Cihat (Arapça: جهاد“cihad” ), İslami bir terim. Arapça “mücadele” kökünden gelir ve güncel Türkçede çoğunlukla “İslam uğruna savaşma” anlamında kullanılır.
İslam’da semavi dinlerin mensupları kabul edilen Hıristiyan ve Yahudilerin cihat konusunda özel bir durumu vardır. Bunlar ya İslam’a geçmek ya da İslami yönetim (şeriat) altında kendi dinlerini yaşayarak baş vergisi (cizye) ve toprak vergisi vermek zorundadır. Eğer her iki seçeneği de reddederlerse bu gruplara karşı da cihat ilan edilir.
•”Şunu da bilin ki, eğer Allah’a ve hak ile batılın ayrıldığı gün, iki ordunun çarpıştığı gün kulumuza indirdiklerimize iman etmiş iseniz, ganimet olarak aldığınız herhangi birşeyin beşte biri allah’ındır, peygambere, yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir.”(Enfal suresi, 41)
•Allah’ın Resûlüne karşı gelerek geri bırakılanlar, oturup kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek hoşlarına gitmedi ve “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki: “Cehennemin ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlasalardı. (Tevbe Suresi, 81. Ayet)
n özür sahibi olmaksızın oturanlarla, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler eşit olamazlar. Allah, mallarıyla, canlarıyla cihad edenleri, derece itibariyle, cihattan geri kalanlardan üstün kılmıştır. Gerçi Allah hepsine de en güzel olanı vadetmiştir. Ama mücahitleri büyük bir mükafat ile, kendi katından dereceler, bağışlanma ve rahmet ile cihattan geri kalanlara üstün kılmıştır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Nisâ Suresi, 95. Ayet)
Cihat bazı fıkıhçılar tarafından bazı hadislere dayanılarak iki kısma ayrılmıştır; büyük cihat, küçük cihat. Büyük cihat, insanın benliğinde barındırdığı kötülüğe ve dünyevi zevke olan yakınlığına karşı verdiği mücadele olarak tanımlanmıştır. Küçük Cihad ise; islamı savunma, hakim kılma ve fiili savaş anlamda dini mücadeledir.
kelimetullah) için yapılan savaş olduğunu haber vermiştir.