Peygamberimiz Berat Gecesi ne yapardı? Hz. Muhammed’in Berat Kandili ile ilgili hadisleri
Berat, sözcük anlamıyla temize çıkmak demektir. Şaban ayının 15. gecesine Berat gecesi denir. Berat gecesinin diğer gecelerden farklı bir tarafı vardır. Berat Kandili, bereketli, feyizli, mübarek ve kudsi bir gecedir. Peki, peygamberimiz Berat gecesi ne yapardı? İşte peygamberimizin Berat Kandili ile ilgili hadisleri…
Peygamberimiz Berat Gecesi ne yapardı?
Peygamberimiz Berat gecesi ne yapardı? İslam alemi için önemli günler arasında yer alan Berat Kandili bugün idrak ediliyor. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere göre kat kat sevaplı olduğuna inanılıyor. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) bir Hadis-i Şeriflerinde Berat Gecesi’nin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir. İbadetlerle geçirilecek Berat Kandili’nde ‘Peygamberimiz Berat gecesi ne yapardı’ sorusu en çok aranılanlar arasında yer alıyor. İşte Peygamberimizin Berat Kandili ile ilgili hadisleri…
PEYGAMBERİMİZ BERAT GECESİ NE YAPARDI?
Hz.Muhammed (SAV) şöyle buyurdu;
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim’ buyurur.” (İbn Mâce)
Berat gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da Tenzil denir.
Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de’ Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir…'(Duhan, 44/1-4)
Ayette geçen, ‘mübarek gece’den maksat; Berat Gecesidir. Kur’ânın bu gecede, Yedinci semadan dünya semasına indirildi. Kadir gecesinde ise ilk kez Peygamber Efendimize indirilmeye başlandı.
Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, herşeyi takdîr etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir.
Kur’ân-ı kerîm, levhilmahfûza bu gece indi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bu gece çok ibâdet, çok duâ ederdi.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Şa’bân-ı şerîfin onbeşinci gecesi olunca, o geceyi ihyâ ediniz ve gününde oruç tutunuz! Muhakkak ki, Allahü teâlâ, “Magfiret olunmak isteyen yok mudur, magfiret edeyim. Rızık isteyen yok mudur, rızık vereyim. Kim ne isterse vereyim!” buyurur. Bu hâl sabaha kadar devam eder.)
(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan duâ, tevbe, red olunmaz. Fıtr Bayramının ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Şa’bânın onbeşinci (Berât) gecesi ve arefe gecesi.)
(Berât gecesini ganîmet, fırsat biliniz. Şa’bânın onbeşinci gecesidir. Kadir gecesi çok büyük ise de hangi gece olduğu belli değildir. Bu gece (Berât gecesinde) çok ibâdet ediniz. Yoksa kıyâmet gününde pişmân olursunuz.)
(Şa’bânın onbeşinci gecesinde Allahü teâlânın kulları üzerine rahmeti zuhûr edip, mü’minleri magfiret eder, bağışlar. Kâfirlere ise mühlet verir. Kin ve hased sahibi olanları bu sıfatları terk edinceye kadar kendi hâllerinde bırakır.)
(Şa’bân ayının onbeşinci gecesi, rahmet-i ilâhi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan magfiret olunmaz.)
Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin Berât gecesinde, sabaha kadar ibâdet ettiğini görünce sordu:
- Yâ Resûlallah, Allahü teâlânın en sevgili kulusun! Buna rağmen niçin bu kadar kendini yoruyorsun?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi: - Ey Âişe, ben şükredici kul olmıyayım mı? Ey Âişe, sen bu gecede, ne olduğunu bilir misin?
Âişe vâlidemiz tekrar sordu:
- Bu gecenin diğer gecelerden üstünlüğü nedir yâ Resûlallah?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:
- Bu sene içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu sene içinde öleceklerin isimleri bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip edilir. Bu gece herkesin ameli ve işleri Allahü teâlâya arz olunur.
Bir kimse, evinden ayrılıp yolculuğa çıkar. Hâlbuki, onun adı yaşıyanlar defterinden, ölüler defterine geçirilmiştir.
Gâfil olmamalı, bu geceyi mutlaka ihyâ etmelidir. Kazâ namazı kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmelidir. Bunların sevâbını ölülere de göndermelidir.
