Azerbaycan yöresel kıyafetleri hakkında bilgi

Dost ülke ve kardeş ülke olarak bilinen, hatta içinde tıpkı bizim gibi oğuz Türklerinin yani soydaşlarımızın yaşadığı Azerbaycan, sadece dili ve yaşam tarzı değil, aynı zamanda giyim kuşamıyla da bize benzer.

Özellikle de Azerbaycan’ın yörelere ait geleneksel kıyafetleri bize oldukça yakındır. Peki Azerilerin yöresel kıyafetlerinin isimlerini (adlarını) biliyor muydunuz?

Azerbaycan halkının tarihi ve milli kültürü ile ilgili temel vasıflarından biri de milli giysilerdir. Bu tür ona göre eşsizdir  ki,  halk  yaratıcılığının  sanatsal  özellikleri, onların  çeşitli  halde  formalaşmaları,  sanat  süs  desenleri,  dokuma giysilerde ifade edildi. Azerbaycan XVII yüzyılda yakın Doğu’nun en büyük  ipekçilik ülkesi olarak tanınıyordu ve Şirvan eyaleti Azerbaycan’da en büyük ipekçilik bölgesi idi. Ayrıca  Azerbaycan’ın  Şamahı, Baskal, Gence, Şeki, Şuşa bölgelerinde da ipekçilik üretimi çok gelişmişti. Bu bölgelerde ipekten çok şık,  süslü, işlemeli,  zarif  kadın  baş örtüleri  üretiliyordu. Giysinin  stili  onun  sahibinin  aile  durumunu  ve yaşını  yansıtıyordu. Bekar kızların giysileri evli kadınların giysilerinden farklıydı. Genç kızlar daha parlak ve şık giyinirlerdi.
Erkek ve kadın giysileri Azerbaycan’ın bütün etnik, tarihi bölgelerinde aynıydı. Bununla birlikte erkek giysileri giysinin sahibinin sınıfını yansıtıyordu.  Çocuk giyimi kendi forması ile büyüklerin giyimi ile aynıydı ve onlardan sadece bazı özellikleri ve boyutu ile farklanırdı. Azerbaycan kadın giyimi XIX yüzyılda, XX yüzyılın başlarında alt ve üst giysilerden oluşuyordu. Üst giyimi ise  genelde omuzüstü ve bel  giysilerinden  ibarettir.  Kadın omuzüstü  giyimi üstgömleği, arkalık (eski Azerbaycan giysisi) ve çepkenden (eski Azerbaycan kadın giysisi) oluşurdu.  Üst gömleğinin yüz biçimi, omzu tikişsiz  ve  rengareng koltuk altından ibaretti. Bu gömlekler ipek  kumaşlardan  dikilirdi.
Çepken – omuzüstü, iç kaplaması olan  ve yalancı  kollara  sahip  kadın giysisi. Bu giyim yundan, kadife ve birkaç çeşit ipek kumaşlardan dikilirdi.
Lebbade – omuzüstü üst yeleğidr. Bu giyim sırmalı iç kaplamasında olur, yundan, kadife ve başka parçalardan dikilirdi.
Güleceyik -kadın omuzüstü giysisi. Bu giyim iç kaplamalı olur ve yundan, kadifeden tikilirdi.
 Baharı – sırmalı iç kaplamalı kadın omuzüstü giysi. Genelde kadifeden dikilirdi.
Kürdü – kadın giysisi. Bu giyim yundan, kadifeden dikilirdi, kürk deri ve yoğun desenlerle donatılırdı.
Eşmek – kadın sırmalı giysisi, yundan, kadifeden dikilirdi. Bu giysinin yakası, eteği ve kolları safsar kürk derisi ile, altını ağ torla ve şeritle donatılırdı.
Kadın üst giysisi – birkaç etekden, çift kenrdan ve çahçurdan (eski kadin enli pantalonu) ibaretti.
Şehirlerde kadınlar evden çıktığında eteğin üstünden çahçur giyerlerdi. Erkek milli kazak – üst giysileri,  arkalık,  kaba  ve  çuha (omuzüstü) ibaretti.  Bir veya iki taraflı arkalıklar ipek, atlas, kişmir, (nazik yun) mahud, (parça növü) saten ve başka parçalardan dikilirdi. Kaba – erkek omuzüstü üst giysisidir ve genelde yundan dikilirdi.
Çuha – içi tüylü koyun derisinden yapılmış düğmesiz, desenli palto.
Milli giyim takımına çeşitli  baş giysileri ve ayakkabılar  dahil idi. Milli giyim takımlarına yerli kuyumcuların yarattığı kuyumculuk ürünleri aittir. Kadın kuyumculuk ürünleri onların kullanılmasına uygun olarak, baş,boyun, göğüs, bel, bilek parçalarına bölünür. Ornamentin en basit unsurlarına – düz ve kırık çizgiler, zikzaklar,daireler, üçgenler, küçük eşkenar dörtkenler,  nokta  ornamentine erken bronz (Azerbaycan’da MÖ III bin yıllık) dönemine ait pişmiş kaplar üzerinde rastlanır. Bu,  Azerbaycan  halkının eski nakış koyma sanatının benzeridir. Azerbaycan’da sanatının gelişimi hakkında burada çeşitli dönemlerde olmuş birçok tüccarlar, seyyahlar ve diplomatlar çok ilginç gerçekleri bildirirler. İtalya seyyahı  Marko  Polo (XIII yy) Şamahı ve Berdenin ipek ürünlerinin güzelliği hakkında yazmış. İngiliz seyyahı – tüccar  
Antoniy  Cenkinson (XVI yüzyıl) yaz sarayının debdebesini tarif ederek yazıyor: “Kral ipek ve altınla bezeli zengin bir çadırda oturuyordu, onun elbisesi inci ve kıymetli taşlarla kaplıydı”
