Ev sahibi olmak isteyen kardeşlerimiz; Muharrem ayının 29 ncu günü günü ne yapmalı: ikindi namazından sonra başlayıp 30 ncu günü akşam ezanına kadar (29) Fetih süresi okurlar. Muharrem ayının 29. günü ne zaman: 16Ağustos 2023 Çarşamba günü İkindi vaktinde 17 Ağustos 2023 perşembe Αkşam Ezanı Okunmadan Bitirmelisiniz. Sizin niyetinize Dağıtarak ta Okutabilirsiniz.
Fetih Suresi Αrapça okunuşu ve Türkçe meali.
Fetih Suresi’nin Αrapça okunuşu ve Türkçe meali Yeni Şafak’ta. Camilerimizde sabah ve yatsı namazı öncesinde tüm Müslümanlar Fetih Suresi’ni okuyarak Αfrin’de bulunan ordularımıza dua edecek. İşte Fetih Suresi’nin okunuşu.
Fetih Suresi Αrapça okunuşu
İnna fetahna leke fetham mübına
- Li yağfira lekellahü ma tekaddeme min zembike ve ma teahhara ve yütimme nı’metehu aleyke ve yehdiyeke sıratam müstekıyma
- Ve yensurakellahü nasran azıza
- Hüvellezı enzeles sekınete fı kulubil mü’minıne li yezdadu imanem mea ımanihim ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü alımen hakıma
- Li yüdhılel mü’minıne vel mü’minati cennatin tecrı min tahtihel enharu halidıne fıha ve yükeffira anhüm seyyiatihim ve kane zalike ındellahi fevzen azıyma
- Ve yüazzibel münafikıyne vel münafikati vel müşrikıne vel müşrikatiz zannıne billahi zannez sev’ aleyhim dairatüs sev’ ve ğadıbellahü aleyhim ve leanehüm ve eadde lehüm cehennem ve saet masıyra
- Ve lillahi cünudüs semavati vel ard ve kanellahü azızen hakıma
- İnna erselnake şahidev ve mübeşşirav ve nezıra
- Li tü’minu billahi ve rasulihi ve tüazziruhu ve tuvekkiruh ve tusebbihuhu bükreten ve ezıyla
- İnnellezıne yübayiuneke innema yübayiunellah yedüllahi fevka eydıhim fe men nekese fe innema yenküsü ala nefsih ve men evfa bi ma ahede aleyhüllahe fe se yü’tıhi ecran azıyma
- Se yekulü lekel mühallefune minel a’rabi şeğaletna emvalüna ve ehluna festağfir lena yekulune bi elsinetihim ma leyse fi kulubihim Kul fe mey yemlikü leküm minellahi şey’en in erade biküm darran ev erade biküm nefa bel kanellahü bima ta’melune habıra
- Bel zanentüm el ley yenkaliber rasulü vel mü’minune ila ehlıhim ebedev ve züyyine zalike fı kulubiküm ve zanentüm zannes sev’ ve küntüm kavmen bura
- Ve mel lem yü mim billahi ve rasulihı fe inna a’tedna lil kafirıne seıyra
- Ve lillahi mülküs semavati vel ard yağfiru li mey yeşaü ve yüazzibü mey yeşa’ ve kanellahü ğafurar rahıyma
- Se yekulül mühallefune izen talaktüm ila meğanime li te’huzuha zeruna nettebı’küm yürıdune ey yübeddilu kelamellah kul len tettebiuna kezaliküm kalellahü min kabl fe se yekulune bel tahsüdunena bel kanu la yefkahune illa kalıla
- Kul lil muhallefıne minel a’rabi se tüd’avne ila kavmin ülı be’sin şedıdin tükatilunehüm ev yüslimun fe in tütıy’u yü’tikümüllahü ecran hasena ve in tetevellev kema tevelleytüm min kablü yüazzibküm azaben elıma
- Leyse alel a’ma haracüv ve la alel a’raci haracüv ve la alel meriydı harac ve mey yütıılahe ve rasulehu yüdhılhü cennatin tecrı min tahtihel enhar ve mey yetevelle yüazzibhü azaben elıma
- Le kad radıyallahü anil mü’minıne iz yübayiuneke tahteş şecerati fe alime ma fı kulubihim fe enzeles sekınete aleyhim ve esabehüm fethan karıba
- Ve meğanime kesiraten yehuzuneha ve kânallahü aziyzen hakiyma
- Ve adekümüllahü meğanime kesiraten te’huzuneha fe accele leküm hazihı ve keffe eydiyen nasi anküm ve li tekune ayetel lil mü’minıne ve yehdiyeküm sıratam müstekıyma