Bu gecelere saygı göstermek, günâh işlememekle olur.
Bu gece, Allahü teâlânın ihsân ettiği bütün ni’metlere şükretmeli, yapılan hatâlar, günâhlar için de tevbe istigfâr etmeli, Cehennem ateşinden kurtulmayı istemelidir.
“Yâ Rabbî, bize dünya ve âhıret saâdeti ihsân eyle, bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma” diye duâ etmelidir.
Diğer bir Ayeti Kerimede ise Berat Gecesi”ni idrak eden herkes, Yüce Allah”ın Kur”an-ı Kerim”deki; “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah”ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. ŞüphesizAllah bütün günahları affeder. Çünkü O,çok bağışlayan, çok merhamet edendir” müjdesinin farkına vararak kendi özüne dönmeli, ümitlerini canlandırmalı,bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir.
BERAT KANDİLİ İBADETİ
Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur’ân tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.
İmam-ı Gazali Hazretleri el-İhyâ’da, Berat Gecesi’nde yüz rekât namaz kılınması hakkında bir rivayete yer verse de, hadis âlimleri bu namazın sünnette yerinin olmadığını, böyle bir namazın Hicret’ten 400 sene sonra Kudüs’te kılınmış olduğu tesbitinde bulunurlar. Hatta İmam Nevevi böyle bir namazın sünnette bulunmadığı için bid’at bile olduğunu ifade eder.
Bunun yerine kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır. Bununla beraber kılındığı takdirde de sevabının olmadığı anlamına gelmez. Çünkü ibadet alışkanlıklarının iyice azaldığı zamanımızda, insanların bu vesileyle namaza yönelmelerini hoşgörü ile karşılamak faydalı olacaktır.
BERAT KANDİLİ GECESİ NELER OLMUŞTUR?
Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]
Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.
Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.) [Nesaî]
Berat Kandilimiz Mübarek Olsun
Berat Gecesi’nin Mahiyeti ve Önemi:
Yıllık bir program çerçevesinde yürütülen ticari faaliyetler, yıl sonunda o program esaslarına göre kontrol ve teftiş edilir, kâr zarar hesapları yapılır. Kesin hesabın tespitinden sonra da gelecek yılın programı hazırlanarak son şeklini alır. Her yıl tekrar edilen bu kontrol ve tespit işlemleri sayesinde, ekonomik hayatta istikrarlı ve sağlam bir ilerlemenin temini mümkün olur.
Bu misalin ışığında manevi hayatımıza ve faaliyetlerimize bakalım. Dünya, ahiret hayatının kazanılması için yaratılmış bir manevi ticaret yeri olduğuna göre, o ticaretle ilgili faaliyetlerin de yıllık muhasebesinin yapılması gayet tabiidir. İşte bu muhasebenin vakti üç ayların içindedir. Berat Kandili ile başlayıp Kadir Gecesi’yle biten devreye rastlar.
Duhan sûresinin 2., 3. ve 4. âyetlerinin Berat Gecesi’nden bahsettiği bildirilmektedir. Âyetlerin meali şöyle:
– Bu hikmetli işler nelerdir ve ayetin manası nedir?
Bu ayetler hakkında iki görüş vardır. Çoğu tefsir bilginlerinin görüşüne göre, bu mübarek gece Kadir Gecesi’dir. İkrime bin Ebi Cehil’in de dahil olduğu bir grup âlim ise; bu gecenin Berat Gecesi olduğunu söylemişlerdir. Her iki tefsiri birleştiren diğer bir görüşe göre de hikmetli işlerin ayırımının yapılmasına Berat Gecesi’nde başlanmakta ve bu işlem Kadir Gecesi’ne kadar devam etmektedir.
Yıllık Kader Programı
İbni Abbas’tan rivayet edildiğine göre, hikmetli işlerin birbirinden ayırd edilmesi şu şekilde cereyan etmektedir:
- Bu seneden gelecek seneye kadar meydana gelecek olayların hepsi ayrı ayrı melekler tarafından defterlere yazılır. Rızıklar, eceller, zenginlik, fakirlik, ölümler, doğumlar hep bu esnada kaydedilir. O yılki hacıların sayısı bile bu devrede takdir olunur. Herkesin ve herşeyin o sene içindeki mukadderatı kaydedilir.
