26 Aralık 2024 Perşembe bugün Zilkade ayının 232. günüdür. 25 Cemaziyelahir 1446
Zilkade, hicri takvimin onbirinci ayıdır.
Zilkade (zülka’de, zilki’de) kamerî yılın şevvalden sonra, zilhicceden önce gelen on birinci ayıdır.
ZİLKADE AYI NE ZAMAN BAŞLAR NE ZAMAN BİTER
2024 Zilkade ayı 231 gün önce başladı.
2024 Zilkade ayı ile ilgili olarak zilkade ayı orucu ne zaman tutulur, zilkade ayı ne zaman biter, zilkade ayı orucu hangi gün başlar gibi sorularınızı detaylı yanıtları şöyle;
Haram aylar olan zilkade, zilhicce, muharrem ve recebde (Hanefîler’e göre tercihen bu ayların perşembe, cuma ve cumartesi günlerinde) oruç tutmak müstehaptır. Türk dinî mûsikisinde şevval, zilkade ve zilhicce aylarında genellikle hac ilâhileri okunur. Bu aylarda güftelerinde haccı, Kâbe sevgisi ve hasretini dile getiren eserler icra edilir. Yine iki bayram arasında yer aldığından Türk halk kültüründe özellikle kadınlar arasında “aralık” şeklinde geçer.
Zilkade ayı 09 Mayıs 2024 Çarşamba günü başlar ve 6 HAZİRAN-2024 perşembe son günüyle biter.
2024 Zilkade ayının kaçıncı günü
1 Zilkade 1445 | 9 Mayıs 2024 | Perşembe |
2 Zilkade 1445 | 10 Mayıs 2024 | Cuma |
3 Zilkade 1445 | 11 Mayıs 2024 | Cumartesi |
4 Zilkade 1445 | 12 Mayıs 2024 | Pazar |
5 Zilkade 1445 | 13 Mayıs 2024 | Pazartesi |
6 Zilkade 1445 | 14 Mayıs 2024 | Salı |
7 Zilkade 1445 | 15 Mayıs 2024 | Çarşamba |
8 Zilkade 1445 | 16 Mayıs 2024 | Perşembe |
9 Zilkade 1445 | 17 Mayıs 2024 | Cuma |
10 Zilkade 1445 | 18 Mayıs 2024 | Cumartesi |
11 Zilkade 1445 | 19 Mayıs 2024 | Pazar |
12 Zilkade 1445 | 20 Mayıs 2024 | Pazartesi |
13 Zilkade 1445 | 21 Mayıs 2024 | Salı |
14 Zilkade 1445 | 22 Mayıs 2024 | Çarşamba |
15 Zilkade 1445 | 23 Mayıs 2024 | Perşembe |
16 Zilkade 1445 | 24 Mayıs 2024 | Cuma |
17 Zilkade 1445 | 25 Mayıs 2024 | Cumartesi |
18 Zilkade 1445 | 26 Mayıs 2024 | Pazar |
19 Zilkade 1445 | 27 Mayıs 2024 | Pazartesi |
20 Zilkade 1445 | 28 Mayıs 2024 | Salı |
21 Zilkade 1445 | 29 Mayıs 2024 | Çarşamba |
22 Zilkade 1445 | 30 Mayıs 2024 | Perşembe |
23 Zilkade 1445 | 31 Mayıs 2024 | Cuma |
24 Zilkade 1445 | 1 Haziran 2024 | Cumartesi |
25 Zilkade 1445 | 2 Haziran 2024 | Pazar |
26 Zilkade 1445 | 3 Haziran 2024 | Pazartesi |
27 Zilkade 1445 | 4 Haziran 2024 | Salı |
28 Zilkade 1445 | 5 Haziran 2024 | Çarşamba |
29 Zilkade 1445 | 6 Haziran 2024 | Perşembe |
6 Haziran 2024 perşembe Zilkade ayı 29. günü son günü
7 Haziran 2024 cuma Zilhicce ayı 1. günüdür
Zilkade câhiliye devri Arapları tarafından hurmaların olgunlaşması ve mahsulün toplanması mânâsında kullanılmaktaydı.
Zilkade Ayında Yapılacak İbadetler
Zilkade Ayının 25 Gecesinin Önemi:
- Zilkade ayının 25 günü (dahvul arz) Kabe’nin altından başlamak suretiyle yer yüzü yayılmaya ve yaratılışına başlanmıştır.
