Abdest duaları
Sual: Abdest duaları ve anlamları nelerdir?
CEVAP
Abdest alırken, dua okumak veya her uzvu yıkarken kelime-i şehadet getirmek müstehabdır. Arapçasını bilmeyen Türkçesini okur. Abdest duaları şöyledir:
1- Abdeste başlarken şu dua okunur: (Bismillâhil-azîm. Vel-hamdü lillâhi alâ dînil-İslâm ve alâ tevfîk-ıl-îmân El-hamdü lillâhil-lezî ce’alelmâe tahûren ve ce’alel-islâme nûren.) [Azim olan Allah’ın ismiyle başlarım. Bize İslâm dinini ve imanı ihsan eden; suyu temizleyici, İslâm’ı nur kılan Allah’a hamd olsun!]
2- Ağza su verirken: (Allahümmes-kınî min havdi nebiyyike ke’sen lâ ezmeu ba’dehü ebeden.) [Yâ Rabbî, içtikten sonra bir daha hiç susuzluk duyulmayan havz-ı Nebi’den içir!]
3- Burna su verirken: (Allahümme erihnî râyihatel cenneti verzüknî min naîmihâ ve lâ türihnî râyihaten-nâr.) [Yâ Rabbî, Cennet kokusunu koklat ve beni Cennet nimetleriyle rızıklandır! Cehennem kokusundan uzaklaştır!]
4- Yüzü yıkarken: (Allahümme beyyid vechî binûrike yevme tebyaddü vücûhü evliyâike ve lâ tüsevvid vechî bi zünûbî yevme tesveddü vücûhü a’dâike.) [Yâ Rabbî, nurunla, evliyanın yüzünü ağarttığın gibi, yüzümü ağart! Düşmanlarının yüzü karardığı günde, yüzümü karartma!]
5- Sağ kolu yıkarken: (Allahümme a’tınî kitâbî biyemînî ve hâsibnî hisâben yesîren.) [Yâ Rabbî, kitabımı sağımdan ver ve hesabımı kolay eyle!]
6- Sol kolu yıkarken: (Allahümme lâ tu’tinî kitâbî bi şimâlî ve lâ min verâi zahrî ve lâ tühâsibnî hisâben şedîden.) [Yâ Rabbî, kitabımı solumdan, arkamdan verme, hesabımı zor etme!]
7- Başı mesh ederken: (Allahümme harrim şa’rî ve beşerî alen-Nâr. Ve ezıllenî tahte zıllî arşike yevme lâ zılle illâ zıllüke.) [Yâ Rabbî, vücudumu ve saçlarımı Cehenneme atma! Başka gölgenin olmadığı günde Arşın gölgesinde gölgelendir!]
8- Kulakları mesh ederken: (Allahümmec’alnî minellezîne yestemi’ûnel-kavle fe yettebiûne ahsenehû.) [Yâ Rabbî, beni, söz dinleyip, en güzeline uyanlardan eyle!]
9- Enseyi meshte: (Allahümme a’tık rakabetî minen-Nâr.) [Yâ Rabbî, boynumu ateşten azat et!]
10- Sağ ayağı yıkarken: (Allahümme sebbit kademeyye ales-sırâtı yevme tezillü fîhil-ekdâmü.) [Yâ Rabbî, ayakların kaydığı günde, sıratta ayaklarımı sabit kıl!]
11- Sol ayağı yıkarken: (Allahümme lâ tatrud kademeyye ales-sırâti yevme tatrudü küllü akdâmi a’dâike. Allahümme’c-al sa’yî meşkûren ve zenbî mağfûren ve amelî makbûlen ve ticâretî len tebûre.) [Yâ Rabbî, Sıratta, düşmanlarının ayaklarının kaydığı günde, ayaklarımı kaydırma! Çalışmamı meşkûr et! Günahımı affet! Amelimi kabul ve ticaretimi helâl et!]
12–Abdestten sonra: (Sübhânekellahümme ve bihamdike. Eşhedü en lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke ve enne Muhammeden abdüke ve Resûlüke.) [Ey Allah’ım! Seni, hamdinle tesbih ve tenzih ederim. Senden başka mabut olmadığına, bir olduğuna ve şerikin [ortağın] olmadığına ve Muhammed aleyhisselamın senin kulun ve Resulün olduğuna şehadet ederim.]