-
Rızıkla alakalı defterler Mikail Aleyhisselâma verilir.
-
Savaşlarla ilgili defterler Cebrail Aleyhissalama verilir.
-
Ameller nüshası dünya semasında görevli melek olan İsrafil’e verilir ki bu büyük bir melektir.
-
Ölüm ve musibetlerle ilgili defter de Azrail Aleyhisselâma teslim edilir.
Fahreddin er-Râzî”nin açıklamasına göre bu defterlerin düzenlenmesi Berat Gecesi’nde başlar, Kadir Gecesi’nde tamamlanarak her defter sahibine teslim edilir.1
Berat Kandili’nin “bütün senede bir kudsi çekirdek hükmünde ve beşer mukadderatının programı nev’inden olması cihetiyle Leyle-i Kadrin kudsiyetinde” olması bu manalara dayanmaktadır.2
Kur’ân’ın bu gecede indirilmesi meselesine ise şöyle bir açıklama getirilmektedir:
Berat Gecesi, Kur’an-ı Kerim’in levh-i mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir Gecesi’nde ise Peygamberimiz (asm)’e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da tenzil denir.
Berat Gecesi’nin Özellikleri
Tefsirlerde bu gece ile ilgili olarak şu şekilde izahlar yer almaktadır: Vergi ödendiği zaman nasıl ki vergi borçlusuna borcundan kurtulduğunu gösteren bir belge veriliyorsa, Allah Azze ve Celle de Berat Gecesi‘nde mü’min kullarına berat yazar. Zaten bu gecenin dört adı vardır: “Mübarek Gece”, “Berae Gecesi”, “Sakk (belge ve senet) Gecesi” (Allah Teâlâ bu gece mü’min kullarına beraet yazar)”, “Rahmet Gecesi.”
“Berat, beraet” kelimesi “el-berâe” kelimesinin Türkçe’deki kullanılış şeklidir. Beri olmak, aklanmak, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. “Berâet” iki şey arasında ilişki olmaması, kişinin bir yükümlülükten kurtulması veya yükümlülüğünün bulunmaması anlamına gelmektedir. Mü’minlerin bu gece günah yüklerinden kurtulup İlâhî bağışa ermeleri umulduğu için de Berat Gecesi denmiştir.
Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs’teki Mescid-i Aksâ’dan Mekke’deki Kâbe istikametine çevrilmesinin Hicretin ikinci yılında Berat Gecesi’nde gerçekleştiğini kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.3
Berat Gecesi’nin beş ayrı özelliği vardır:
1. Bütün hikmetli işlerin ayırımına başlanması.
2. Bu gecede yapılacak ibadetlerin diğer vakitlere nispetle kat kat sevaplı olması.
3. İlahi rahmetin bütün âlemi kuşatması.
4. Allah’ın af ve bağışlamasının coşması.
5. Peygamberimiz (asm)’e tam bir şefaat yetkisinin verilmiş olması.
Bir rivayette bildirildiğine göre Resulullah (asm) Şâban’ın on üçüncü gecesi ümmeti hakkında şefaat niyaz etti, üçte biri verildi. On dördüncü gecesi niyaz etti üçte ikisi verildi. On beşinci gecesi niyaz etti, hepsi verildi. Ancak Allah’tan devenin kaçması gibi kaçanlar başka…
Zemzem kuyusunun bu gecede açık bir şekilde coşup çoğalması da bu manaları kuvvetlendiren kutsal bir işaret olarak yorumlanmaktadır.4
Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şeriflerinde Berat Gecesi’nin feyiz ve bereketini çeşitli şekillerde nazara vermektedir.
Çünkü o gece İlâhi rahmet coşmuştur. Berat Gecesi beşer mukadderatının programı çizilirken insanlara verilen eşsiz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendirip günahlarını affettirebilen, gönlünden geçirdiklerini bütün samimiyetiyle Cenab-ı Hakk’a iletip isteklerini Ondan talep eden ve belalardan Ona sığınan bir insan ne kadar bahtiyardır. Buna karşılık, her tarafı kuşatan rahmet tecellisinden istifade edemeyen bir insan ne kadar bedbahttır.