- Gecesini ibadetle geçirmek gündüzünü de oruçlu geçirmenin çokça sevabı vardır.
- İmam Rıza (as)’dan nakledilen rivayette: “ Bu gece Hz.İbrahim ve Hz.İsa (as)’lar dünyaya geldi ve Dahvul arzdır. Gecesinin ibadetinin çokça sevabı ve gündüzünün orucun 60 ay oruç tutmak kadar sevabı vardır.”
- Yılın dört gününden biridir ki; orucu bütün diğer günlerden fazileti fazladır Yine rivayette orucunun 70 yıllık oruç sevabına eş değer olduğu ve bir başkasında ise 70 yılık keffare olduğu beyan buyrulmuştur.
- Her kim gecesini ibadetle ve gündüzünü de oruçlu geçirirse ona 100 yıllık ibadet sevabı yazılır.
- Bu günü oruçlu geçiren kimse için yer ve gök arasında her ne varsa istiğfar eder Allah’ın rahmeti bu günde yayılmıştır ve bu günde kim ibadet eder ve Allah’ın zikri için toplanırsa çokça ecir vardır.
- Zilkade ayının 25.günü Dahv’ul Arz günüdür:Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…
”Yeryüzüne ve onu yayana and olsun.”Dahv’ul Arz, yerin Kabe’nin altından suyun üstüne yayıldığı gündür.Aslında bu tabir ilk aşamada çok acayip gelebilir ama en güzel şekilde şöyle açıklayabiliriz: Yeryüzü uzun bir müddet suyun altında kaldıktan sonra, Allah’u Teala yaratıkların ve varlıkların yaşamlarını sürdürebilmeleri için, yeryüzünü suyun altından çıkarmıştır.Suyun altından ilk çıkan yer; mukaddes Kabe ve Beyt’ul Haram’dır. Bu olay,Kabe’nin ehemmiyetinin ve onun tüm alemdekilere merkez olduğunun göstergesidir. - Gerçekte, Dahv’ul Arz Allah’ın, dünya topraklarına hayat vermeye başladığı gündür.
- Rivayetler de dikkate alınarak,bugüne özel oruç,gusül,ibadet ve dua nakledilmiş,ayrıca İmamlar (a.s)’ın bugüne verdiği önem de göz önüne alınarak,Allah’ın bu bereketli güne inayet ve lütfu ortaya çıkmıştır.
- Bugünde Allah’ın rahmeti yayılır; bugünde ibadet ve Allah’ı zikretmek için toplanmanın çok büyük sevabı vardır.
- Bir rivayette;” Bugünde oruç tutmak yetmiş yılın orucuna bedeldir.” ”Bugünde oruç tutmak yetmiş yılın keffaretidir.”Bugünde oruç tutan kimsenin hakkında, gökteki ve yerdeki tüm varlıklar bağışlanma dilerler.
- Bugünde yapılması gereken bir diğer amel de iki rekat namazdır ve kuşluk vaktinde kılınır.
- Her rekatta Fatiha suresinden sonra beş defa Şems suresi okunur ve namazın selamından sonra da şu dua okunur:
لا حول ولا قوة الا بالله العلي العظيم”
Güç ve kuvvet ancak ulu ve yüce Allah’adır.”
«يا مقيل العثرات اقلنى عثرتى يا مجيب الدعوات اجب دعوتىياسامع الاصوات اسمع صوتى وارحمنى و تجاوز عنسيئاتى يوما عندى ياذا الجلال والاكرام»
Ey sürçmeleri affeden! Benim sürçmemi affet. Ey duaları kabul eden! Benim duamı kabul et. Ey sesleri duyan! Benim sesimi duy; bana merhamet et, benim günah ve kötülüklerimden ve bendeki çirkinliklerden geç. Ey yücelik ve ikram sahibi.’
İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor:
”Bu gecede Hz.İbrahim ve Hz.İsa dünyaya gelmiş ve yeryüzü Kabe’nin altından yayılmıştır.O halde kim bugünün gündüzünde oruç tutarsa altmış ay oruç tutmuş gibi olur.Bugünde Hz.Kaim (İmam Mehdi) kıyam edecektir.”
Zilkade Ayında Kılınması Gereken Tövbe Namazı
Zilkade Ayının ilk Pazar günü kılınması gereken tövbe namazı şu şekildedir:
Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve alih) namazın şu şekilde kılınmasını bizzat kendisi buyurmuştur:
“Pazar günü önce gusül almalı (guslün niyetini tövbe guslü olarak almalı) sonra abdest almalıdır.
