gerekli olmakla birlikte sembolün anlamını gerçek değeriyle ifade edemezler ve yapılan sözlü açıklamalar ve yorumlar sembolün tümüyle çözüldüğü anlamına gelmeyebilir. Zaten ezoterik ya da evrensel denilen “gerçek semboller” genellikle tek anlam içermezler. Bir sembolün çok anlamlılığı bir sözcüğün birbirine eş düzeydeki birçok anlama gelmesi gibi değildir; çok anlamlı bir sembolün içerdiği anlamlar aşağıdan yukarı doğru yükselen bir kademelenme bir başka deyişle gitgide derinleşen bir derecelenme gösterirler. Semboller objektif olmakla birlikte içerikleri bakımından büyük bir sübjektiviteye sahiptir. İnsanlar kavrayış anlayışzihinsel yapı idrak şuur ve seziş bakımından farklı farklı olduklarından bir sembolün anlamını idrak etme dereceleri de doğal olarak farklı farklıdır. Sembol ortadadır; fakat onu herkes o anki gelişim düzeyi oranında anlar. Kuşkusuz varlık geliştikçe o sembolün yüksek anlamlarının da farkına varacaktır. Başlangıçta ilk anlamıyla ya da en kaba anlamıyla tanıdığı sembol kendisi geliştikçe kendisine daha yüksek daha derin sırlarını açıklayacak ve hakikate biraz daha yükselerek bakmasını sağlayacaktır. Zaten öğretilerdeki kutsal denilen metinlerdeki sembolizmin nedenlerinden biri de budur; yani kişiyi fazla yük altında bırakmadan onun kaldıramayacağı derecede yüksek kavraması güç karmaşık bilgilerle ezilmesine yıkılmasına yol açmadan derece derece yavaş yavaş anladığı oranda yükselmesini sağlamaktır. Bu konudaki ünlü bir söz şudur:
“Alışık olmayan göze ışık alıştıra alıştıra verilir.”
Sembolizmdeki benzeşim ilkesi
Sembolleri çözmede bilgi ve akıl göz ardı edilemeyecek etkenlerse de asıl etken “sezme”dir. “Sezme”de sezginin rolü varsa da “sezme” sezgi değildir. Her sembol bir bütünün büyük bir işaretin bir parçasını içerir.Her ne kadar bir sembolde görünenden yola çıkılıyorsa da her sembol görüneni değil görünmeyen bir hakikati içerir. Okültizmdeki terimlerle “görünür âlem”in ilkelerinin keşfi “görünmez âlem”in ilkelerinin keşfine yardımcı olur. Evrensel denilen semboller büyük ölçüde görünür âlem ile görünmez âlem arasındaki benzerlik paralellik daha doğrusu uygunluk üzerine kurulmuştur. “Görünür-âlem”de “görünmez-âlem”i gösterebilmek için doğa-üstü (görünmez-âlem) kaçınılmaz olarak doğanın (görünür-âlem’in) araçları ve olanaklarıyla sembolleştirilmiştir. Görünür âlem ile görünmez âlem arasındaki benzeşme okültizmdeki ünlü “Yukarısı aşağıya aşağıdaki Yukarıdaki’ne benzer” sözüyle ifade edilmiştir. Görünür âlemi görünmez âlemin tezahürü olarak kabul eden ve görünmez âlem ile evrendeki birtakım ilke ve yasaları görünen âlemden yola çıkarak anlamaya çalışan okültizme göre insanın çevresi ve doğa da sembollerle doludur. Görünür âlem görünmez âlemin bir tezahürü bir yansıması olduğuna göre insanın beş duyusu ile algıladıkları görünmez âlemin sembolleri durumundadır. Ama bu benzeşme prensibinde bir realite bir “plan” bir âlem kendisinden bir alt realite “plan” âlem ile simgelenebilmekle birlikte bunun tersi olamaz. “Alt” “üst”ü simgeler”üst” “alt”ı simgelemez. Bir başka deyişle dış içi simgeler; iç dışı değil. Okültizme göre bir sembol daima en azından bir “üst”ü ifade etmek için vardır ve varlık nedeni de budur.
Sembollerin Masal ve Mitolojilere Geçiş Nedeni
Pamuk prenses ve yedi cüceler masalı kimi yazarlara göre ezoterik içerikli masallardan biridir.
Bir sembol “açıklayıcı” niteliğinin yanısıra “gizleyici” niteliğe de sahiptir. Eski çağlarda inisiyeler ezoterik bilgileri inisiyasyon topluluğu dışında kalanlardan tümüyle gizlemezlerdi. Ezoterik topluluklar avam-ı beşer denilen dışarıdakilere hakikatleri sembolik kılıklara sokarak birtakım benzetmelerle vermeye çalışırlardı. Örneğin eski Yunanistan’daki inisiyasyonlarda zaman zaman halka açık olan inisiyatik törenler yapılır ve bu törenler sırasında ezoterik bilgiler yer yer müzik eşliğinde bir tiyatro eserini canlandırır tarzda sunulurdu. Başvurulan yöntemlerden biri de sembolik hikâyeler anlatmaktı. Avama hakikatlerin gereken kadarı onların anlayabileceği düzeye indirgenerek hikâyelerle anlatılırdı. İnisiye bu anlatım sırasında kullandığı sözcük ve işaretlerde hitap ettiği zümrenin anlayış düzeyine göre değişiklikler yapardı. Bu hikâyeler bu sözlü aktarımlar kısmen değişikliklere uğramışsa da günümüze kadar ulaşmıştır; halk masalları ve mitolojilerdeki efsanelerin hatırı sayılır bir kısmı inisiyatik serüveni anlatır. Sembolizmin inisiyasyonlar dinler ve rüya’lardaki nedenleri farklıdır.
Sembolizmin inisiyasyonlardaki temel nedenleri şöyle açıklanır:
- Kimi hakikatlerin o hakikatleri öğrenme liyakatine ulaşmamış kişilerden gizlenilmesi gereği. Bunun üç temel nedeni şunlardır:
- Gelişim düzeyi geri dogmatik insanların hakikatlere ait bilgileri açıklayan hikmet sahiplerine karşı her devirde tehlikeli tutucu tepkiler göstermiş olmaları.
- Hakikatlere ait bilgilerin o bilgilere gereksinimi olmayanlardan yani gelişim düzeyleri gereği gelişim gereksinimleri henüz bu yolda olmayanlardan ve o bilgilerin taşıdığı enerjiyi kaldıramayacak olanlardan saklı tutulması. Çünkü hakikatlere ait bilgiler bir tür enerji gibidir ki kapasiteleri uygun olmayanlar bu enerji yükünü kaldıramazlar ve bu yük onlara yarar değil zarar getirir. Dolayısıyla hakikatlere ait bilgiler bu enerji yüklerini henüz kaldırabilecek kapasitede olmayanlardan sembollere büründürülerek gizlenir.
- Hakikatlere ait bilgilerin ehil olmayan ellere geçmesi tehlikesi: Hakikatlere ait kimi bilgiler bir tür silah gibidir ehil ve iyi niyetli olmayanların ellerine geçmemesi gerekmektedir.
- Hakikatlere ait bilgilerin avam-ı beşer tarafından bilinmesi gereken kısmının onların anlayabilmesi için daha sade daha basit kalıplara indirgenmesi.