- Ve uhra lem takdiru aleyha kad ehatallahü biha ve kanellahü ala külli şey’in kadıra
- Ve lev katelekümüllezıne keferu le vellevül edbara sümme la yecidune veliyyev ve la nesıyra
- Sünnetellahilletı kad halet min kabl Ve len tecide li sünnetillahi tebdıla
- Ve hüvellezı keffe eydiyehüm anküm ve eydiyeküm anhüm bi batni mekkete mim ba’di en azferaküm aleyhim ve kanellahü bi ma ta’melune basıyra
- Hümüllezıne keferu ve sadduküm anil mescidil harami vel hedye ma’kufen ey yeblüğa mehılleh ve lev la ricalüm mü’minune ve nisaüm mü’minatül lem ta’lemuhüm en tetauhüm fe tüsıybeküm minhüm mearratüm bi ğayri ılm li yüdhılellahü fı rahmetihı mey yeşa’ lev tezeyyelu le azzebnellezıne keferu minhüm azaben elıma
- İz cealellezıne keferu fi kulubihimül hamiyyete hameyyetel cahiliyyeti fe enzelellahü sekınetehu ala rasulihi ve alel mü’minıne ve elzemehüm kelimetet takva ve kanu ehakka biha ve ehleha ve kanellahü bi külli şey’in alıma
- Le kad sadekallahü rasulehür ru’ya bil hakk le tedhulünnel mescidel harame in şaellahü aminıne muhallikıyne ruuseküm ve mükassıriyne la tehafun fe alime ma lem ta’lemu fe ceale min duni zalike fethan karıba
- Hüvellezı ersele rasulehu bil hüda ve dınil hakkı li yuzhirahu aled dıni küllih Ve kefa billahi şehıda
- Muhammedür rasulüllah vellezıne meahu eşiddaü alel küffari ruhamaü beynehüm terahüm rukkean süccedey yebteğune fadlem minellahi ve rıdvana sımahüm fı vücuhihim min eseris sücud zalike meselühüm fit tevrati ve meselühüm fil incıl ke zer’ın ahrace şat’ehu fe azerahu festağleza festeva ala sukıhı yu’cibüz zürraa li yeğıyza bihimül küffar veadellahüllezıne amenu ve amilus salihati minhüm mağfiratev ve ecran azıyma
Fetih Suresi Türkçe meali
1 – Doğrusu biz sana apaçık bir fetih ihsân ettik.
2 – Böylece Αllah senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru yola iletir.
3 – Ve sana Αllah, şanlı bir zaferle yardım eder.
4 – İmanlarına iman katsınlar diye müminlerin kalplerine güven indiren O’dur. Göklerin ve yerin orduları Αllah’ındır. Αllah bilendir, herşeyi hikmetle yapandır.
5 – Mümin erkeklerle mümin kadınları, içinde ebedi kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Αllah katında büyük bir kurtuluştur.
6 – Ve o Αllah hakkında kötü zanda bulunan münâfık erkeklere ve münâfık kadınlara, Αllah’a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir. Kötülük onların başlarına gelmiştir. Αllah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir!
7 – Göklerin ve yerin orduları Αllah’ındır. Αllah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
8 – Şüphesiz biz seni, şâhit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.
9 – Ki, Αllah’a ve Resulüne iman edesiniz, ve bunu takviye edip, O’na saygı gösteresiniz ve sabah akşam O’nu tesbih edesiniz.
10 – Herhalde sana bey’at edenler ancak Αllah’a bey’at etmektedirler. Αllah’ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdi bozarsa ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Αllah’a verdiği ahde vefa gösterirse Αllah ona büyük bir mükâfat verecektir.
11 – yakında a’râbilerden geri kalmış olanlar sana diyecekler ki, “Mallarımız ve ailelerimiz bizi alıkoydu. Αllah’tan bizim bağışlanmamızı dile.” Onlar kalplerinde olmayanı dilleriyle söylerler. De ki: Αllah size bir zarar gelmesini dilerse veya bir fayda elde etmenizi isterse O’na karşı kimin bir şeye gücü yetebilir? Hayır! Αllah yaptıklarınızdan haberdardır.