Sonra sabah namazı gibi iki şer iki şer olmak üzere dört rekatlık namaz kılmalıdır.
(Namazın niyeti için :”tövbe namazı kılıyorum gurbeten ilallah denilmesi gerekir”.)
Namazın birinci ve ikinci rekatlarında bir defa Fatiha suresini okumalı sonra üç defa “ihlas” suresini, bir defa “felek” ve “nas” surelerini peş peşe okumalıdır.
Birincisi bittikten sonra ikinci iki rekatlık namazı da aynı şekilde kılıp bitirdikten sonra
70 kere “esteğfirullahi rabbi ve etubu ileyh” diyerek istiğfar etmeli.
Sonra şu zikri demelidir:
“La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim”
Sonra şu duayı okumalıdır:
“Ya azizu ya ğafur, iğfirli zunubi, ve zunube cemiel muminine vel muminat, fe innehu la yeğfiruz zunube ille ente”
Anlamı: “Ey kudretli, ey bağışlayan! benim ve tüm mümin erkek ve kadınların günahlarını bağışla. Hiç şüphesiz senden başka günahları bağışlayan yoktur.”
Allah Resulüne (s.a.a) ya Resülallah! Eğer bu ameli başka günler yaparsak aynı sevabı alır mıyız? Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve alih) şöyle buyurdu: “Aynı sevap ve özelliğe sahiptir.”
Sonra şöyle buyurdu: “Bunları miraç gecesinde Cebrail bana öğretti.”
Haram Aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem, Recep ) Oruç Tutmanın Fazileti
- Haram Aylardan (Muharrem,Zilkade,Zilhicce,Recep’den)üç gün oruç tutana, Allahü Teala dokuz yüz senelik oruç sevabı yazar.” (Hadis-i Şerif,İhyau Ulumi’d-din)
- İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhümâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerîfte Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
- “Haram aydan bir gün oruç tutana, Allâh-u Teâlâ her gününe karşılık bir ay (oruç tutmuş sevabı) yazar.” Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)den gelen diğer bir rivayette:
- “Haram aydan bir günün orucu, diğerlerinin otuzundan efdaldir” buyrulmuştur. (Gazâlî, el-İhyâ, Kitâb-u esrâri’s-savm, Fasıl:3, 1/281; Ebû Muhammed el-Hallâl, Fedâil-ü şehr-i receb, no:5, 15, sh.52, 73)
Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.[Taberani] - Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek çok faziletlidir. [Ebu Davud]
- Haram aylardan birinde bir gün oruç tutmak, başka bir ayın otuz günü oruç tutmaktan daha sevabdır. [İ. Gazâlî]
2428. …Mucîbe el-Bâhiliyye’nin babası-veya amcası-[415] ndan rivayet ettiğine göre:
O (Bahiliyye’nin babası veya amcası) Rasûlullah (s.a.)’e geldi sonra (memleketine) döndü, Adam bir sene sonra hal ve şekli değişmiş bir vaziyette Peygamber (s.a.)’e yine gelip:
Beni tamyormusun? Ya Rasûlallah? dedi.
Peygamber (s.a.):
“Sen kimsin?”
Ben sana geçen sene gelen Bâhiliy’yim.
“Seni ne değiştirdi? (Seni bu hale getiren ne?) Halbuki sen güzel görünüşlü idin!” buyurdu.
Senden ayrılalı sadece geceleri yedim (senden ayrıldıktan sonra devamlı oruç tuttum). Rasûlullah (s.a.);
“Kendine niçin azabettin?” buyurdu ve şöyle devam etti:
“Sabır (ramazan) ayı ve her aydan bir gün oruç tut!”Adam:
Bana artır çünkü bende (buna) kuvvet var.
” (Ramazandan sonra her ay) iki gün tut.”Bana artır.
“(Ramazandan sonra her ay) üç gün tut!”Bana artır.
Peygamber (s.a.) üç parmağını yumup açarak işaret edip:
“Haram aylardan (bu kadar) tut ve terket, haram aylardan (bu kadar) tut ve terket, haram aylardan (bu kadar) tut ve terk et,” buyurdu.[416]
Açıklama
Görüldüğü gibi hadisin râvisi Mücîbe el-Bâhilîyye*nin hadisi babasından mı yoksa amcasından mı rivayet ettiği konusunda şüpheye düşülmüştür.