Bu Gece Af Dışı Kalanlar
Peygamber Efendimiz (asm) bu gecede af dışı kalanları şu hadisleri ile bildirmektedir:
Üç aylara ayrı bir ruh ve mâna içinde giren Peygamber Efendimiz (asm) özellikle Şaban ayına özel bir özen gösterir, başka zamanlarda görülmemiş bir derecede ibadete ve âhiret işlerine yönelirdi. Bu ayın çoğu günlerini oruçlu geçirirken, geceleri de diğer gecelerden çok farklı bir şekilde ihya ederdi.
Bir Berat Gecesi’nde uyanıp da Resulullah Aleyhissalâtü Vesselamı yanında bulamayan Hz. Aişe (ra) kalkarak Efendimizi aramaya başladı. Sonunda Peygamberimizi Cennetü’l-Bakî mezarlığında başını semaya kaldırmış halde buldu. Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam mübarek hanımına Berat Gecesi’nin faziletini şöyle anlattı:
İşlenen sevaplı amellerin değeri başka zamanlarda on ise, Berat Kandili’nde yirmi bindir. Meselâ başka zamanlarda okuduğumuz bir tek Kur’ân harfine on sevap veriliyorsa, bu gecede her bir harfine yirmi bin sevap verilmektedir.
Bu bakımdan tam bir ihlâsla çalışıp ihyasına gayret gösterebildiğimiz takdirde, Berat Kandili elli senelik bir ibadet hayatının sevabını bir gece içinde bize kazandırabilir.
Tek kişinin çalışma ve kazanma gücü, maddi hayatta olduğu gibi manevi hayatta da sınırlıdır diyorsak, bunun çaresi vardır. Aynı gayeyi paylaşan ve dünyada aynı maksatla yaşayan mü’min kardeşlerimizle birlikte teşkil ettiğimiz manevi şirket; bize hesabından âciz kalacağımız sonsuz bir manevi serveti kazandırabilir. Üstelik maddi kazançlarda kâr, ortaklar arasında bölünerek küçüldüğü hâlde, mânevi kârda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değildir. Çünkü manevi faaliyetler nurludur. Nur ise maddi eşya gibi küçülmez ve bölünmez.
Berat Gecesi ibadeti
Gecenin manevi değeri dolayısıyla namaz, Kur’ân tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla geçirilmesi, bu gece vesilesiyle muhtaçlara yardım ve benzeri hayırlı amellere özel bir önem verilmesi müstehaptır.
İmam-ı Gazali Hazretleri el-İhyâ’da, Berat Gecesi’nde yüz rekât namaz kılınması hakkında bir rivayete yer verse de, hadis âlimleri bu namazın sünnette yerinin olmadığını, böyle bir namazın Hicret’ten 400 sene sonra Kudüs’te kılınmış olduğu tesbitinde bulunurlar. Hatta İmam Nevevi böyle bir namazın sünnette bulunmadığı için bid’at bile olduğunu ifade eder.
Bunun yerine kaza namazının kılınması daha isabetli olacaktır. Bununla beraber kılındığı takdirde de sevabının olmadığı anlamına gelmez. Çünkü ibadet alışkanlıklarının iyice azaldığı zamanımızda, insanların bu vesileyle namaza yönelmelerini hoşgörü ile karşılamak faydalı olacaktır.
Berat Gecesi Duası
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bu gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
Berat Duası
Bazı mana büyüklerinin de şöyle bir duası vardır:
Bu idrak ve şuur içinde ihya edeceğimiz Berat Gecesi’nin hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz edelim…
Kaynaklar:
1 Hülâsâtü’l-Beyân, XIII/5251.
2 Şualar, s,426.
3 TDİ.”Berat” maddesi.
4 Hak Dini Kur’an Dili, V/4295.
5 İbni Mâce, İkame, 191.
6 İbni Mâce, İkame, 191.
7 et-Tergîb ve’t-Terhib, II/118.
8 İbni Mace, İkametü’s-Salât, 191; Tirmizî, Savm, 38.
9 Tirmizî, Savm:39.
10 Şualar, s.426.
11 et-Tergib ve’t-Terhîb, II/119, 120.
12 Ra’d Suresi, 39; Mecmuatü’l-Ahzab, I/597.
HZ MUHAMMED (SAV) Berat Kandili’nde ne yapardı?