XIX yüzyılın sonu – XX yüzyılın başlarında nakış işlemelerde kullanılan parçalar yerli üretime ait qanovuz, darayı ve kadife idi. Onlar Şamahı, Basqal, Gence, Şeki, Şuşa ve Azerbaycan’ın diğer şehirlerinde hazırlanıyordu. Desen yapmak için ipek, yün saplar ve yerel üretime ait mühürlü  metal plaklar kullanılırdı. Boyama sırasında  bitkiden alınan  boya  maddeler  de nkullanılıyordu. Nakış konulmuş eşya ornamental motiflerin zenginliğive deseniyle seçilirdi. Azerbaycan  desenlerinin en çok sevilen motifleri gül, nergis,karanfil, lale, lili (zambak) ve meyve ağaçlarının (nar, ayva, erik) çiçekleri, ayrıca çeşitli biçimli başak ve yapraklar vardı. Desenlerin geometrik şekilli süsleri düz ve  kırık  çizgiler,  zikzaklar, üçgenler, dörtgenler, altı ve sekiz köşeli gül şekilli süsler, küçük dörtkenler, yıldızlar ve  sembolik  güneş tasvirlerinden ibaretti. Desenlerden kuş tasvirleri yapmaktan hoşlanırlardı: bülbül, tavus kuşu, güvercin,  papağan,   hop-hop, karga, sülün, dişi bıldırcın, keklik ve s. Sık-sık çift kuş görüntülerine  rast gelinirdi – en eski ve sevilen ornament motifi idi. Kuşları genellikle ya birbirini seven tarzda, ya da kavga yapmış şekilde(muhabbet ve ayrılık remzi) tarif ediyorlardı. Hayvanlar aleminden ise nakış dikmelerde en çok ceylanları, kaplumbağaları, yılan-ejdarhaları,atları tasvir ediyorlardı. Ev eşyalarından ise gül suyu için küçük su şişeleri, tarak kutular,kozmetik için cam kaplar,  vb şeklinde tezyinata rastlanıyor. Azerbaycan’da günlük ünlü ve yaygın dikme türleri şunlardı: “altın” dikme, yoğun desenli dikme, tambur desenli,teknikte “kuş gözü”, parlak süslerle inşa etme,  boncukla, mühürlenmiş ölçülerle,  “kökleme” (“kırışık”), applikasiya,spiralşekilli dikme . Dikmelerin yaygın türlerinden biri – “kuş gözü” beyaz veya renkli ipek sapla dikiliyor. “Köklemə” dikmesine tekke, gece şapkaları,  namaz halılarının,  ayrıca  yün  giysinin dekorasyonları sırasında tesadüf olunur. Onu sıradan ve su dikişiylə dikirdilər, iç kaplamayla  yüz arasına inceyün veya pamuk kat koyuyorlardı.
 İnci ve boncuqla dikmeler büyük ilgi uyandırır ki, onlarla ta eskiden kostüm unsurlarını,  ev eşyalarını  ve s.  donatırdılar.  Parlak süslerle dikme – süs parça üzerinde renkli ipek saplarla çekilmiş resmin ç izgileri  üzerinde  dikilmesi. Applikasiya ve spiral dikmenin nispeten genç yöntemleridir.
Nadiren rastlanan file üzerinde çalışma ve mereyka (şebekeli dipnot deseni) daha sonra yayılıp ve uygulama alanı geniş değil. El işinin bu türü daha çok peçete, havlu ve yüz için örtüklərin dekorasyonuyları için kullanılıp. Ve bugün  Azerbaycan’ın birçok şehirlerinde dikiş  alanında eski okullar korunup saklanıyor, Azerbaycan ustalarının el işleriul uslararası sergi ve müzelerde bulunurlar. Bütün tür dikmelerin daha eskisi – altınla dikiş dikmetir. Esasen çok sağlam parçalarda  kullanılırdı. En iyi malzeme bir renkli kırmızı, kızılcık, mor ve yeşil renkli kadife idi. Ayrıca çeşitli  tonlarda olan ince mahud, parça, yun, atlas ciltte tikilirdi. Kızılı dikme için altını ve ya gümüşü saplardan  kullanılırdı.  Böyle çeşit dikme bir terimle adlanırdı:Gülebatın.
Çok zaman altını dikmeyle üst kadın giysisini, baş giysilerini, ev eşyalarını, at için süsleri ve daha  küçük  eşya  donatırdılar. Hatta böyle bir âdet vardı ki, gelinin çeyizine altını dikmeyle yapılmış çeşitli ev eğitimli eşyalar dahil edilmişti. Renkli ipek saplarla yapılan desenler arasında daha fazla  yayılanı tambur  dikiliş  idi.  Tambur dikmelerinin  üretim merkezi XIX yüzyılda Şeki şehri oldu.
Tambur dikmeleri temel rolü ince yerli veya dışarıdan getirilen kırmızı, siyah ve koyu – gök renkli kadife  ve mahud  parça oynuyordu. Bileşik ve kaba (şık) desen koyu fonda parlak ipek saplarla dikilirdi. Birçok erkekler bu uygulamayı  sanat alanında olağanüstü ustalık göstermişlerdi. Tezgahta tartılmış parça üzerinde  sanatçı öncelikle  resmin çizgi  hatlarını dikiyor, sonra bütün içini dolduruyordu. Tambur dikmeleri için iğne “karmaç” olarak adlandırılıyordu.  Tambur tikmeleri ile kadın giysileri, büyük yastık yüzleri, banyo halıları, kılıflar donatılırdı.