13–Abdest aldıktan sonra Kadir suresini okumak ve salevat getirmek de çok sevabdır. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Güzelce abdest aldıktan sonra “Eşhedü en la ilahe illallahü vahdehü la şerikeleh ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resulühü” diyene Cennetin sekiz kapısı açılır, istediğinden içeri girer.) [Nesai]
(Abdestten sonra Kadir suresini okuyanın 50 yıllık günahı affolur.) [Halebi]
(Abdestten sonra Kadir suresini 1 defa okuyan sıddıklardan, 2 defa okuyan şehitlerden yazılır. 3 defa okuyan, Peygamberlerle haşrolur.) [Deylemi]
(Abdestten sonra, 10 defa salevat-ı şerife getirenin gamı gider, duası kabul olur.) [Ey Oğul İlmihali]
Abdest dualarını okurken
Sual: Kitaplarda abdest alırken; yüzü yıkarken şu dua, kolları yıkarken şu dua okunur deniyor. Bahsedilen dualar, hızlı veya yavaş okununca, o sıraya denk gelmezse, mahzuru olur mu?
CEVAP
Mahzuru olmaz.
Abdest alırken
Sual: Abdest dualarını bilmeyen, hep kelime-i şehadet getirse veya (Estagfirullah) dese yahut (Rabbena âtina) gibi duaları okusa bir mahzuru olur mu?
CEVAP
Hayır, mahzuru olmaz.
Sual: Abdest alırken, okunacak duaları bilmeyen kimse ne yapar, bu dualar okunmazsa abdest kabul olmaz mı?
Cevap: Abdest alırken, okunacak duaları bilmeyenlerin aldığı abdest sahih olur. Fakat bu duaları kısa zamanda ezberlemeli ve okumalıdır, çok sevaptır. Abdesti bitirdikten sonra;
“Allahümmec’alnî minet-tevvâbîn, vec’alnî min-el-mütetahhirîn, vec’alnî, min ibâdik-es-sâlihîn, vec’alnî minellezîne lâ havfün aleyhim ve lâhüm yahzenûn” duasını okumak çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Her kim abdest aldıktan sonra “İnnâ enzelnâhü” suresini bir kere okursa, Allahü teâlâ, o kimseyi sıddıklardan yazar. İki kere okursa, şehitlerden yazar. Üç kere okursa Peygamberlerle haşrolur.)
(Her kim abdest aldıktan sonra, benim üzerime on kere salâtü selâm getirirse, Allahü teâlâ, o kişinin hüznünü giderip mesrur eder, duasını kabul eder.)
Abdest dualarını bilmeyen, her uzvu yıkarken Kelime-i şehadet okumalı, büyük sevaba kavuşmalıdır.
Abdest alırken okunacak dualar
Sual: Abdest alırken okunacak dua var mıdır, varsa nelerdir ve ne zaman okunacaktır?
Cevap: Abdest alırken okunacak dualar, Miftâh-ul-Cennet ilmihâlinde şöyle bildirilmektedir:
“Abdest almaya başlarken; (Bismillâhil-azîm velhamdü lil-lahi alâ dînil-islâmi ve alâ tevfîkıl-îmâni elhamdü lillahillezî ce’alel-mâe tahûren ve ce’alel-islâme nûren)denir.
Ağzına su verince; (Allahümmeskınî min havdi nebiyyike ke’sen lâ azmeü ba’dehü ebeden) denir.
Burnuna su verirken; (Allahümme erihnî râyihatel-Cenneti verzuknî min naîmihâ velâ türihnî râyihaten-nâri) denir.
Yüzünü yıkadıkta; (Allahümme beyyıd vechî binûrike yevme tebyaddu vücûhü evliyâike velâ tüsevvid vechî bizünûbî yevme tesveddü vücûhü a’dâike) denir.
Sağ kolunu yıkadıkta; (Allahümme a’tınî kitâbî bi-yemîni ve hâsibnî hisâben yesîren) denir.
Sol kolunu yıkadıkta; (Allahümme lâ tü’tınî kitâbî bişimâlî velâ min verâî zahrî velâ tuhâsibnî hisâben şedîden) denir.
Başını meshedince; (Allahümme harrim şa’rî ve beşerî alennâri ve ezıllenî tahte zılli Arşıke yevme lâ zılle illâ zıllüke) denir.
Kulaklarına mesih verdikte; (Allahümme-c’alnî minelle-zîne yestemi’ûnel-kavle fe-yettebi’ûne ahseneh) denir.
Boynuna mesih verdikte, (Allahümme a’tik rekabetî minennâri vahfaz mines-selâsili vel-ağlâl) denir.
Sağ ayağını yıkadıkta; (Allahümme sebbit kademeyye alessırâtı yevme tezillü fîhil-akdâm) denir.