Peygamberimiz Berat Kandili’nde ne yapardı? En güzel Berat kandili mesajları ve duaları burada..Berat kandilinin önemi nedir? İslam Alemi için kutsal olan bu mübarek gecenin önemi,fazileti nedir? Berat kandilinde ne gibi ibadetler yapılabilir ve kandil namazı nasıl kılınabilir?Peki, böylesine kıymetli hazineleri nasıl idrak edebiliriz? Berat kandiline dair her şey haber7.com’da
Berat Kandili nedir? Berat Kandili önemi
Berat Kandili Şaban aynın 14. Gününe denk gelmektedir. Bu da 2015 yılı için 1 Haziran tarihine denk geliyor. Ramazan ayı ise miladi takvime göre 18 Haziran’da başlıyor. Ramazan ayında ilk sahur 17 Haziran’da yapılacak ve 18 Haziran Perşembe günü oruç tutulacak. Böylelikle ilk teravih namazı da 17 Haziran’da kılınacak.
Berat kelimesi; borçtan kurtulma, temize çıkıp aklanma, ceza veya sorumluluktan kurtulma gibi mânâlara gelir. Berat Kandili, Allah’ın ekstra rahmet, lütuf ve mağfiretiyle tecelli ederek, kullarına bağışlanma, kapılarını ardına kadar araladığı; müminlerin dualarına icabet ettiği, günahlarını affettiği, yapılan ibadetleri normal zamanlardan kat kat fazla mükâfatlandırdığı bir zaman dilimidir.
Berat kelimesinin aslı ”Berâettir.” Beraat sözlükte, ”bir zorluktan kurtarmak ve berî olmak” demektir. Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle mübarek gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle Beraat gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet gecesi gibi adlar da verilmiştir.
Bu gecenin dört adı vardır; mübarek gecenin en meşhur adı ”leyle-i beraa” (Berat Gecesi) olmakla birlikte ”leyle-i mübareke”, ”leyle-i rahmet” ve ”leyle-i sakk” isimleridir. Berat Kandili (Beraat Kandili) İslam dininde mübarek kabul edilen gecelerden biridir.
Her yıl Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan gece Berat gecesidir.Mübarek Berat Kandili gecesini ibadet ile geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi vardır.
(Allahü teâlâ şu dört geceyi hayırla süsler: Kurban Ramazan bayramı gecesi, Arefe gecesi Şabanın yarısının [Berat] gecesi ki, onda eceller, rızıklar yazılır.) [Deylemi]
(Salih akrabayı terk eden, ana babaya asi olan Berat gecesi affa kavuşamaz.) [Beyheki]
İçki içmek, cimrilik, kin gütmek gibi günahları işleyen kâfir olmaz. İmanı düzgünse, günahlarının cezasını çektikten sonra Cennete girer.
Sevabları günahlarından daha çok gelirse, Cehenneme girmeden de Cennete gider.
Hazret-i Âişe validemiz buyuruyor ki: Resulullah’ın, hiçbir ayda, Şaban ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şaban ayının tamamını oruçla geçirirdi. (Buhârî)
Bu geceyi ganimet bilmeli, tevbe istigfar etmeli, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, bilhassa ilim öğrenmeli. En kıymetli ilim, doğru yazılan ilmihâl bilgileridir. Peygamber efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” Berat Gecesi’nde, (Allahümmerzuknâ kalben takıyyen mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve la şakiyyâ) duasını çok okurdu. Büyük zatlar, Berat gecesinde şöyle de dua ederlerdi:
(Ya Rabbî, Kur’an-ı keriminde, “Allah, dilediğini siler, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i mahfuz Onun katındadır” buyuruyorsun. Eğer benim ismim saidler [cennetlikler] defterinde ise, orada sabit kıl! İsmim şakiler [cehennemlikler] defterinde ise, ismimi oradan silip, saidler defterine yaz! Ey büyük Allah’ım, kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dininde sabit kıl, dininden döndürme, ayırma!)
