Özellikle Müslümanların ramazan ayında sık sık ikilem yaşadığı konulardan birisi Müslüman kadınların regl döneminde oruç tutup tutamayacağıdır. Halk arasında ve aynı zamanda din adamlarının da arasında konuyla ilgili görüş ayrılıkları çıkmış, bir kısım kulaktan dolma bilgilere ya da okuduğu hadisler üzerinden yorumlamalarıyla adetken oruç tutulabileceğini, diğer kısım ise tam tersi biçimde tutulamayacağını iddia etmektedir.
Kur’an-ı Kerim‘e konuyla ilgili göz atıldığında, “adet dönemindeki kadın oruç tutabilir” ya da “adet dönemindeki kadın oruç tutamaz” gibi kesin bir yargı içeren bir ayet bulunamamıştır. Ancak ayet olmasa da bu merak edilen konuyla ilgili bir kaç hadis Kur’an’da yer almaktadır.
Tartışılan konuyla alakalı ilk hadis, Ebu Said El – Hudri tarafından gelmektedir. Bahsedilen bu hadiste Allah Resulü tüm kadınların dinlerinin ve akıllarının eksikliğinin izah edilmesiyle birlikte, bu kadınların adet dönemlerindeyken oruç tutmadıklarını, öte yandan namaz da kılmadıkları belirtilmiştir.
Konuyla alakalı ikinci hadis ise Hazreti Ayşe vasıtasıyla gelmektedir. İsmi Muaze olan bir kadının Hazreti Ayşe’ye sorduğu “Hayızlı kadının (regl dönemindeki kadın manasındadır) durumu ne olmaktadır? Orucu kaza etmesine rağmen namazı kaza etmemekte midir?” sorusuna Hazreti Ayşe öncelikle karşılık olarak “Sen Haruri misin?” sorusunu sormuştur. Muaze denilen kadın ise “Hayır Hazreti Ayşe, ben Haruri değilim ancak bu soruyu doğruyu öğrenmek için sormuştum.” demiştir. Hazreti Ayşe bu sefer cevap olarak “Bu (regl olayı) bizim başımıza gelirdi ve geldiği zaman bizlere sadece orucu kaza etmemiz söylenirdi. Namazı kaza etmemiz söylenmezdi.” demiştir.
Anlatılan hadiste yer alan Haruri kelimesi, olayın geçtiği dönemlerde Hariciler için kullanılan bir isim çeşididir. Yine aynı dönemlerde Küfe bölgesine yakın bir kasabanın ismi Harura olarak geçmektedir. Tarihteki ilk Hariciler bahsedilen dönemlerde “Haruralı” anlamını taşıyan “Haruri” kelimesiyle anılmaktaydılar.
Haricilere göre oruç kaza edildiği gibi namaz da kaza edilmeliydi. Onlara göre hayızlı kadının adet döneminden çıkmasından itibaren hem namazı hem de orucu kaza edilerek gerçekleştirilmelidir. Az önce anlattığımız Hazreti Ayşe hikayesindeki Hazreti Ayşe’nin Muaze’ye verdiği ani tepki, tam da bu sebeplerden ötürü kendisinin de böyle düşündüğünü sanmasından mütevellittir.
İlk hadiste anlatılmak istenen şey, dünya üzerindeki adet gören kadınların o dönemlerde oruç tutmadıklarının tam olarak Hazreti Peygamber tarafından dile getirildiğinin apaçık bir ifadesi şeklindedir.
İkinci hadise bakıldığında da, Hazreti Ayşe’nin, Hazreti Peygamber’in yaşadığı dönemlerde emir edilmiş uygulamalar içerisinde kadınların bu dönemlerinde oruçların kaza ettikleri görülmektedir. Yani regl dönemindeki kadınların oruç sürelerini kaza etmeleri; adet dönemleri geçtikten sonra bu kazasını yaptıkları oruçlarını tutmaları gerekliliği yönündedir.
Yani Hazreti Ayşe’nin anlatmak istediklerinden konuyla ilgili bir özete varacak olursak; kendisinin kullandığı “Orucu kaza etmekle emrolunduk” cümlesi, adet dönemindeki kadınların orucu adet dönemlerinde tutmadıkları, adetten sonraki süreçlere bıraktıklarını gözler önüne sermektedir.