Azerbaycan yöresel kıyafetleri

İnce sanatın en yayılmışlarından biri hiç süphesiz regs sanatıdır Regs sanatı eski tarihe mal olmuş, inkişaf etmiş, insanların hayat tarzının, estetik zevkinin ayrılmaz bir parçası olmuştur Bu ise güzellik, incelik, sevinç, halk adet ve ananeleri demektir
Halk müzikleri dövüş ruhlu, lirik, halkın istek ve arzularını ifade eden musikiler olarak nesilden nesile geçerek zenginleşmiş ve regsler de bu zeminde yaratılarak geliştirilmiştir
Azerbaycan toprağında, anlamlı, kahramanlığı anlatan, oynak ritimli regsler halk şenliklerinde, toy merasimlerinde, bayramlarda oynanır ve yaşatılır


Bu günlere kadar gelebilen, dini merasim şekillerini gösteren sayıca az regsler vardır ( Godu, Semeni, Gelin Attandı gibi ) Zaman içinde İran, Türk ve Arapların istilasına uğrayan Azerbaycan, ince sanat ustaları sayesinde o halkların da folklorunu öğrenir ve karıştırarak kendi maharetlerini zenginleştirirler

Eskiden saraylarda Arap ve İran regsleri ifa ederlerdi Az da olsa bu regsler Azerbaycan halk regslerinde izler bırakmıştır
Azerbaycan, Gürcü ve Dağıstan regslerine umumi olarak Kafkas regsleri derler Ancak bu ifade halk regslerinin milli özelliklerini sanki yokmuş gibi gösterir“Lezginka” regsi çok geniş yayılmış bir regs olup Kafkasya’nın her tarafında vatandaşlık hukuku kazanmıştır

OYUN REGSLERİ

Azerbaycanlılar regs etmeyi severler Ve bunu toy’larda , adet, tentene, tebrik şenliklerinde, konaklık meclislerinde sık sık gösterirler Azerbaycan toyu demek, fasılasız müzik, oyun ve regs demektir

Mevsim şenliklerinde bahar çağında, kızlar öz mahnılarının ahengi ile regs ederler Regsler oyun karakteri taşır Oğlanlar da çay kenarlarında , meydanlarda Novruzu, Yeri yeri, Ondörd, Mirzeyi, Uzundere, Vağzalı oynarlar