Hazret-i Âişe validemiz, (Ya Resulallah, Allahü teâlâ seni günah işlemekten muhafaza buyurduğu hâlde, neden Berat Gecesi’nde çok ibadet ettin?) diye sordu. Cevabında buyurdu ki:
(Şükreden kul olmayayım mı? Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip olunur. Bu gece herkesin amelleri Allahü teâlâya arz olunur.) [Gunye]
Nafile ibadetlerin sevabına kavuşabilmek için, ehl-i sünnet itikadında olmak, haramlardan kaçıp günahlara tevbe etmek, farzları kusursuz yapmaya çalışmak, o ameli ibadet olarak yapmaya niyet etmek şarttır.
Hasan-ı Basri hazretleri, Şabanın 15. günü, sanki mezardan çıkmış gibi, yüzü çok solgun görülürdü. Bu üzüntünün sebebini sorduklarında buyurdu ki:
(İlm-i yakîn ile biliyorum ki, günahım vardır. Günahım affedilmezse, sevaplarım da kabul edilmezse, hâlim nice olur diye korkumdan benzim sararıyor.)
BERAT KANDİLİ GECESİ
Berat Gecesi, Şaban ayının 15. gecesidir Tefsirlerde Kur’an-ı kerimin, Levh-il-mahfuza bu gece indirildiği bildirilmektedir. Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki:
(Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu [Kur’anı] mübarek bir gecede indirdik. Elbette biz insanları uyarmaktayız.) [Duhan 2,3]
Her sene, Şaban ayının on beşinci Berat gecesinde, o senede olacak şeyler, ameller, ömürler, ölüm sebepleri, yükselmeler, alçalmalar, yani her şey Levh-i mahfuzda yazılır. Resulullah efendimiz, bu gece, çok ibadet, çok dua ederdi.
Şaban ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Şaban öyle faziletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildir. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçluyken arz edilmesini isterim.) [Nesaî]
Berat Kandili ile İlgili Hadis-i Şerifler neler?
Berat Kandili Gecesini diğer gecelerden ayıran önemi ne? Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bu gece neler yapardı?
Hz.Muhammed (SAV) şöyle buyurdu;
“Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim’ buyurur.” (İbn Mâce)
Berat gecesi, Kur’an-ı Kerim’in Levh-i Mahfuzdan dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna inzal denir. Kadir gecesinde ise Peygambere ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da Tenzil denir.
Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de’Apaçık Kitaba yemin olsun ki, Biz Kur’an-ı mübarek bir gecede indirdik. Biz, gerçekten uyarıcıyız. O mübarek gecede, her hikmetli iş katımızdan bir emirle ayırt edilir…'(Duhan, 44/1-4)
Ayette geçen, ‘mübarek gece’den maksat; Berat Gecesidir. Kur’ânın bu gecede, Yedinci semadan dünya semasına indirildi. Kadir gecesinde ise ilk kez Peygamber Efendimize indirilmeye başlandı.
Allahü teâlâ, ezelde, hiçbir şey yaratmadan önce, herşeyi takdîr etti, diledi. Bunlardan, bir yıl içinde olacak her şeyi, bu gece meleklere bildirir.
Kur’ân-ı kerîm, levhilmahfûza bu gece indi. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bu gece çok ibâdet, çok duâ ederdi.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
(Şa’bân-ı şerîfin onbeşinci gecesi olunca, o geceyi ihyâ ediniz ve gününde oruç tutunuz! Muhakkak ki, Allahü teâlâ, “Magfiret olunmak isteyen yok mudur, magfiret edeyim. Rızık isteyen yok mudur, rızık vereyim. Kim ne isterse vereyim!” buyurur. Bu hâl sabaha kadar devam eder.)
(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan duâ, tevbe, red olunmaz. Fıtr Bayramının ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Şa’bânın onbeşinci (Berât) gecesi ve arefe gecesi.)
(Berât gecesini ganîmet, fırsat biliniz. Şa’bânın onbeşinci gecesidir. Kadir gecesi çok büyük ise de hangi gece olduğu belli değildir. Bu gece (Berât gecesinde) çok ibâdet ediniz. Yoksa kıyâmet gününde pişmân olursunuz.)
(Şa’bânın onbeşinci gecesinde Allahü teâlânın kulları üzerine rahmeti zuhûr edip, mü’minleri magfiret eder, bağışlar. Kâfirlere ise mühlet verir. Kin ve hased sahibi olanları bu sıfatları terk edinceye kadar kendi hâllerinde bırakır.)