Nesâî’nin rivayetinde Mücîbe’nin amcasından rivayet ettiği belirtilmektedir, tbn Mâce’nin rivayeti ise, aynen Ebû Dâvud’daki gibidir. Ahmed b. Hanberin rivâyetide, “BâhiIeli ihtiyar bir kadın olan Mücîbe, babasından veya amcasından” şeklindedir.
Mücîbe el-Bâhiliyye’nin babası Abdullah b. Haris el-Ensâri’dir. Künyesi Ebû Cehm, veya Ebu Mucîbe’dir. îbn Hıbbân bu zatı, sahâbîler arasında saymış, Ebu Ömer, tanımadığını söylemiştir. îsâbe’de “O Mucibe el-Bahiliyye’nin babasıdır” denilmektedir.
Mucibe’nin amcasının kim olduğu ise, tespit edilememiştir.
Hadisten anlaşıldığına göre, Mücîbe el-Bâhiliyye’nin babası veya amcası bir sene Hz. Peygamber’e gelmiş, onunla görüştükten sonra memleketine geri dönmüş. Ertesi yıl aynı zat yine Peygamberimiz’e gelmiş fakat, Rasûlullah kendisini tanıyamamıştır. Buna sebeb adamın bir önceki seneye nisbetle oldukça zayıflamış ve benzinin solmuş olmasıdır. Hz. Peygamber bu kadar zayıflamasına sebebin ne olduğunu sorunca adam: Rasûlul-lah’ın yanından ayrılalı devamlı oruç tuttuğunu söylemiş, Efendimiz de bunu tasvib etmeyerek; “Nefsine niçin azâb ettin?” buyurmuştur. Daha sonra da adama yol göstermek üzere ramazan aylarında ve buna ilâveten her ayda bir gün oruç tutmasının yeterli olduğunu söylemiştir. Fakat adam kendisinin daha çok oruç tutmaya muktedir olduğunu, onun için orucu artırmasını isteyince ramazandan başka aylarda ikişer gün tutmasını söylemiştir. Ama adam bununla da yetinmemiş daha fazla oruç tutmak istediğini söylemiştir. Bu sefer Hz. Peygamber, üç parmağını açıp yummak suretiyle işaret ederek, haram aylarda, “bu kadar tut, bu kadar tutma” buyurmuştur. Bu, “Eğer daha fazla oruç tutmak istiyorsan, haram aylarda üç gün oruç tut, üç gün tutma sonra tekrar üç gün tut ve üç gün terket. Bu hal üzere haram ayların yarısını oruçla geçir” demektir.
Peygamber (s.â.)’m bu son sözüne göre bir yıl içerisinde tutulacak olan nafile oruçların son haddi 81 gün olmuş olmaktadır. Haram, ayların her birinde 15 gün olma küzere tamamında 60 gün, geri kalan yedi aydan her birinde de üçer günden 21 gün daha eklenince tamamı 81 gün etmiş olur.
Hz. Peygamber’in üç parmağını yumup açarak; “Haram aylardan bu kadar tut, sonra terket” şeklindeki sözünü, “Haram ayların ilk üçü olan Zülka’de, Zülhicce ve Muharrem’in tamamında tut, sonra terk et” manasında anlayanlar da olmuştur. Aynı sözü izah için başka ihtimaller üzerinde durulmuşsa da kayda değer görülmemiştir.
Hadis-i şerifte, Hz. Peygamber ramazan ayı için “sabır ayı” tabirini kullanmıştır. Çünkü insan, ramazanda yemeyi içmeyi terketmek üzere nefsin isteklerini hapsetmekte, bu istekler karşısında sabır göstermektedir.[417]
Bazı Hükümler
- Hz. Peygamber’in ümmetine olan şefkati büyüktür.
- Bir toplumun lideri o toplumun fertlerinin halleri ile ilgilenmelidir.
- Bir kimsenin nefsine zarar verecek ölçüde peşi peşine oruç tutması doğru değildir.
- Hadiste haram aylarda oruç tutmaya teşvik edilmiştir. Ancak bu aylarda tutulacak olan oruçlar peşi peşine üç günü geçmemeli; arzu edilirse, bir müddet ara verildikten sonra tekrar tutulmalı. Ancak bu hüküm, Zülhiccenin ilk on gününün dışındaki günlerle ilgilidir. Çünkü Zülhiccenin on gününde peşi peşine oruç tutulur.[418]
(Riyâzü’s-salihîn,II,507)