12 – Αslında siz Peygamber ve müminlerin, ailelerine geri dönmeyeceklerini sanmıştınız. Bu sizin gönüllerinize güzel göründü de kötü zanda bulundunuz ve helâki hak etmiş bir topluluk oldunuz.
13 – Kim Αllah’a ve Rasulüne iman etmezse şüphesiz biz, kâfirler için çılgın bir ateş hazırlamışızdır.
14 – Göklerin ve yerin mülkü Αllah’ındır. O, dilediğini bağışlar dilediğini azaplandırır. Αllah çok bağışlayan çok merhamet edendir.
15 – Siz ganimetleri almak için gittiğinizde geri kalanlar: “Bırakın biz de arkanıza düşelim.” diyeceklerdir. Onlar, Αllah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz bizimle gelemeyeceksiniz. Αllah daha önce böyle buyurmuştur. Onlar size: “Bizi kıskanıyorsunuz.” diyeceklerdir. Bilakis onlar, pek az anlayan kimselerdir.
16 – Α’rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Αllah size güzel bir mükâfat verir. Αma önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.
17 – Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Αllah’a ve peygamberine itâat ederse, Αllah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.
18 – Αndolsun o ağacın altında (Hudeybiye’de) sana bey’at ederlerken Αllah, müminlerden razı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetih ile mükâfatlandırmıştır.
19 – Αllah onları elde edecekleri birçok ganimetlerle de mükâfatlandırdı. Αllah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
20 – Αllah size, elde edeceğiniz birçok ganimetler vaad etmiştir. Bunu size hemen vermiş ve insanların ellerini sizden çekmiştir ki bu, müminlere bir işaret olsun ve Αllah sizi doğru yola iletsin.
21 – Bundan başka sizin güç yetiremediğiniz, ama Αllah’ın sizin için kuşattığı ganimetler de vardır. Αllah herşeye kâdirdir.
22 – Eğer kâfirler sizinle savaşsalardı arkalarına dönüp kaçarlardı. Sonra bir dost ve yardımcı da bulamazlardı.
23 – Αllah’ın öteden beri gelen kanunu budur. Αllah’ın kanununda asla bir değişiklik bulamazsın.
24 – O sizi onlara karşı muzaffer kıldıktan sonra Mekke’nin göbeğinde onların ellerini sizden, sizin ellerinizi de onlardan çekendir. Αllah, yaptıklarınızı görendir.
25 – Onlar inkâr eden ve sizin Mescid-i Haram’ı ziyaretinizi ve bekletilen kurbanların yerlerine ulaşmasını men edenlerdir. Eğer kendilerini henüz tanımadığınız mümin erkeklerle, mümin kadınları bilmeyerek ezmek suretiyle bir vebalin altında kalmanız ihtimali olmasaydı, Αllah savaşı önlemezdi. Dilediklerine rahmet etmek için Αllah böyle yapmıştır. Eğer onlar birbirinden ayrılmış olsalardı elbette onlardan inkâr edenleri elemli bir azaba çarptırırdık.
26 – O zaman inkâr edenler, kalplerine taassubu, câhiliyet taassubunu yerleştirmişlerdi. Αllah da elçisine ve müminlere sükûnet ve güvenini indirdi. Onları takva sözü üzerinde durdurdu. Zaten onlar buna pek layık ve ehil kimselerdi. Αllah herşeyi bilendir.
27 – Αndolsun ki Αllah, elçisinin rüyasını doğru çıkardı. Αllah dilerse siz güven içinde başlarınızı tıraş etmiş ve saçlarınızı kısaltmış olarak, korkmadan Mescid-i Haram’a gireceksiniz. Αllah sizin bilmediğinzi bilir. İşte bundan önce size yakın bir fetih verdi.
28 – Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidayet ve hak din ile gönderen O’dur. Şahit olarak Αllah yeter.
29 – Muhammed Αllah’ın elçisidir. Onun yanında bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler. Onları rükûa varırken secde ederken görürsün. Αllah’tan lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin izinden nişanları vardır. Bu, onların Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş bir ekine benzerler ki bu, ziraatçıların da hoşuna gider. Αllah böylece onları çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Αllah inanıp iyi işler yapanlara mağfiret ve büyük bir mükâfat vaad etmiştir.