Sol ayağını yıkadıkta; (Allahümme lâ tatrud kademeyye alessırâti yevme tatrudü küllü akdâmi a’dâike. Allahümmec’al sa’yî meşkûren ve zenbî magfûren ve amelî makbûlen ve ticâretî len’tebûre) denir.
Abdest almayı bitirdikten sonra;
(Allahümmec’alnî minettevvâbîne vec’alnî minel-mütetahhirîne vec’alnî min ibâdikes-sâlihîne vec’alnî minellezîne lâ havfün aleyhim velâ hüm yahzenûn) duası okunur.
Daha sonra göğe bakarak; (Sübhânekellahümme ve bihamdike eşhedü en lâ ilâhe illâ ente vahdeke lâ şerîke leke ve enne Muhammeden abdüke ve resûlüke) duasını okumalıdır.
Bundan sonra, bir veya iki, yahut üç defa, her birine Besmele çekerek İnnâ enzelnâ sûresini okumalıdır.”
Abdest alırken, abdest duaları okunmasa da olur. Fakat kısa zamanda ezberlemeli ve okumalıdır. Abdest dualarını bilmeyen, her uzvu yıkarken Kelime-i şehadet okumalı, büyük sevaba kavuşmalıdır.
La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim Ne Demek? Fazileti Ve Türkçe Anlamı
La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim; hayırlı bir işe başlanıldığında, bir yolculuğa çıkıldığında, bir yolculuktan dönüldüğünde, yolculuk sırasında, önemli bir iş sırasında, sınavlarda, ezan okunurken, namazlardan sonra gibi birçok anda yer ve zaman belirli olmaksızın okunur.
La Havle ve La Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim Ne Demek?
La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim; gücün ve kuvvetin Allah’tan geldiğini bilmek ve Allah’tan güç ve kuvvet istemektir. Bizzat son peygamber olan Hazreti Muhammed (s.a.v.) tarafından ashabına tavsiye edilmiş ve sürekli okunmuş olan bir dua ve tesbihtir. Oldukça kapsamlı bir zikirdir. Allah’tan hem yardım isteme hem Allah’ı yüceltme hem de Allah karşısında acizliğin bilinmesini içerir. Müslümanlar tarafından mutlaka okunması gereken zikirlerden biridir. Allah’ı razı edip O’nun rızasını kazanmayı isteyen her Müslüman okumalıdır.
La Havle Vela Kuvvete İlla Billahil Aliyyil Azim Faziletleri ve Türkçe Anlamı
La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim Türkçe manası: Kuvvet ve güç sadece büyük ve yüce olan Allah’ın yardımı ile olur.
Hayber gazasına Resullah (s.a.v.) ile birlikte sahabeler bir vadiye vardıkları sırada yüksek şekilde tehlil ve tekbir getirip bağırarak Allah’ı zikrettiler. Fakat Resullah (s.a.v.) sahabelere “kendilerine merhamet etmelerini söyleyerek, ne bir sağıra ne de gaipten birine dua ediyorsunuz. Her şey işiten ve size sizden çok daha yakın olan Alah’a dua ediyorsunuz. Allah nerede olursanız sizinle beraberdir” dedi. Bunun üzerine sahabelerden biri ile aralarında geçen bir konuşmada Resullah (s.a.v.) sahabeye; “ sana Cennetin hazinelerinden bir hazine işaret edeyim mi diyerek La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim okumasını buyurdu. Resullah (s.a.v.)’ e göre La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azim cennetin bir anahtarıdır. Sıkıntıya düşen, darda kalan bir kişi okuduğunda Allah’ın izni ile sıkıntıdan kurtulur.
“Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyil Azîm” Ne Demek?
“Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm” ne demektir? Nerelerde okunur, anlamı, arapça metni, türkçe okunuşu ve fazileti ile ilgili hadisler.
Arapça yazılışı:
Türkçe Okunuşu: “Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm”
Anlamı: “Güç ve kuvvet, sadece Yüce ve Büyük olan Allah Teâlâ’nın yardımıyladır.”
“Lâ Havle Velâ Kuvvete İllâ Billâh” duası ayet midir?
Bu kısa ve özlü cümle, müezzin ezan okurken, namazlardan sonra, bir yolculuk esnasında, yolculuk dönüşünde veya yapılan herhangi bir hayırlı iş ve amelden sonra veyahut da herhangi bir zaman ve mekâna bağlı olmaksızın uygun olan her yer ve zamanda bizzat Peygamber Efendimiz tarafından okunmuş ve Ashâba da tavsiye edilmiştir.