Oyun tamaşası ve birleşik yapılı regs sahneleri Azerbaycan regs folklorunda özel yer tutar Goca- goca, baharın gelişini temsil eder, Gaytağı regsini oynar Kosa Gelin, bir gelin ile nişanlısını temsil eden mahnılı bir oyundur Gene en geniş yayılmış oyunlardan biri de pehlivanların gösterilerini, kuvvet sınamalarını, topuz veya mil denilen ağır çekiçleri yukarı kaldırarak Cengi musikisi ile oynadıkları Zorhana regsidir Bu regse Şekili’ler Zoti-Zoti ve Zencir tokmağı da derlerEskiden topuz yerine ağır zincir ve taş kullanılırdıYukarı atıp tutarak maharet gösterirlerdi Regs ve yarış yapılırdıKöroğlunun gaytarması, Mısri, Köroğlunun bağırı, Pehlavanı gibi musikiler ile pehlivanlar güreşe mahsusu el- kol hareketlerini gösterirdiler
Mütrüb, düğünlerde ve saraylarda konukları eğlendirmek için kadın kılığına girip regs eden güzel erkeklere verilen isimdir

Eskiden toy meclislerinde seçilen istidatlı erkek ve kız çocukları tecrübeli regs ustaları tarafından yetiştirilirdi Kendi öz programı olan ilk ansambl bu şekilde başladı ve zaman içinde geliştirildi

Kadın reggaselerin en meşhuru Zehra muhtar kızı Gasımova’ dır Karabağda’da da az da olsa Azerbaycan’lı reggaseler olmuştur Sona Hanım saz çalar, okur ve oynardı
1890 senelerinde Şuşa’da meşhur tar üstadı Sadıkcan musigi ansamblı kurdu Repertuarında Azerbaycan, ermeni ve gürcü regsleri vardıGösterilere iki tane de reggase eşlik ederdi İlk resmi ansambl ( grup, topluluk ) bu idi Milli giysileri ile ve regs sırasında bıçak, kılıç ile sergiledikleri beceri ve maharetleri çok beğeni topluyordu Onların en yayılmış meşhur regslerinden biri ‘ Heyrati ‘ idi Bu regsi iki ağır bıçak ile ve vücudunu, kollarını değişik biçimlerde hareket ettirerek ifa ederlerdi
Bakü’de yaşamış meşhur dansçı Elibeydar bardak ( stekan ) ile ‘ Lalayı ‘ oynardı İki elinde ve alnında dolu su bardakları varken regs eder, çeşitli maharetler gösterirdi
Profesyonel reggaslar, maharetli, çok iyi dans eden, hazır cevap, akıllı, ince esprili, mahnı okumasını bilen, çok iyi hayvan taklidi yapan kişiler olur ve muhtelif yerlere davet edilirlerdi Amatör olanları ise mahalli, yerli reggaslar olup, bulundukları bölgede şöhret kazanmışlardır
1930 senelerine kadar profesyonel reggasler, muhtelif yerlerde esas manada halk regsi olmasa da ‘ Lezginka, Şalaho, Mirzeyi ‘ gibi regsleri çok ifa ederlerdi Meşhur reggas Eşref Seferov 1935 yılında profesyonel bir Azerbaycan regs topluluğu kurulması için teklif verdi, kabul edildi, seçmelere gelen atmış kişiden onaltısı seçildi ( Elibaba Abdullayev, Emine Dilbazi, Hacı Ağayev, Eşref Seferov, Hüdziye İbrahimova, Nesibe Talibova gibi ) Ve bu grup sahne faaliyetlerine başladı, bir çok bölgeden bilgi ve malumat da topladılar Ne yazık ki heyette tecrübeli folklor uzmanları olmadığından bilgi ve beceriler kayda alınmamış ve zamanla da bazı halk regsleri öz hususiyetlerini kaybetmişlerdir