(Şa’bân ayının onbeşinci gecesi, rahmet-i ilâhi dünyayı kaplar, herkes affolur. Ancak haksız yere müslümanlara düşmanlık besleyen ve Allahü teâlâya ortak koşan magfiret olunmaz.)
Âişe vâlidemiz, Peygamber efendimizin Berât gecesinde, sabaha kadar ibâdet ettiğini görünce sordu:
- Yâ Resûlallah, Allahü teâlânın en sevgili kulusun! Buna rağmen niçin bu kadar kendini yoruyorsun?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:
- Ey Âişe, ben şükredici kul olmıyayım mı? Ey Âişe, sen bu gecede, ne olduğunu bilir misin?
Âişe vâlidemiz tekrar sordu:
- Bu gecenin diğer gecelerden üstünlüğü nedir yâ Resûlallah?
Peygamber efendimiz şöyle cevap verdi:
- Bu sene içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir. Bu sene içinde öleceklerin isimleri bu gece özel deftere yazılır. Bu gece herkesin rızkı tertip edilir. Bu gece herkesin ameli ve işleri Allahü teâlâya arz olunur.
Bir kimse, evinden ayrılıp yolculuğa çıkar. Hâlbuki, onun adı yaşıyanlar defterinden, ölüler defterine geçirilmiştir.
Gâfil olmamalı, bu geceyi mutlaka ihyâ etmelidir. Kazâ namazı kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, duâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmelidir. Bunların sevâbını ölülere de göndermelidir.
Bu gecelere saygı göstermek, günâh işlememekle olur.
Bu gece, Allahü teâlânın ihsân ettiği bütün ni’metlere şükretmeli, yapılan hatâlar, günâhlar için de tevbe istigfâr etmeli, Cehennem ateşinden kurtulmayı istemelidir.
“Yâ Rabbî, bize dünya ve âhıret saâdeti ihsân eyle, bize hidâyet verdikten sonra, kalblerimizi kaydırma” diye duâ etmelidir.
Diğer bir Ayeti Kerimede ise Berat Gecesi”ni idrak eden herkes, Yüce Allah”ın Kur”an-ı Kerim”deki; “De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah”ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. ŞüphesizAllah bütün günahları affeder. Çünkü O,çok bağışlayan, çok merhamet edendir” müjdesinin farkına vararak kendi özüne dönmeli, ümitlerini canlandırmalı,bağışlama ve bağışlanma duygularını güçlendirmelidir.
Mehmet Görmez’den Berat Kandili mesajı
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Berat Kandili mesajında, “Edebi ve erdemi unutan, riya ve gösterişi tercih eden hâlimize tevbe edelim” dedi
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Berat Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Edebi ve erdemi unutan, riya ve gösterişi tercih eden hâlimize tevbe edelim” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, “Her türlü çirkinliği hayatından çıkaran mümin için Berat Kandili, Allah’a dost olma, Hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Görmez, ramazan ayının habercisi Berat Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajında “Ramazanın mübarek iklimine adım adım yaklaştığımız şu günlerde, Rabbimizin bir lütfuna daha erişecek, Berat Kandili’ni idrak edeceğiz.
Ruha ağır gelen her türlü sıkıntıdan, mümini inciten her türlü hatadan, insana yakışmayan her türlü kötülükten kurtulmak, ‘berat etmek’ için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız” ifadesini kullandı.
“Berat etmenin” bera ve vela gibi iki önemli adımın sonucunda gerçekleşen bir zirve olduğunu belirten Görmez, mesajında “bera” ve “vela”yı şöyle açıkladı: “Bu iki adımdan ilki beradır ki şerden, fesattan, vicdansızlıktan, insafsızlıktan, kötüden ve kötülükten teberra etmek, uzak durmak anlamına gelir.
Bu geceyi idrak eden her mümin, kötülüğe olan mesafesini ölçmeli, kötülüğe giden yolları kapatmaya bir kere daha karar vermelidir. Bu öyle bir özgürlük gecesidir ki bizi bitmek bilmeyen heves ve arzulardan, benliğimizi esir alan hırs ve tutkulardan, kardeşliğimizi zedeleyen bencilliklerden uzaklaşmaya çağırır. Berat, kurtuluşun adıdır.