Fazileti ile İlgili Hadis-i Şerif:
Ebû Musa el-Eş’arî –radıyallahu anh-’dan rivayete göre Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem– Efendimiz Hazretleri Hayber Gazâsı’na giderken maiyyetinde bulunan ashâb-ı kiram bir vadiye vardıkta yüksek sesle tekbîr ve tehlîl ederek bağıra bağıra zikrullah etmeye başladılar. Rasûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- Hazretleri:
“– Kendinize rıfk u merhamet ediniz. Zîra siz ne sağıra, ne de gâibe duâ ediyorsunuz. Ancak her şeyi hakkıyle işiten ve size sizden yakin olan Allah’a duâ ediyorsunuz. Ve Allahü Teâlâ Hazretleri siz nerede olursanız berâberinizdedir” buyurdu. (Buhârî, Cihâd, 131; Müslim, Zikir, 44)
Ebû Musa diyor ki: O esnada ben, Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem– Hazretlerinin hayvanının arkasında Zât-ı risâletpenâhîleriyle birlikte beraberdim.
Ve lisânımla لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بااللّٰهِ diyordum. Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem-Hazretleri bana hitaben:
“– Ey Abdullah bin Kays” buyurdu. Ben de icabetle:
“– Lebbeyk yâ Rasûllallah” dedim. Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem– Hazretleri bana hitaben:
“– Ben sana cennet-i a’lânın hazînelerinden bir hazîneye delâlet edeyim mi?” buyurunca ben hemen:
“– Babam ve anam sana feda olsun yâ Rasûlallah! Evet irşâd ediniz” dedim. Rasûlullah –sallallahu aleyhi ve sellem– Hazretleri:
لَا حَوْلَ وَلَا قُوَّةَ اِلَّا بااللّٰهِ
“Ma’sıyetten sakınmak ve tâat ve ibâdetlerde kuvvet ve kudret ancak Allah Teâlâ Hazretleri’nin tevfık-i Rabbâniyyesi ve irâde-i Sübhâniyyesiyledir.” buyurdu. (Buhârî, Megazi, 38)
Yâni “Cümle âlemin müdebbir-i hakîkisi ve mutasarrıfı, hepsinin hâlıkı olan Allah -sübhânehû ve teâlâ- Hazretleri’dir” demektir.
Ezan Okunurken Söylenir
Ömer b. Hattâb (r.a), bu cümle ile ilgili olarak şöyle demiştir.
“Rasûlullah (s.a.s): Müezzin Allahu Ekber, Allahu Ekber” dediği vakit sizden biriniz Allahu Ekber, Allahu Ekber” der; sonra müezzin “Eşhedü en lâ ilâhe illallah”dediği vakit o da “Eşhedü en lâ ilahe illâllah” derse, sonra müezzin Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah” dediği vakit, o da Eşhedü enne Muhammeden Rasûlullah” der. Müezzin “Hayye alessalâh” dediği vakit o da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” der. Sonra müezzin “Hayye alelfelâh” dediği vakit o da “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” derse, sonra, Allahu Ekber, Allahu Ekber” dediğinde o da Allahu Ekber, Allahu Ekber” derse, sonra müezzin Lâ ilâhe illallah”dediği vakit, o da bütün kalbiyle La ilâhe illallah” derse, Cennete girer “buyurdular” (Müslim, Salât, 12).
Namazın Sonunda Söylenir
Ashabdan Abdullah İbn Zübeyr, her namazın sonunda, selâm verdiği vakit, şöyle derdi:
“Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur. Yalnız O vardır. Şeriki yoktur; mülk O’nundur, hamd da O’na mahsustur. Hem O, her şeye kâdirdir. Güç ve kuvvet ancak Allah’a mahsustur (Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh). Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur. Biz de ancak O’na ibâdet ederiz. Nimet O’nun, fazilet O’nun, güzel senâ(övgü) da O’nundur. Kâfirler patlasa da, dinde samimi olarak Allah’dan başka ilâh yoktur deriz.” İbn Zübeyr: “Rasûlullah (s.a.s), her namazın sonunda bunlarla tehlil yapardı”demiştir (Müslim, Mesacid, 139).
Evden Çıkarken Okunur
Enes b. Mâlik tarafından rivâyet edilen bir hadiste Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Evinden çıkarken ,şu duâyı okuyan kişiye bu duâ kâfidir. O adam muhafaza altına alınır. Şeytan da o adamdan uzaklaşıp bir kenara çekilir. O duâ: Bismillâhi tevekeltü alallâhi lâ havle velâ kuvvete illâ billâh’tır” (Tirmizi, Daavât, 34).
Hacerül Esved Karşısında Okunur
“Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh” duâsının okunduğu bir başka yer de Hacerül-Esved’in karşısıdır (İbn Mâce, Hacc, 32).