AZERBAYCAN REGSLERİNİN İFA TARZI

Azerbaycan regslerinde musikinin ifa tarzı, aram denilen yavaş-yumuşak ve celd denilen hızlı-coşkun ritimlerden ve oyun ve maharet derecesine göre hem aram hem de celd olabilen değişik ritimlerden oluşur ‘ Gıtgılıda, İnnabı, Turacı, Uzundere, Şahseveni, Üç badam bir gaz, Mirzeyi, Abayı, Gaçaybala ‘ nin ritimleri aram olup çoğu zaman yaşlı erkekler veya kadınlar ifa ederler‘ Gaytağı, Şalaho, Gazağı, Bağdadur ‘ gibi regslerin de ritmi coşkun ve hızlıdır, genç erkekler oynarlar Azerbaycan halk regslerinin melodi karakteri hızlı dahi çalınsa, yumuşak, mülayim ve hazindir Ancak ‘Gıtgılıda’ ve ‘Şahseveni ‘ gibi regs melodileri keskin sıçrayışlı, kırık melodilidir‘Terekeme’ Nahçıvan’da deli gibi bir süratle oynanır, ama Bakü ve Garabağ’da reggase onu süzülerek aram ve hazin bir şekilde ifa eder
Eski regs melodi ve formları zaman içinde ifacıların fantazileri, adet ve ananelere bağlı olarak değişikliğe uğrayarak, yeni karakterler edinerek nesilden nesile geçmiştir
Azerbaycan regsleri de başka halkların regsleri gibi sayıca çok olan bölümlere ayrılır Mesela avcı merasim regsleri çok ufak nüanslarla diğer halkların regslerinden ayrılır Hayvanı izleme, kovma, tutma, çarpışma hareketleri Gobustan’daki kaya tasvirlerinde bulunmuştur ‘Koskosa’- baharın gelişini, ‘Semeni’-baharın uyanışını, ‘Gatır İlyas’ ve diğer regsler de toy ve merasim regslerini temsil ederler Ayrıca dövüş karakterli ‘Cengi, Köroğlunun gaytanması’, idman karakterli ‘Zorhana’, oyun karakterli ‘ Gıtgılıda, Şahseveni, Kesme, Yallı, Gülüm ey, Halay ‘ gibi grup regsleri de bulunur Bu regsler hareket düzümü, karakterleri ve ifa tarzı ile birbirlerinden ayrılırlar Hareketler musiginin karakterine, manasına uygun gelmelidir Ayni melodi değişik karakterlere sahip olabilir Mesela ‘ Uzundere ‘, hem aram, hem de çok süratli bir tempoda ifa edilebilir Bu onun karakterini, güzelliğini bozmamaktadır Büyük üstad Üzeyir Hacibeyov eserlerinde bu halk regsinin melodisinden istifade etmiştir
Yallılarda ağır başlanır, tempo değişir ve müziğin ritmi ile son derece hızlı-oynak bir şekilde devam edilir

Erkek danslarında yer değiştirerek yapılan hareketler zengindir ve regs edenlerin sayısı arttıkça, bu oyun bir maharet yarışına çevrilir Hiç birinin regsi diğerine bağlı değildir
Azerbaycan regslerinde dans eden kendini beğenir ve özü için regs eder Ruhunda kuvvet, mertlik ve kahramanlık yapısı vardır
Regsler, solo yapıldığı gibi, düet ve grupla da ifa olunur En yayılmış şekli de Yallıdır.

Yöresel Giysiler

Yöremizdeki kadın ve erkek giysilerinin günümüze kadar gelenekselliğini korumuş amaç bozulmadan değişmeyi de başarmış bir geçmişi bulunmaktadır.
Azerbaycan ve Kafkasya kültürlerinin güçlü etkisi her alanda olduğu gibi giyside de kendini gösterir. Özellikle Kafkasya kültüründe güçlü coğrafya ve iklim faktörü çok etkilidir. Bunda dini ve ahlaki değerlerinde izlerini bulmak mümkün olmaktadır.

Hem kadın, hem erkek giyim kuşamında detaylara inildikçe Anadolu yerleşik kültürlerinin etkileri ile karşılaşırız. Mesela; Anadolu’da yaygın olarak kullanılan kuşak ya da kemerin Iğdır kültüründe de değişik türlerini görebiliyoruz. Başlıklarda da Anadolu ve Azerbaycan coğrafyasının ortak izleri sentezlenmiştir.

Giyim kuşama etki eden elbette bazı faktörler daha ekleyebiliriz. Hatta bunları kadın erkek şeklinde tasnif edeceğimiz gibi kız-gelin, yaşlı-genç diye de sınıflandırmak mümkündür. Giyim kuşamdaki değişimler yukarıda da belirtildiği gibi geleneksel öze dokunmamıştır. Bazı parçalar stilize edilerek daha kullanışlı hale getirilmişler, bazılarına hiç dokunulmamış, bazılarında ise; kumaşın türü ve rengi değişiklikler göstermiş olabilir.

Bu ve benzeri ayrıntılara parça parça incelerken yer verilecek veya açıklama getirilecektir.

KADIN (BAYAN) GİYSİLERİ

PUŞU (PÜŞÜ-ÇALMA-YAYLIĞ):
Kızlarda veya gelinlerde sıkça kullanılır. Hızma veya sade bir başörtüsüdür. Renkli ipliklerle işleme veya oya da yapılır. Süs faktörü gelini kızdan ayırır. Genelde kızlarda “çalma” kullanılmaz. Bu örtü örgüler, saçın üzerine örtüleceği gibi bazen Kofi (araşqın) üzerine de yaşmak şeklinde bağlanabilir. Genç kızlarda ise, son yıllarda stilize edilerek ve genelde gelinliğe özentinin bir parçası olarak yapay (metalik süslemeli) taşla kullanılır. Bunda saçlar toplanmış olur; yaylık ya dikilerek ya da tokalarla tespit edilir. Oyunların rahat sergilenişi ve zor figürlerinin daha kolay yapılabilmesi avantajını sağladığı için, taç son zamanlarda daha çok kullanılır.