Beratın ikinci adımı ise veladır ki bu da sadece kötülükten uzaklaşmakla yetinmeyip iyiliğe yaklaşmak, iyiyi aramak, iyiyle olmak anlamına gelir. Her türlü çirkinliği hayatından çıkaran mümin için Berat Kandili, Allah’a dost olma, Hakkın yanında yer alma ve hayra giden yolları arama gecesidir. Beratın ilk şartı kimden beri, kime yakın olacağımızı bilmektir”
Görbez, Berat gecesinin, “adımızın Cenab-ı Hak katında nasıl anılmasını istediğimize karar verme gecesi” olduğunu vurgulayarak, mesajını şöyle sürdürdü:
“Beratın en derin anlamı ise bağışlanmadır. Berat gecesi, Yüce Rabbimizin af ve mağfiret gecesidir. Sevgili Peygamberimiz, bu gecede Allah’a bol bol ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve o gece güneş batınca Allah Teala’nın dünyaya rahmetiyle tecelli ederek fecre kadar, ‘Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim. Belaya duçar olan yok mu, ona afiyet vereyim’ buyurduğunu bizlere müjdelemiştir.”
“Bize düşen tefekkürdür, niyazdır, tevbedir”
“Bu bağışlanma mevsiminde Müslümanlara düşenin tefekkür, niyaz ve tevbe” olduğunu ifade eden Görmez, şu önerilerde bulundu: “Bizler bu Berat Kandili’nde silkelenme ve yenilenme ümidiyle hep birlikte tevbe edelim.
Kimi zaman samimiyeti, edebi ve erdemi unutan, riya ve gösterişi tercih eden halimize tevbe edelim. En yakınlarımızdan bile sevgi ve merhameti esirgediğimiz, eşimizi ve çocuklarımızı ihmal ettiğimiz, akrabalarımızı, yetimleri, kimsesizleri, mültecileri unuttuğumuz günler için tevbe edelim.
Rabbimizin bize emanet ettiği dünyaevini harap ettiğimiz, huzur ve adaleti sağlayamadığımız, kan ve gözyaşını durduramadığımız için tevbe edelim. Kendimiz için istediğimizi din kardeşlerimizden kıskandığımız, İslam coğrafyasında ikilik ve kavgayı sona erdiremediğimiz kıvranan toprakların acısını dindiremediğimiz için tevbe edelim.
Tevbekar kullarını seven ve tevbeleri kabul eden Rabbimize sığındığımız bu mukaddes gecede, tevbemiz beratımız olsun. Bireysel ve toplumsal anlamda bizleri berata götürecek tevbeler edelim. Sadece dilde kalan değil, gönüle inen, ruhta yankı bulan, öz eleştiri ve tefekkür ihtiva eden bir tevbe ile kavli ve fiili olarak istiğfar edelim.”
“Ailelerimizi camilerimize davet ediyoruz”
Berat Kandili dolayısıyla bir çağrıda bulunan Görmez, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu Berat Kandili’nde kadınıyla erkeğiyle, yaşlısıyla genciyle ailelerimizi camilerimize davet ediyoruz.
Hep birlikte Allah’ın evlerine misafir olalım ve topyekun tevbeye durarak İslam ümmetinin beraati için dua ve niyaz edelim. Ta ki, sonsuz merhamet ve mağfiret sahibi olan Yüce Allahımız, el açıp yalvardığımız bu gecenin ardından, günah yüklerinden arınmış, suçlarından berat etmiş, hayra anahtar, şerre kilit olmaya azmetmiş, yüreğini imana, ömrünü salih amellere açmış kullar olarak ramazana ulaşmamızı nasip etsin.”
Müslümanların Berat Kandili’ni tebrik eden Görmez, mesajını şöyle tamamladı: “Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışındaki millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve bütün İslam aleminin Berat Kandili’ni tebrik ediyorum.
Ülkemizin, alem-i İslam’ın ve tüm insanlığın beraate ermesini, son yıllarda bir türlü istikrara kavuşamayan İslam dünyasında, kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesini, fitne ateşinden, kargaşa ve kaos ortamından teberra etmemize vesile olmasını, İslam ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik coğrafyasına dönüşmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Beratınız mübarek olsun.”