Yaşmak türü bağlamak daha çok gelinlerde ve giderek yaşlılardan ağırlık kazanır. Kumaşın türü değeri varlık nedenidir. Düğünde-dernekte hayırlı işlerde en pahalısı kullanılır.

ARAŞQIN (KOFİ-BAŞLIK): Anadolu’da da çok yaygındır bir mukavva veya karton parçasının başın yapısına göre yapıştırılarak kısa konik-silindir şeklinde yapılır. Kumaşla kaplanır. Alın kısmına altın ve diğer ziynet eşyaları takılarak süslenir. Gelinler uzun ve enli bir örtü ile çene altından gelecek şekilde baş üstünden dolanacak Kofi’yi kapatırlar. Ama ziynetlerini gösterirler. Kofi’nin kaplandığı kumaşın rengi altın-gümüş gibi değerli tabuları daha kolay gösterecek renkten seçilir.

Araşqın daha ziyade yerleşik kültüre özgüdür. Azerbaycan menşe-ili kültürde taç ve işlemeli tül daha yaygın kullanılır. Iğdır’da her ikisi de tercihe göre kullanılmaktadır.

BOĞAZALTI (ÇENELİK): Bir santimetre kadar eni olan bir bezden ibarettir. Birkaç kat yapılarak sıkıca dikilir, çene altından geçirilerek genellikle kofiye bağlanır. Kofiyi tutturmak içindir. Pek yaygın olmamakla beraber gelin ve yaşlılar arasında daha yaygındır.

ÇUHA: Kadife ve değerli kumaştan yapılır. Yakasızdır. Bedeni sarar. Kalçaya kadar sıkıdır. Etek kısmı çok boldur. Genel olarak kırmızı kadife yaygındır. Erkeklerde arkalık denilen aksesuarla aynı değerlendirilir. Ancak arkalık sadece aksesuardır. Görseldir. Ama çuha elbisedir. Bordo ve mavi olanları da görülür.

Önü açıktır, kopçalarla kapatılır, düğmede dikilebilir. Gümüş egremen veya beyaz şerit konulur. Egremen üzerine biraz büyükçe gümüş halka ve pullardan oluşan özellik de gösterirdi hatta bazı yörelerimizde fındık büyüklüğünde küçük (gor-pul) güllerde takılırdı. Bu da yürüdükçe ve hareket ettikçe ses çıkarırdı.

KEMER:
Genelde gümüş kemerler hem bölgenin, hem de yöremizin yaygın aksesuarıdır. Bele bağlanır. Sallama kemer döşeme, gümüş kemer, döşeme altın kemer gibi çeşitleri de vardır. Ekonomik güce göre, kumaştan yani kadife veya ipek kemerde çokça kullanılmıştır.

Sallama kemerde kayışın veya ketenden yapılmış kemerin üzerine gümüş levha erkler dizilir. Bunlar yürünürken sallanırlar ya ses çıkarır veya parıldaması için kullanılır.
Döşeme gümüş kemerde ise, kemerin üzerine gümüş levhalar-pullar bazen de altın dizilirdi. Kemerler hem beli sıkıca kavrayarak giysileri tespit eder, hem de güzel bir görünüm sağlardı. Yöremiz kadınları özgü olan bu kemerlerin başka yörelerde değişik türleri de görülebilir.

ÇARIK (YEMENİ):
Yöremiz kadınlarının ayaklarına giydiği eski giysi çarıktır. Bütün Anadolu’da olduğu gibi Iğdır’da da çarık en eski ayakkabıdır. Ancak bu yerleşik kültürde hâkimdir. Göçebe kültürlerle (Azerbaycan ve Kafkasya) yemeni ve diğer deri menşe ili ayakkabılar da ilimize girmiştir.

Sovyet Rusya hâkimiyeti zamanında Azerbaycan ve Kafkasya kadınlarında yaygın olarak çarık ve yemeninden stilize edilmiş olarak pisi, giyilmişse de bu bale ve balerin kültürünün bir ihtiyacından doğmuştur. Günlük hayatta kullanılırlığı olmadığı için Iğdır’da yaygın ve hâkim olan yemeni ve çarıktır. Halk oyunlarında daha yaygın olan yemeni ve türleri kullanılır.

ŞALVAR: Etek veya üç etek altına giyilen fazla bol olmayan, ancak vücut hatlarını da yapışmayan bir görünüm arz eder. Paçaları lastikli olanı olduğu gibi, ilikli kumaştan yapılanlar asıl otantik olanlarıdır. Halk oyunları ve günlük yaşamda eteğin altında rahatlık veren ve tamamlayıcı bir giysidir. Genellikle ipek ekonomik duruma göre de ketenden yapılırdı. Fazla göz alıcı renkler tercih edilmez. Genel de beyaz ve türevi renkler kullanılır

GÖMLEK: Genel olarak pamuklu kumaş veya ipekten yapılan ve çuha (cepken-yelek) altına giyilen bir iş giysisidir. Günlük hayatta Iğdır’ın çok sıcak olması nedeni ile pamuklu olanlar kullanılırdı.
Özel günlerde ise; İpekten yapılanlar tercih edilirdi. Yakası genel de hâkim yaka veya (V) yaka tabir edilen türden alırdı. (V) yakayı genç kızlar tercih eder. Çünkü boğaz altına altın, gümüş gibi gerdanlık veya başka takılar takılırdı. Dik görünümlü hâkim yaka daha çok kışlık olarak kullanılırdı. Gelin veya kadınlar giyerler.

ERKEK GİYSİLERİ
KALPAK-PAPAX: Yalnız Iğdır’a ait Azerbaycan veya Kafkasya menşeli bir başlıktır. Oğlak veya kuzu derisinden yapılır. Dağıstan tipleri biraz daha tüylüdür, yani kılları uzun bırakılmıştır.
Orta Asya’daki börkün coğrafyaya uyarlanmış şeklidir. Börk üçgen ya da konik görünümlüdür. Kalpak ise silindirik yapıdadır. Derinin iç kısmı tabak edilmiştir. Ani hareketlerde düşmemesi için çene altından belli-belirsiz kaytan denilen bir deri iple bağlanır.
Yöremizde iki türlü kalpak kullanılır. Uzun tüylü olanlar genelde beyaz kuzu derisinden yapılır. Kısa tüylü olanlar oğlak derisinden yapılır.

ŞALVAR: Buna aynı zamanda pantolon külot, paça pantolon denildiği de olur. Orijinal olanı sıkı paçalı şalvardır. Paçalar dize kadar dar ve bacağa yapışık olurlar. Çivekiler içine rahat girebilirsin diye. Şalvarın basen kısmı oldukça rahat ve bol olmalıdır. Bu da Kafkasya ve Azerbaycan coğrafyasında at çok önemlidir. Ata rahat binebilmek ve her türlü akrobatik hareketi rahatça yapabilmek için.
Şalvar genellikle siyah veya başka türlü koyu renkli kumaştan yapılır.

CEPKEN (ÇUHA): En üstteki giysidir. Topuklara kadar olanları Kafkasya ve Dağıstan yöresi savaşçılarının kullandığıdır. Her türlü hava şartlarına karşı koruyucudur. Boyları kısa olanlar yani diz üstü veya diz hizasında olanlar. Azerbaycan yöresi veya Nahçıvan’da kullanılır. Her iki bol olanları Iğdır’da kullanılsa da halk oyunlarında diz hizasında olanlar kullanılır. Hareket kolaylığı sağlar.
Genelde şalvarla aynı renk ve kalitedeki kumaştan yapılır. Etek kısmı geniştir. Kol ağızlarında genellikle ya parlak astarlı ve geniş ya da sutaşı işlemeli olabilir.
Çuhanın göğüs kısmında veznelik vardır, buna fişeklik de denilmektedir.

KEMER-KUŞAK (KURŞAK): Yünlü şaldan yapılır bele bağlanır. Kuşak üzerinde bağlı olduğu kısımda “Serhatlık” vardır. Bir çeşit cep gibidir. Tütün tabakası gibi şeyleri koymak için kullanılır.
Üste bağlanan kemer ise, genelde kalın deri sığır veya manda gönünden yapılır.

KAMA: Kemere sokulur Kafkasya yiğitlerinin vazgeçilmez savaş malzemelerinden biridir. Her iki yanı keskin ve sivri uçludur. Genellikle gümüş süslemeli kın içinde bulundurulur.

GÖMLEK (ÜST GÖMLEĞİ): Yakası uzunca önden sedef düğmeli kollarda da aynı düğmeler vardır. Önceden ipek veya parlak kumaştan yapılır. Şimdi ketenden yapılanlar daha yaygındır. Kollar çuhadan çıkar ve bileklere kadar uzanır. Yöremizde halk oyunları topluluklarının aksesuarlarından biridir.

CİVEKİ-SARIK-YEMENİ: Dar ve diz üstüne kadar uzanan çizmedir. Yumuşak deriden yapılmıştır. Kafkasya’daki çizmeler kösele topuk ve tabanlı çivili ve hatta mahmuzlu da olurdu. Çünkü sert tabiat ve kış şartlarının üstesinden ancak böyle çizmelerle gelinirdi.
Körüklü olanları da vardır ancak pek kullanılmaz.

Altlıksız ve yumuşak altlıklı olanlar yalnız halk oyunlarına uyarlanmıştır. Yöremizde hala zevk için ve aksesuar olarak kullanılmaktadır.

ARXALIQ:
Yakası dikçe ve birkaç santim yüksekçe boğazdan itibaren çapraz bağlarla bağlanır; göbek hizasında durur. Göbekten aşağı diz nizasına kadar etekler açılır. Her iki yanlarda etek körüğünün ağzından itibaren iç kısma gelecek şekilde torba biçimli cepler yapılır.

Arxalığa Dağıstan ve Kafkasya coğrafyasında sırtı koruyacak şekilde kalın deri astarlı keçeden zırh görevi yapacak kalın bir kısım da dikilirdi. Bu insanları hem soğuktan, hem de savaşlarda ok ve kılıç darbelerinden kısmen de olsa korumak için yapılırdı.

Arxalığın alternatifi olan “qazeki” dir. Qazeki, yakasız, göğsü açık, kısa etekli ve işlemelidir.

SARIK: İpek, keten veya pamuktan el dokuma tezgâhlarında yapılır. Kalpak yerine kullanılır. Bazen puşu veya bir çeşit vala ya da çit de olabilir. Bu bez tahminen 10–15 metredir. Rengi beyaz veya açık başka tonda da olabilir. Keçeden yapılarına az benzese de börk denilir.

YELEK: Daha çok Azerbaycan menşelidir. Azerbaycan ve yöremizde yaşlı ve orta yaşlı erkekler giyerler. “kırk düğme” de denir. Önden çapraz ve sıkı düğmelenir. Vücudu iyice sıkar.

ÇORAPLAR: Yün veya pamuktan yapılır. Diz hizasına kadar çıkar. Üzerleri işlemeli veya sade olabilir. Çorap yerine ayağı bilekten kavrayan tozluk da giyilir. Tozluk çarık ve yemeni üstüne çekilir. “Padış” denilen türleri de kullanılır.

Azerbaycan Yöresel Kıyafetleri İsimleri

Kafkas Azeri Kıyafeti

Azeri Kafkas kıyafeti Kars kafkas kostümünü andırsa da farklılıkları bulunmaktadir.Ürün kumaş kalitesi erkeklerde alpaka yada bossa kumaş iken bayanlarda koton kadife , ithal kadife yada satenden olmaktadır.Kostümün kars ve ığdır kıyafetinden farkı erkeklerde kol ağızlarında kırmızı saten kumaş kullanılmaz kesim birazdaha kiloş ve belden oturtmalı gömlek ise kesinlikle poplindendir.Bayan Azeri kostümünde ise sutaşı ve lase işlemeleri bulunmakta olup yelek daha çok üçetek gibidir.

Azeri folklor kostümü erkeklerde kaftan üzeri sırma işlemeli , belinde sallama balıklı kemer deri yada vinneks , içinde dar şalvar, poplin düz gömlek, başında yünlü kalpak, ayakkabı olarak deri yada vinneks çizme ayrıca bu kostümde hançer kullanılmakta olup hançerlerimiz gürcistandan gelmekte ve hakiki el işidir.

Azeri Bayan kostümü başında el işlemesi kadifeden taç, belinde lastikli yada kumaştan kemer, saten hakim yakalı kolları volenli gömlek, Kiloş saten den etek etek uclarına sırma geçili, ana parça olan üçetek kadife üzerine sutaşı yada lase işlemeleri komple üçeteği çevrelemektedir.talep edilir ise farklı işlemelerde yapılabilir ve farklı renklerde kumaş ta kullanılabilir.Ayakkabı olarak ise deri ayakkabı kullanılmaktadır

Kiralık Azeri kıyafeti 23 nisan ve okuma bayramlarında kiralık kostüm elbise bulmak hiç bukadar kolay olmamıştı.Firmamızda binlerce kostüm hazırda bekletilmekte olup siz müşterilerimiz sadece ölçü göndermek yada çocukların yaşını belirtmeniz gerekmekte en hızlı ve kalite şekilde firmamız kostümleri komple takım yaparak üstüne isimleri ve katalok koyarak size bu özel günlerinizde yardımcı olmaktadır.

Benzer Yazılar

Sel baskınlarını önlemek için yapılacaklar madde halinde

Zararlı alışkanlıklarla mücadele eden kurum

Yunus Emre Kimdir ?